Sabah gözünü açar açmaz ilk yaptığı iş eline telefonu almak. Ve tabii hemen sosyal medya. Kim neler yapmış? Ne giymişler, nerelere gitmişler? Takip ettiği sosyal medya fenomenlerini şöyle bir turluyor. Gündem belirleme gibi bir şey. İmrendiği hayat orada. En azından izlesin. Kim bilir belki bir şeyler kapar. Belli mi olur?

Ne ekonomi ne siyaset... Toplumun algısını en çok etkileyen araçlardan biri sosyal medya. Önümde 2023 Dijital Medya raporu. Türkiye’de nüfusun neredeyse yüzde 80’i sosyal medya kullanıcısı. Günde ortalama 7.5 saat internette harcanıyor. Ve bu sürenin yarıdan fazlası sosyal medyaya gidiyor. Böyle olunca, tüketicileri çekmeye yönelik pazarlama faaliyetleri kadar sosyal medyayı kullanarak takipçi sayısını artırma ve fenomen olma da haliyle gündeme giriyor. Buraya kadar tamam.

Ama at izinin it izine karıştığı, hukuksuzluğun prim yaptığı, kolay yoldan para kazanmanın yükselen değer olduğu bizim gibi toplumlarda fenomenlik de boyut değiştirebiliyor. Karapara aklayıcılığından dolandırıcılığa, mezhepçiliğe kadar türlü renge ve şekle girebiliyor. Son yıllarda Adnan Oktar’ın suç örgütü kurmasından Dilan ve Engin Polat çiftinin karapara aklamasına, Türkiye’nin İşte Benim Stilim programı ile tanıdığı Bahar Candan’ın ablası Nihal ile önce sosyal medya fenomeni olması ardından bunu kullanarak “dolandırıcılık çetesi” üyesi olmasına, yaptığı tiplemeler ile büyük takipçi kazanan Kıvanç Talu ve reklamcı eşi Beril Talu’nun çevresindeki kişileri reklam projelerinden para kazanma vaadi ile kandırarak 100 milyon TL üzerinde vurgun yaptığı iddialarına...

Sayı az buz değil, 600’ün üzerinde sosyal medya fenomeni incelemeye alındı. Her birinin yüz binlerce takipçisi olduğunu hesaplarsak etkileşim boyutunu nmilyonlara ulaştığını görürüz.

Sosyal adaletin olmadığı, büyük gelir uçurumları oluşurken fırsat eşitliğinin hemen hemen hiç kalmadığı ortamlarda “Kolay yoldan hızlı ve çok para kazanma arzusu” yükselen değer haline gelir. Fenomen sahip olduğu şöhreti, zenginliği, yaşam biçimini insanların gözüne soka soka ortaya koyar. Yeni avlar tabii gelecektir. Dolayısıyla sorun sadece zenginliği gözler önüne sererek dolandırma ve kara para aklama meselesi değil. Bir boşluk ya da yolunda gitmeyen bir şeyler varsa illa onu dolduran, ondan nemalanan birileri çıkacaktır. Dolandırıcı fenomenler ise buzdağının sadece görünen kısmı. İnsanların av haline getirilmesini önleyecek somut adımların atılması gerekiyor:

- Keyfi değil, herkese uygulanabilir hukuk sistemi

- Adil bir gelir dağılımı: DİSK “gelirde adalet, vergide adalet” talebi ile İstanbul’dan Ankara’ya yürüyor. Amaçları “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi”. Peki toplumun ne kadarı bunun farkında?

- Fırsat eşitliğinin yeniden kurulması: Toplumun çok büyük bir kesiminin asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalıştığı, geleceğini değil sadece gününü kurtarma peşinde olduğu bir düzen; genç işsizliğin had safhada olduğu bir sistem sadece ve sadece “kolay yoldan para kazanmayı” bir hedef olarak ortaya koyabilir.

- Akılcı, çağdaş bir eğitim...

Politik felsefenin kurucusu Platon’un gözünde fenomen mükemmel ve ebedi olan formların (idea) geçici, bozuk kopyaları, gerçekte “hakikat” olmayanı.

Sosyal medya bir yönü ile akılcı, saklanmaya çalışılanı ortaya çıkarıcı, yeni ufuklar açıcı. Ama öteki yanı dipsiz kuyu gibi sahte, aldatıcı, göz boyayıcı. Yeni avlar ve tabii yeni avcıların doğduğu yeni mecra. Mesele, sosyal medyayı nasıl gördüğün ve nasıl kullandığında...

QOSHE - Fenomen... Av ve avcı... - Özlem Yüzak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Fenomen... Av ve avcı...

37 9
17.11.2023

Sabah gözünü açar açmaz ilk yaptığı iş eline telefonu almak. Ve tabii hemen sosyal medya. Kim neler yapmış? Ne giymişler, nerelere gitmişler? Takip ettiği sosyal medya fenomenlerini şöyle bir turluyor. Gündem belirleme gibi bir şey. İmrendiği hayat orada. En azından izlesin. Kim bilir belki bir şeyler kapar. Belli mi olur?

Ne ekonomi ne siyaset... Toplumun algısını en çok etkileyen araçlardan biri sosyal medya. Önümde 2023 Dijital Medya raporu. Türkiye’de nüfusun neredeyse yüzde 80’i sosyal medya kullanıcısı. Günde ortalama 7.5 saat internette harcanıyor. Ve bu sürenin yarıdan fazlası sosyal medyaya gidiyor. Böyle olunca, tüketicileri çekmeye yönelik pazarlama faaliyetleri kadar sosyal medyayı kullanarak takipçi sayısını artırma ve fenomen olma da haliyle gündeme giriyor. Buraya kadar tamam.

Ama at izinin it izine karıştığı, hukuksuzluğun prim yaptığı, kolay yoldan para kazanmanın yükselen değer olduğu bizim gibi toplumlarda fenomenlik de boyut değiştirebiliyor. Karapara aklayıcılığından dolandırıcılığa, mezhepçiliğe kadar türlü renge ve şekle girebiliyor. Son yıllarda Adnan Oktar’ın suç örgütü kurmasından Dilan ve Engin Polat çiftinin karapara aklamasına, Türkiye’nin İşte........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play