Konser salonundan içeriye adımınızı atınca dışarıdaki her şeyi bir yana bırakırsınız. Ne siyasetteki kavgalar ne dışardaki buz gibi hava ne diz boyu yoksulluk ne sınırımızdaki savaş ne de her an kapımızı çalabilecek deprem korkusu kalır. Hele konser başladığı anda sahnedeki sanatçılar sizi sımsıkı kucaklarsa artık başka bir dünyaya girersiniz.

Konserden zevk alabilmeniz için mutlaka “müzik bilgini” olmanız gerekmez. Sahnedeki orkestra üyelerinin uyumu, orkestra şefinin bilgeliği ve kendini bütün orkestra üyelerinin ve solistin soluğuyla tümleştirmesi de her zaman rastlanmayacak özelliklerdir. Öte yanda solist de çok ayrıcalıklı bir sanatçıysa o konser sizin “en unutulmazlar” listenize girecektir. Geçen hafta Zorlu Turkcell Salonu’nda şef, solist, orkestra üyeleri, program ve de izleyici, hepsi birbirinden coşkulu ve birbirinden nitelikliydi. Şef Carlo Tenan bundan böyle uzun yıllar BİFO’yu yönetecek. Kendisiyle yapılan bir söyleşide çok önemli bir şeye değinmiş: “Bizi daha da ileriye, klasik ve barok dönemlerdeki müzikal bölgelere doğru, geçmişten gelen müziğin güzelliği ve zarafetine eşsiz bir bakış açısı sunan ve çok sevilen senfonik repertuvarımızın geldiği kökleri takdir etmemizi sağlayan bestelere götürmek istiyorum.

Bence bunun açılımı, çok çalınan Romantikler kadar orkestranın dağarcığını genişletmek, çağdaş yapıtları da barok dağarcığı da klasik dağarcığı da programlarımıza almaktır. Başkemancı Pelin Halkacı Akın’ı da orkestranın bütün üyelerini de kutlarız. Şef Carlo Tenan ile yolun açık olsun BİFO üyeleri.

Onu 7. Leyla Gencer yarışmasında tanımıştık. Mısırlı soprano, Teatro Alla Scala Akademisi’nden burs kazanmıştı. Fatma Said (d. 1991) art arda kazandığı ödüllerle bütün dünyaya kendini tanıttı. Toplumsal sorunlara karşı son derece duyarlı olan sanatçı, bu konuda bir savunucu olarak da sahneye çıkmakta. Mozart, Verdi ve Rossini aryaları söyledi bize. Güzel sesinin yanı sıra sahnesi, seçtiği giysi ve sempatisi ile büyük alkış aldı.

Fatma Said bir yana, konserden çıkarken bu orkestra dünyanın her sahnesinde yer alabilir, diyerek gururlandık. Bu konser “unutulmazlar” arasında yer etti.

Kar yağdı yağacak, evinizden çıkmayın diye AFAD duyuru yapıp duruyor. Ne garip dış ülkelerde de kar yağar, tufan olur ama insanlara böylesi korkutucu uyarılar gelmez. Herkes ona göre önlemini alır! Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki oda müziği konserinin yorumcuları Ankara’dan gelmişlerdi. Salon ne yazık ki dolu değildi. Çok özenle hazırlanmıştı sanatçılar. Çalanlar da dinleyiciler de oda müziğinin tadına vardılar. Bozok Quartet’i yirmi yıl önce ilk kurulduğu zamandan anımsarım. Kurucusu Tayfun Bozok, İsviçre’de Ayla Erduran’ın öğrencisi olmuştu.

Bu topluluk ilk kez Tayfun Bozok, Derya Bozok, Selim Öğüt ve Tayfun Karakelle tarafından 2003’te Akdeniz Quartet adıyla kurulmuştu. 2006’ya kadar yurtiçi ve yurtdışında önemli konserler veren ekip 2014’te gruba Münif Akalın ve Evren Bilgenoğlu’nu, 2015’te de viyolaya Ali Başeğmezler’i getirerek çalışmalarına devam etti. Biz bu hafta viyolonselde Erkan Özbek’i dinledik. Programda Şostakoviç’in op.73. no.3 dörtlüsünü dinledik. Şostakoviç’in acıklı yaşamöyküsünü, ağır koşullardaki besteciliğini yansıtan bir yapıttı. Topluluğun her bireyi özenle çaldı. İkinci yarıda değerli klarinetçimiz Ayşegül Kirmanoğlu Mozart’ın Klarinet Kenteti (KV.581) ile topluluğa katıldı. Bu kentet bestecinin bir sonraki Romantik döneme kapıları açan izlerle bezenmişti. Ayşegül Kirmanoğlu da topluluk da hem klasizmin hem Romantizmin hakkını verdiler.

Tekrar sokağa çıktığımızda soğuk diz boyu idi. Yine de ne iyi ettik de geldik bu konsere, dedik.

QOSHE - Kimi dinletiler hiç unutulmaz - Evin İlyasoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kimi dinletiler hiç unutulmaz

10 0
22.11.2023

Konser salonundan içeriye adımınızı atınca dışarıdaki her şeyi bir yana bırakırsınız. Ne siyasetteki kavgalar ne dışardaki buz gibi hava ne diz boyu yoksulluk ne sınırımızdaki savaş ne de her an kapımızı çalabilecek deprem korkusu kalır. Hele konser başladığı anda sahnedeki sanatçılar sizi sımsıkı kucaklarsa artık başka bir dünyaya girersiniz.

Konserden zevk alabilmeniz için mutlaka “müzik bilgini” olmanız gerekmez. Sahnedeki orkestra üyelerinin uyumu, orkestra şefinin bilgeliği ve kendini bütün orkestra üyelerinin ve solistin soluğuyla tümleştirmesi de her zaman rastlanmayacak özelliklerdir. Öte yanda solist de çok ayrıcalıklı bir sanatçıysa o konser sizin “en unutulmazlar” listenize girecektir. Geçen hafta Zorlu Turkcell Salonu’nda şef, solist, orkestra üyeleri, program ve de izleyici, hepsi birbirinden coşkulu ve birbirinden nitelikliydi. Şef Carlo Tenan bundan böyle uzun yıllar BİFO’yu yönetecek. Kendisiyle yapılan bir söyleşide çok önemli bir şeye değinmiş: “Bizi daha da ileriye, klasik ve barok dönemlerdeki müzikal bölgelere doğru, geçmişten gelen müziğin güzelliği ve zarafetine eşsiz bir bakış açısı sunan ve çok sevilen senfonik repertuvarımızın geldiği kökleri takdir etmemizi sağlayan bestelere götürmek........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play