Fenerbahçe ve Galatasaray arasında Suudi Arabistan’da oynanması planlanan “Süper Kupa” maçının son anda iptal olması, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gündeme getirdi.

Bu maçın, AKP hükümetinin zorlamasıyla ve baskısıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında, cumhuriyet, laiklik ve Mustafa Kemal Atatürk düşmanı olan Suudi Arabistan’da oynatılması, zaten baştan beri büyük bir hataydı.

Ancak Suudi Arabistan hükümeti maçta, Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” pankartının asılmasını ve Atatürk “T-Shirt”lerinin giyilmesini de engellemeye kalkınca, Fenerbahçe ve Galatasaray takımları maça çıkmama kararı alarak, gecikmeli bir biçimde de olsa, Türkiye’nin onurunu kurtardılar.

Bu olay, Suudi Arabistan gibi Atatürk, cumhuriyet ve laiklik düşmanı olan AKP hükümetine, “cumhurbaşkanı” ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iyi bir ders oldu!

Bu olay, Anıtkabir’i ziyaret etmeyen Suudi Arabistan kralı öldüğünde, Türkiye’de “milli yas” ilan eden; Türkiye’yi her alanda Suudi Arabistan’ın, Katar’ın ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin arka bahçesine çeviren; Atatürk’ün adını futbol stadyumlarından silen; Atatürk’ün adını taşıyan havalimanını yıkan; Atatürk’ün adını taşıyan Atatürk Kültür Merkezi’nde, Atatürk düşmanı Necip Fazıl Kısakürek adına ödüller dağıtan Erdoğan’a ve AKP’ye iyi bir ders oldu!

***

Bununla birlikte, AKP hükümetinin ve Erdoğan’ın hayran olduğu ve neredeyse taptığı Suudi Arabistan’ın nasıl bir ülke olduğunu da yeniden hatırlamakta büyük yarar var.

Suudi Arabistan, mutlak monarşi ve teokrasi ile yönetilen bir diktatörlüktür.

Suudi Arabistan, 21. yüzyıldaki ortaçağdır.

20. ve 21. yüzyılda dünyada, laikliğin geçerli olmadığı çok az sayıda din devleti kaldı. Suudi Arabistan da bu devletlerden bir tanesidir.

Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluğunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarında, Suudi Arabistan vatandaşı olan bir gazeteci katledilmiştir. Suudi Arabistan böyle bir ülkedir.

AKP hükümeti de, bu cinayetin üzerini örtbas ederek, yargı sürecindeki dosyayı kapatmış ve Suudi Arabistan’a devretmiştir.

Suudi Arabistan aynı zamanda, ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki merkezlerinden birisidir.

ABD’nin Suudi Arabistan’da birçok askeri üssü bulunduğu gibi, Suudi Arabistan ABD’nin, ABD de Suudi Arabistan’ın en büyük ticari ortaklarından birisidir.

ABD, ithal ettiği petrolün büyük bir kısmını Suudi Arabistan’dan ithal etmektedir. Suudi Arabistan da ithal ettiği silahların ve savunma sanayi ürünlerinin büyük bir kısmını ABD’den ithal etmektedir.

Suudi Arabistan dünyanın en büyük petrol ihracatçısı ve dünyanın en büyük silah ve savunma sanayi ürünü ithalatçısı ülkelerinden birisidir.

***

Suudi Arabistan aynı zamanda, dünyadaki şeriatçı, köktendinci, İslamcı örgütlere doğrudan veya dolaylı mali destek sağlamaktadır. Bu desteği alan örgütlerin bazıları “dernek” ve “vakıf” gibi “sivil toplum” örgütleridir, bazıları da terör ve şiddet uygulayan örgütlerdir. Bu örgütlere yapılan mali destekler genellikle, Suudi Arabistan devletinin denetiminde olan Suudi Arabistan’daki “dernekler” ve “vakıflar” üzerinden gerçekleşmektedir.

El Kaide, Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi İslamcı terör örgütleri uzun yıllar Suudi Arabistan devleti ve/veya Suudi Arabistan’ın içindeki belli güç odakları ve örgütler tarafından desteklendi.

***

Özetle, yeni yıla girerken, AKP hükümetinin yapamadığını, futbol kulüplerinin ve onları destekleyen taraftarların, başka bir deyişle halkın yapmış olması, futbolu da aşan önemli bir gelişmedir.

QOSHE - Suudi Arabistan’ın ve AKP’nin hezimeti - Örsan K. Öymen
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Suudi Arabistan’ın ve AKP’nin hezimeti

65 32
01.01.2024

Fenerbahçe ve Galatasaray arasında Suudi Arabistan’da oynanması planlanan “Süper Kupa” maçının son anda iptal olması, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gündeme getirdi.

Bu maçın, AKP hükümetinin zorlamasıyla ve baskısıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında, cumhuriyet, laiklik ve Mustafa Kemal Atatürk düşmanı olan Suudi Arabistan’da oynatılması, zaten baştan beri büyük bir hataydı.

Ancak Suudi Arabistan hükümeti maçta, Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” pankartının asılmasını ve Atatürk “T-Shirt”lerinin giyilmesini de engellemeye kalkınca, Fenerbahçe ve Galatasaray takımları maça çıkmama kararı alarak, gecikmeli bir biçimde de olsa, Türkiye’nin onurunu kurtardılar.

Bu olay, Suudi Arabistan gibi Atatürk, cumhuriyet ve laiklik düşmanı olan AKP hükümetine, “cumhurbaşkanı” ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iyi bir ders oldu!

Bu olay, Anıtkabir’i ziyaret etmeyen Suudi Arabistan kralı öldüğünde, Türkiye’de “milli yas” ilan eden; Türkiye’yi her alanda Suudi Arabistan’ın, Katar’ın ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin arka bahçesine çeviren; Atatürk’ün adını futbol stadyumlarından silen; Atatürk’ün adını........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play