Bugünlerde en fazla duyduğumuz kelimelerden biri “boykot”. Ekonomist İris Cibre’nin son derece haklı olarak gündeme getirdiği yeme içme sektörüne yönelik “protesto” önerisi, 20 günde yüzde 43 artan çimento fiyatları yüzünden şimdi müteahhitlerin dilinde.

Marketlerde etiketler anlık değişiyor neredeyse, maliyet bahanesine sığınan, vatandaşın sırtında...

Yüksek enflasyonun yarattığı belirsizlik bir yandan yoksulluğu derinleştiriyor. En önemlisi ise toplumsal bir çöküntü yaşanıyor.

İnsanlar birbirine güvenini yitirmiş durumda, hepimizde bir aldatılmışlık duygusu var.

Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in “Enflasyon halkın düşmanıdır, ahlakı bozar. Milletleri içinden bozan bir olaydır” sözleri yeniden kanıtlanıyor.

İktidar ise sanki sorumlu kendisi değilmiş gibi “fahiş fiyat” masalı anlatıyor. “Fahiş fiyat” uygulayan cezalandırılacakmış!

Oysa bu kadar sert yoksullaşmanın asıl nedeni iktidar... 2018’den itibaren başlayan “tek adam” rejimi. En büyük darbenin geldiği tarih ise “faiz neden enflasyon sonuç” iddiasıyla ortaya atılan “nas” dönemi...

Rakamları bir daha hatırlatıyorum. Aralık 2021’de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirilen Nureddin Nebati ile faiz indirme dönemi başlarken dolar 13.40 TL, enflasyon 22, faiz ise yüzde 15 idi.

Bugün dolar 34.5 TL, enflasyon yüzde 68.5, faiz yüzde 50.

Ağır faturanın mimarlarından Nureddin Nebati’nin döneminde Türkiye’yi zora sokan bir önemli gelişme daha oldu. Türkiye 2021 yılında karaparanın aklanmasını ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için OECD Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) tarafından “gri liste”ye alındı.

Bugün Burkina Faso, Bulgaristan, Kamerun, Hırvatistan, Kongo, Haiti, Jamaika, Kenya, Mali, Mozambik, Namibya, Nijerya, Filipinler, Senegal, Güney Afrika, Güney Sudan, Suriye, Tanzanya, Vietnam, Yemen’le birlikte bu listede.

Gri listede geçen 2.5 yılda Türkiye’nin ülke risk primi (CDS) yüzde 800’lere kadar çıktı. Yani Türkiye çok yüksek faizlerle borçlanarak dış borcunu katladı. Şeffalık ve hukuk olmadığı için yabancı sermaye gelmedi.

Şimdi bu yanlış politikaları “akılcı” politikalara çevirmeye çalışan Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in en önemli çabalarından biri “gri liste”den çıkmak. Şubatta toplanan FATF Genel Kurulu’nda Birleşik Arap Emirliği listeden çıkarken Türkiye çıkamamıştı. Şimdi umut haziran ayında.

Türkiye bu kez başarır mı?

Bu soruyu Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün’e sordum. Çünkü Gün, Türkiye’nin gri listeden çıkarılmasını bekleneyen Şimşek’i iyimser buluyor.

Türkiye’nin rüşvet ve yolsuzluk ile OECD’nin aradığı etkinlikte mücadele etmediği görüşünde. Gün’ün yapılması gerekenlere ilişkin yedi önerisi var:

Türkiye’de AKP’nin 22 yıllık iktidarında 10’a yakın varlık barışı çıkarıldı. Ne yazık ki son 10 yılda dünyanın uyuşturucu merkezleri arasına girdik. Güzellik salonlarıyla karapara aklandığı ortaya çıktı.

Kayıt dışı hâlâ yüzde 40’larda. Dünyanın en zenginleri arasına giren iş insanları nasıl bu kadar kısa sürede zengin olduklarını anlatamayacağı için adını gizliyor.

Şimşek’in 10 aylık karnesi Türkiye’yi “gri liste”den çıkarır mı? Meçhul!

QOSHE - Nebati’den bir miras da ‘gri liste’ - Jale Özgentürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nebati’den bir miras da ‘gri liste’

31 1
24.04.2024

Bugünlerde en fazla duyduğumuz kelimelerden biri “boykot”. Ekonomist İris Cibre’nin son derece haklı olarak gündeme getirdiği yeme içme sektörüne yönelik “protesto” önerisi, 20 günde yüzde 43 artan çimento fiyatları yüzünden şimdi müteahhitlerin dilinde.

Marketlerde etiketler anlık değişiyor neredeyse, maliyet bahanesine sığınan, vatandaşın sırtında...

Yüksek enflasyonun yarattığı belirsizlik bir yandan yoksulluğu derinleştiriyor. En önemlisi ise toplumsal bir çöküntü yaşanıyor.

İnsanlar birbirine güvenini yitirmiş durumda, hepimizde bir aldatılmışlık duygusu var.

Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in “Enflasyon halkın düşmanıdır, ahlakı bozar. Milletleri içinden bozan bir olaydır” sözleri yeniden kanıtlanıyor.

İktidar ise sanki sorumlu kendisi değilmiş gibi “fahiş fiyat” masalı anlatıyor. “Fahiş fiyat” uygulayan cezalandırılacakmış!

Oysa bu kadar sert yoksullaşmanın asıl nedeni iktidar... 2018’den itibaren başlayan “tek adam” rejimi. En büyük darbenin geldiği tarih ise “faiz neden enflasyon........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play