31 Mart yerel seçimleri geride kaldı. CHP 47 yıl sonra seçimlerden ilk kez birinci parti olarak çıkarken daha önce tercih edilmediği bölgelerden de oy almak suretiyle halkın her kesiminden güvenoyu almayı başardı. Seçim öncesi partili cumhurbaşkanının “Yerel yönetimlerle merkezi yönetimler ele ele vermezse o şehre hiçbir şey gelmez” şeklinde aba altından sopa göstermesine karşın deprem bölgelerinde dahi CHP’nin büyük oranda oy alması, CHP belediyeciliğinin vatandaşa karşı sorumluluğunu daha da artırmıştır.

Bu seçim göstermiştir ki dini değerler üzerinden yapılan istismar siyaseti, tarikatlar ve cemaatlerle yakın işbirliği, sadaka siyasetinden medet ummak, ana muhalefet partisi hakkında siyasi etikle bağdaşmayan çirkin söylemlerde ve suçlamalarda bulunmak; oyların konsolidasyonu açısından artık fayda sağlamıyor.

2024 yılı seçmen verileri, ülkemizde 15 milyon 851 bin 244 emekli seçmenin bulunduğunu, her dört seçmenden birinin emekli olduğunu göstermekte. Son yıllarda artan geçim sıkıntısı, bilimsellikten uzak tutarsız ekonomi yönetimi, açlık sınırı ve altında yaşayanlar gibi emekli vatandaşlarımızın da CHP adaylarını umut olarak görmesi sonucunu doğurmuştur.

31 mart seçimlerinde “1 milyon 32 bin 610” genç seçmenin ilk kez oyunu kullanması da kuşkusuz seçimlerin sonucuna etki etmiştir. Keza, son yıllarda ülkede iş bulma umudu kalmayan, bulsalar dahi hak ettikleri ücreti alamayan gençler farklı bir siyasi anlayış arayışına girmiştir. Tüm bu tepki oylarının; ülke insanı bu denli zor koşullarda yaşam savaşımı verirken iktidar her ne kadar insani gerekçelere dayandırsa da manidar şekilde sınır mayınları temizlendikten sonra ülkeye kontrolsüz sığınmacı kabul edilmesi, zaten zor durumda olan ülke ekonomisinin iyiden iyiye dar boğaza sokulması sonucu verildiği de açıktır.

Ülke seçmeninin son dönemdeki şeriat çığırtkanlarından, rejim değişikliği kıpırdanışlarından, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve yargı bağımsızlığının derin yaralar almasından rahatsızlık duymasının da seçim sonuçlarını etkilediğini söylemek sanırım yanlış olmaz.

Sonuç olarak, CHP’nin eline tarihi bir fırsat geçmiştir. Bundan sonraki süreçte aldığı tarihi sorumluluğu, rüzgârı arkasına alarak daha üst noktalara taşıması; yerel yönetimlerde sergileyeceği çağdaş, bilimsel, çözüm odaklı, üretken yönetim anlayışı; kişisel çıkar ve nepotizm belediyeciliğine fırsat vermemesi ve geçmişte yaptığı siyasal hataları tekrarlamaması ile mümkün olacaktır. Nitekim, önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin kurucu kodlarından ödün vermesi ile 2023 genel seçimlerinde ittifak yapılan AKP kökenli sağ muhafazakâr partilerin, TBMM’ye 40 milletvekili sokmaları unutulmuş değil. 31 Mart’ta bu partiler, yüzde 1 oy bile alamayarak halkta karşılık bulamamış, CHP’nin yanlış stratejisi, Meclis’teki gücüne kendi iradesiyle zarar vermiştir. CHP’nin kurultaydaki değişim hamlesinden sonra, hiçbir parti ile ittifaka girmeden, kendi ilke ve değerlerini savunarak, genç adayları sahaya sürerek, halka umut aşılamak suretiyle seçimlerden birinci parti olarak çıkması; sonraki süreçte aydınlık, çağdaş bir Türkiye’nin ve güçlü bir ekonominin işaret ve umut fişeği olarak seçim tarihimizdeki yerini almış, umutları yeşertmiştir.

QOSHE - CHP’nin tarihi fırsatı - Prof. Dr. Can Ceylan - Olaylar Ve Görüşler
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CHP’nin tarihi fırsatı - Prof. Dr. Can Ceylan

19 1
08.04.2024

31 Mart yerel seçimleri geride kaldı. CHP 47 yıl sonra seçimlerden ilk kez birinci parti olarak çıkarken daha önce tercih edilmediği bölgelerden de oy almak suretiyle halkın her kesiminden güvenoyu almayı başardı. Seçim öncesi partili cumhurbaşkanının “Yerel yönetimlerle merkezi yönetimler ele ele vermezse o şehre hiçbir şey gelmez” şeklinde aba altından sopa göstermesine karşın deprem bölgelerinde dahi CHP’nin büyük oranda oy alması, CHP belediyeciliğinin vatandaşa karşı sorumluluğunu daha da artırmıştır.

Bu seçim göstermiştir ki dini değerler üzerinden yapılan istismar siyaseti, tarikatlar ve cemaatlerle yakın işbirliği, sadaka siyasetinden medet ummak, ana muhalefet partisi hakkında siyasi etikle bağdaşmayan çirkin söylemlerde ve suçlamalarda bulunmak; oyların konsolidasyonu açısından artık fayda sağlamıyor.

2024 yılı seçmen verileri, ülkemizde 15 milyon 851 bin 244 emekli seçmenin bulunduğunu, her dört seçmenden birinin emekli olduğunu göstermekte. Son yıllarda artan geçim sıkıntısı, bilimsellikten uzak tutarsız ekonomi yönetimi, açlık sınırı ve altında........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play