İstanbul Müzik Festivali 52 yaşında
Her yıl İKSV Festivali’nin programını heyecanla bekleriz. Uluslararası büyük isimler, yeni yetişen genç yorumcular, ilk kez dinleyeceğimiz yapıtlar, acaba bu yıl neler var, diye merak ederiz. Geçen akşam bir davette şöyle bir konu açıldı, “Festival eski heyecanını ve kalitesini koruyor mu” diye sordular bana. Ben Nejat Eczacıbaşı günlerinden beri festivali izleyen bir müziksever olduğum için, her zaman sevdiğim özellikler bulurum festival programında. Doğal ki programları hazırlarken önde gelen ilk madde bütçedir. Her şey sponsora bağlı olarak şekillenecektir. Eskiden daha çok sponsor bulunuyordu, daha ünlü sanatçılar getiriliyordu. Şimdi festivalin belli bir şablonu oluştu. Her yıl bir ana tema seçiliyor. Bu yılın teması “Kökler”. Doğup büyüdüğü kökten ayrı düşmeye, göçe zorlanmış insanların öyküsü. Festivalin Direktörü Efruz Çakırkaya şöyle anlatıyor: “İstanbul Müzik Festivali’ni ‘Kökler’ teması üzerinden kurguladık. Yaşadığımız bu coğrafyadaki kültür ve tarihi festival programında müzikle aktarmayı hayal ettik. Paylaştığımız acılar ve sevinçlerle birbirimize köklerimizden bağlılığımızı müziğin evrensel diliyle anımsayalım istedik. Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesinin 100. yılına odaklanarak müzik aracılığıyla bu coğrafyanın kültürel ve tarihi öykülerini aktarmayı hedefledik”.
Dimitrios Skillis’in “Son İlahi”si, Onur Türkmen’in “Limon Ağacı” başlıklı gibi çalışmalarını dinleyeceğiz. Aklıma bu konsere çok yakışacak bir yapıt daha geldi: Ailesi göçü bütün........
© Cumhuriyet
visit website