İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ilk gençliğimden beri izlediğim, bütün üyelerini tanıdığım, şeflerini bildiğim topluluktur. Doğal ki yıllar içinde üyelerin kimi emekli oldu, kimi vefat etti, yerlerine gençler geldi. Her cumartesi sabahı o konserleri izlemek benim için bir okula gitmek gibiydi. Yazarlığa başladıktan sonra ilk yazılarımı da İDSO üstüne yazmıştım. Cemal Reşit Rey’in yönetiminde, İstanbul Şehir Orkestrası olarak ilk kurulduğu zaman, üyelerin çoğu çalgısının ustası ama bir müzik okulundan mezun olmayan kişilermiş. Artık hepsi konservatuvar mezunu, iyi eğitim almış sanatçılardan oluşuyor. Denizbank’ın sponsorluğu sayesinde son yıllarda daha üst düzey şef ve solistler çağrılıyor. Ve çok güzel açıklamalarla program notları basılıyor. Geçen haftaki konserde Jülide Yalçın’ın başkemancılığında, İtalyan şef Alessandro Crudele’yi dinledik. Zarafeti bir yana orkestrayla sağladığı uyum kayda değerdi. Gelecek vaat eden pırıl pırıl bir şef. Ertesi gece ise son yıllarda dinlediğim en nitelikli oda müziği konserlerinden birisini CRR’de izledik. “Modigliani” adlı yaylı çalgılar kuvarteti, ikinci yarıda piyanist Melnikov’un eklenmesiyle bir kentete dönüştü. Stravinski’nin 1914’te yazdığı üç parçası, Şostakoviç’in yaylı dördül için Fa Majör Op.73 Dörtlüsü çalındı. Sonra Brahms’ın en güzel oda müziği yapıtlarından biri olan ve piyanist Alexander Melnikov ile zenginleşen Piyanolu Beşli vardı. Bu yapıtın Scherzo bölümü melodik ve ritmik zenginliğiyle uzun süre dinleyenin kulağında kalır. Melnikov’u 2016’dan bu yana tanıyordum. Albert Long Hall konserlerimizde çaldığı Schubert’in Wanderer Fantasie’sini ve Schumann’ın Senfonik Etüdler’ini de uzun zaman unutamamıştık.

Değerli orkestra şefimiz Prof. Dr. Rengim Gökmen’in “Orkestra Şefliği-Temel Teknikleri” başlıklı özenle hazırlanmış kitabı Deniz Kültür Yayınları’ndan piyasaya çıktı. İlk bakışta büyük bir boşluğu kapatacağını anlıyorsunuz. Sıradan müziksevere de yeni yetişen şeflere de hatta deneyimli nice müzisyene bile çok şeyler söyleyen bir çalışma.

Karekodlarla müzik örneklerini dinleyebiliyorsunuz. Arkasındaki müzik terimleri sözlüğü, şefin sahneye adımını atmasıyla konserin başlaması, provalar; istem dışı tempo kaybetme gibi başlıklar taşıyan kitap Karajan’ın sözü ile başlıyor: “İyi şef orkestra karşısında kendi varlığını gereksiz kılmayı bilen şeftir.

Zehra Yıldız çok genç yaşta yitirdiğimiz sevgili opera sanatçımız. Ölümü ardından eşi Süha Yıldız öncülüğünde kurduğumuz vakıfla her yıl aralık ayında genç Zehra’lara kapılar açmak için etkinlikler yapılıyor. Dünyaca ünlü Meksikalı tenor Francisco Arazia, Zehra’nın bu yılki genç operacılarını seçmek üzere İstanbul’a geldi. Cemal Reşit Rey Salonu’nda düzenlenen seminere katılmak için başvuran 46 kişi arasından 6 genç, aktif katılımcı olarak seçildi. Seçilen katılımcılar üç gün süreyle Paolo Villa’nın piyanosu eşliğinde Araiza ile çalışmaktalar. Bu çalışmalar 21 Aralık saat 14.00’te, Cemal Reşit Rey Salonu’ndaki bir konser ile sona erecek.

Arazia Mozart operalarıyla ünlenmiş, Viyana Devlet Operası ve Salzburg Festivali’nde önemli roller üstlenmiş; Rossini, Donizetti ve Bellini gibi bel canto tarzı yapıtlarda öne çıkmış, kariyeri boyunca hem lirik hem de spinto tenor rollerini oynamıştır. Sanatçı ayrıca, genç operacıları gün yüzüne çıkartmakla da ün yapmış bir eğiticidir.

Arazia’nın İstanbul’a gelip böyle bir seminer yapması ve ardından da konser vermesi Cemal Reşit Rey Salonu Sanat Yönetmeni Murat Cem Orhan ve Zehra’nın sevgili eşi Süha Yıldız’ın gayretleriyle gerçekleşiyor. Yarın saat 14’teki konserin biletini biletix’ten alabilirsiniz.

QOSHE - İlk gençlik dostum İDSO - Evin İlyasoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İlk gençlik dostum İDSO

10 9
20.12.2023

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ilk gençliğimden beri izlediğim, bütün üyelerini tanıdığım, şeflerini bildiğim topluluktur. Doğal ki yıllar içinde üyelerin kimi emekli oldu, kimi vefat etti, yerlerine gençler geldi. Her cumartesi sabahı o konserleri izlemek benim için bir okula gitmek gibiydi. Yazarlığa başladıktan sonra ilk yazılarımı da İDSO üstüne yazmıştım. Cemal Reşit Rey’in yönetiminde, İstanbul Şehir Orkestrası olarak ilk kurulduğu zaman, üyelerin çoğu çalgısının ustası ama bir müzik okulundan mezun olmayan kişilermiş. Artık hepsi konservatuvar mezunu, iyi eğitim almış sanatçılardan oluşuyor. Denizbank’ın sponsorluğu sayesinde son yıllarda daha üst düzey şef ve solistler çağrılıyor. Ve çok güzel açıklamalarla program notları basılıyor. Geçen haftaki konserde Jülide Yalçın’ın başkemancılığında, İtalyan şef Alessandro Crudele’yi dinledik. Zarafeti bir yana orkestrayla sağladığı uyum kayda değerdi. Gelecek vaat eden pırıl pırıl bir şef. Ertesi gece ise son yıllarda dinlediğim en nitelikli oda müziği konserlerinden birisini CRR’de izledik. “Modigliani” adlı yaylı çalgılar kuvarteti, ikinci yarıda piyanist Melnikov’un eklenmesiyle bir kentete dönüştü. Stravinski’nin 1914’te yazdığı üç parçası,........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play