Soru şu: Dünyanın farklı bölgelerinde neden birden işler çığrından çıkmaya başladı? 2023’ü iki farklı cephede savaş sürerken bitirmiştik: Rusya-Ukrayna ile İsrail-Gazze.

2024’ün ilk günlerinden itibaren farklı kaos noktaları devrede.

İsrail aşırı sağcı siyasi güçlerin hayalini kurduğu büyük İsrail’in taşlarını Gazze’de etnik temizliğe girişerek döşerken Lübnan’da Hizbullah ile ikinci bir cephe açma sürecinde... Lübnan savaşın içine çekiliyor mu? Hizbullah’ın saldırının cezasız kalmayacağını açıklaması ile Lübnan’ın topyekûn bir savaşa sürüklenme olasılığı da belirdi.

Ürdün ve Mısır içten içe kaynamaya başladı. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın yarattığı öfke Ürdün toplumunun her kesimine ve aşiretlere yayılıyor.

Ve Mısır... Ülkenin doğrudan askeri yönetim altında olduğu, orduyu dengeleyecek veya ordunun genişleyen gücü için sivil bir cephe görevi görecek hiçbir sivil partinin olmadığı bir dönem. 100 milyonun üzerinde nüfusu olan bir ülkede, Suriye benzeri bir senaryonun yaşanması giderek daha da muhtemel hale geliyor.

İran’da 105 kişinin öldüğü patlama... İran’ı kışkırtan İsrail mi? Ürdün ve Mısır içten içe kaynamaya başladı.

Yemen’de Husilerin Kızıldeniz’den yük gemilerinin geçişini engellemesi... Husilerin saldırıları Batı’ya yönelik. Rus, Çin, İran ve diğer ülkelerin gemileri rahatlıkla Kızıldeniz’i kullanabiliyor. Bu durum, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin yapıldığı Süveyş Kanalı’ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz’de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir “tedarik zinciri krizinin” başlayacağına ilişkin endişeleri artırıyor. ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) Kızıldeniz’de gemilere saldıran Yemen’deki İran yanlısı Husilere karşı acil harekete geçmeye çağırarak İran’ı Husilere destek verme hususunda seçim yapması gerektiği konusunda uyardı.

Doğu Asya cephesi de sakin değil. 13 Ocak’ta Tayvan seçimleri var. Ve Tayvan yumuşak karnı bölgenin. Çin, Tayvan’ı daima kendi iç meselesi olarak görüyor. ABD ise Tayvan’ı Çin’i dengeleme ve çevreleme siyasetinin bir aracı olarak kullanıyor. Gerilim artar mı? Neden olmasın?

Çatışma alanları genişliyor... Kapitalist sistemin tıkanma noktalarını aşma çabalarının bir parçası... Dünya haritasını ve jeopolitik dengeleri yeniden oluşturma girişimleri... Halklar tabii asla umursanmıyor...

Küresel yönetişime her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu bir dönemin içindeyiz. Bu risklere acilen yanıt vermek gerekiyor. Ancak ne yazık ki BM gibi mevcut uluslararası kuruluşlar felç halindeler. Yakın zamanda toparlanma ise hayli zor görünüyor.

İki nedeni var:

Biri Soğuk Savaş dönemine benzer bloklaşmalar... Aslında günümüzde o döneme kıyasla çok daha güçlü ekonomik bağlar olmasına karşın bu bloklaşma artıyor.

İkinci neden barış, istikrar, adil ticaret, iklim değişikliği gibi ana sorunlara çözümler üretecek küresel lider yokluğu...

Belli ki 2024 hiç kolay geçmeyecek. Çatışma alanlarının kıyısında Türkiye, olası etkileri önceden görüp doğru politikalar geliştirebilecek mi? Göreceğiz...

QOSHE - 2024... Çatışma alanları neden genişliyor? - Özlem Yüzak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2024... Çatışma alanları neden genişliyor?

28 39
05.01.2024

Soru şu: Dünyanın farklı bölgelerinde neden birden işler çığrından çıkmaya başladı? 2023’ü iki farklı cephede savaş sürerken bitirmiştik: Rusya-Ukrayna ile İsrail-Gazze.

2024’ün ilk günlerinden itibaren farklı kaos noktaları devrede.

İsrail aşırı sağcı siyasi güçlerin hayalini kurduğu büyük İsrail’in taşlarını Gazze’de etnik temizliğe girişerek döşerken Lübnan’da Hizbullah ile ikinci bir cephe açma sürecinde... Lübnan savaşın içine çekiliyor mu? Hizbullah’ın saldırının cezasız kalmayacağını açıklaması ile Lübnan’ın topyekûn bir savaşa sürüklenme olasılığı da belirdi.

Ürdün ve Mısır içten içe kaynamaya başladı. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın yarattığı öfke Ürdün toplumunun her kesimine ve aşiretlere yayılıyor.

Ve Mısır... Ülkenin doğrudan askeri yönetim altında olduğu, orduyu dengeleyecek veya ordunun genişleyen gücü için sivil bir cephe görevi görecek hiçbir sivil partinin olmadığı bir dönem. 100 milyonun üzerinde nüfusu olan bir ülkede, Suriye benzeri bir senaryonun yaşanması giderek daha da muhtemel hale........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play