CHP kurultayı, partinin varlığını sürdürme refleksiyle özüne dönüş yönünde tepki vererek genel başkanı değiştirdi. Kurultay iradesi, onurlandırmak, umutlandırmakla beraber, genel başkan, parti yöneticilerine sorumluluk da yüklemiştir. Beklenti, partinin özüne dönüşü ve seçimlerde başarıdır. Partide değişim yöneticilerle sınırlı kalmamalı, yönetim anlayışı da değişmelidir.

Üç bin yıla yakın süredir Konfüçyüs’ten bu yana yönetimde başarı kuralları, yönetici nitelikleri fazla değişmemiştir. Kural, yanlışlardan kaçınma; doğruları yapmaktır.

Yönetimde, yöneticide ilk aranan artam güvenilir olmaktır. Örgüt, toplum kişiye, yönetime güvenmelidir. Güven; dürüst davranışla kurallara uymakla, söylem-eylem tutarlılığıyla, vaatleri yerine getirmekle, örgütün ve toplumun amaçlarına yararına yönelmekle sağlanı; egoların tatminiyle değil.

Yönetici, kararlarında benmerkezci olmamalı, kişisel görüş ve düşüncelerinin doğruluğu sanısına kapılmamalı, yeterince incelemeden, öğrenmeden karar almamalı, karar alma sürecine yetkili organların da etkin şekilde katılmasını sağlamalıdır.

Sağduyulu davranmak örgütte, toplumda aşırı beklentiler yaratmamalı, hedeflere ulaşılamaması halinde sorumluluk üstlenilmeli, başarı ise paylaşılmalıdır.

İleri görüşlü olunmalı, karşılaşılabilecek sorunlar, engeller öngörülerek, önlemler önceden alınmalı, politikalar belirlenmelidir.

İlkelerden, kurallardan ödün verilmemeli, her durumda dik, kararlı durulmalıdır. Ödün verilmeye başlandı mı güven duygusu zedelenmektedir.

Örgütün, toplumun amacına tutkulu olarak, sürekli, bıkmadan çaba gösterilmelidir.

Büyüklenilmemeli, kibirli olunmamalı, övgülere kapılmadan olabildiğince alçakgönüllü davranılmalı, özgeci, aktivist olunmalıdır. Açıklamalarda, konuşmalarda, kararlarda genellikle tekillikten, “ben”den kaçınılmalı, “biz”, “örgüt” vurgusu yapılmalıdır.

Büyüklenme, alçakgönüllü davranma konusunda, dönemin başkanının resminin Atatürk’ün resminin yanına, il ve ilçe merkezleri girişine asılmasının tartışılması, uygulamanın değiştirilmesi yerinde olur. Çünkü genel başkanlar gelip geçicidir. Partinin simgesi ise Atatürk ve altı oktur. Başkanlar, resimlerinin asılmasıyla değil, nitelikleri, ortamları, başarılarıyla katkılarıyla saygı uyandırmalı, saygınlık kazanmalıdır.

Simge olarak bir ikinci resim asılacaksa bunun İsmet İnönü’nün resmi olması hakşinaslık, değerbilirlik olur. İnönü, Garp Cephesi kumandanı, Mudanya Mütarekesi ve Lozan Antlaşması’nda Türk heyetinin başkanı, ülkeyi İkinci Dünya Savaşı’nın felaketinden kurtaran, Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu her koşulda koruyan, seçimle ülke yönetimini, parti başkanlığını devreden, demokrasi kurallarına saygılı ülkede ilk örnek partinin 33 yıl başkanlığını yapmış devlet adamı olarak onuru hak eder. Cumhuriyetin ilk yüzyılında ilk isim Atatürk, ikincisi de İsmet İnönü’dür.

Seçim sonrası Cumhur İttifakı’nda, Erdoğan ve Bahçeli’nin açıklamaları, yandaş TV yayınlarında en azından tedirginlik, huzursuzluk, kaygı hissediliyor. Değişen sadece genel başkan, CHP yine Baykal, Kılıçdaroğlu CHP’si, değişim yok izlenimi verilmeye çalışılıyor. Değişim, yalnız söylem ile değil, uygulamayla olacaktır. Yöneticilikte soğukkanlı olma, yılmamak, acele etmemek de bir meziyettir. Genel başkan günlük olaylara, polemiklere girmeden ana hedefleri, izlenecek politika ve stratejiyi açıklamalıdır. Totoloji, genelleme gibi gelen “CHP yönetimi CHP’li olmalıdır” ifadesi, Baykal ve Kılıçdaroğlu döneminde eleştiri, artık başarı dileğiyle söylenmektedir.

QOSHE - Umut ve sorumluluk - Öztin Akgüç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Umut ve sorumluluk

17 0
15.11.2023

CHP kurultayı, partinin varlığını sürdürme refleksiyle özüne dönüş yönünde tepki vererek genel başkanı değiştirdi. Kurultay iradesi, onurlandırmak, umutlandırmakla beraber, genel başkan, parti yöneticilerine sorumluluk da yüklemiştir. Beklenti, partinin özüne dönüşü ve seçimlerde başarıdır. Partide değişim yöneticilerle sınırlı kalmamalı, yönetim anlayışı da değişmelidir.

Üç bin yıla yakın süredir Konfüçyüs’ten bu yana yönetimde başarı kuralları, yönetici nitelikleri fazla değişmemiştir. Kural, yanlışlardan kaçınma; doğruları yapmaktır.

Yönetimde, yöneticide ilk aranan artam güvenilir olmaktır. Örgüt, toplum kişiye, yönetime güvenmelidir. Güven; dürüst davranışla kurallara uymakla, söylem-eylem tutarlılığıyla, vaatleri yerine getirmekle, örgütün ve toplumun amaçlarına yararına yönelmekle sağlanı; egoların tatminiyle değil.

Yönetici, kararlarında benmerkezci olmamalı, kişisel görüş ve düşüncelerinin doğruluğu sanısına kapılmamalı, yeterince incelemeden, öğrenmeden karar almamalı, karar alma sürecine yetkili organların da etkin şekilde katılmasını sağlamalıdır.

Sağduyulu davranmak örgütte, toplumda aşırı beklentiler yaratmamalı, hedeflere ulaşılamaması........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play