Waterloo savaşından sonra Yahudi bankerler, türlü hile ve desiselerle Avrupa sermayesini ele geçirmişlerdi.

Bu hile ve desiselerini kısaca söylemek gerekirse;

Spekülatif olarak önemli tesislerinin hisse senetlerini ele geçirme…

Ve savaşan taraflara borç para verme şeklinde olmuştu.

Mesela;

Waterloo savaşında, Rothschild kardeşlerden biri İngiltere’ye borç verirken diğeri Fransa’ya (Napolyon’a) borç veriyordu.

Aynı şeyin bizde de olduğunu hatırlatmak isterim.

Yahudi, Ermeni ve Levantenlerın elinde bulunan ve kısaca “Galata Bankerleri” denilen bu grubun, savaşa giren Osmanlı’ya kredi açarak borçlandırmışlardı.

Osmanlı iç ve dış borç almaya başladıktan sonra da bir daha belini doğrultamadığı malumdur.

Yahudiler…

Önce, Fransa’ya yenilen Almanya’nın (Prusya) mali servetini ele geçirmişlerdi.

Daha sonra savaşan İngiltere ve Fransa’nın servetine borçlandırmak ve şirketlerin hisse senetlerini ele geçirmek suretiyle el koydular.

19. yüzyılın başlarında Amerika’nın dünya sermaye ve siyasetinde pek bir önemi yoktu.

Çünkü;

Bağımsızlığını yeni kazanmış, daha sonra süren savaş nedeni ile bir türlü toparlanamamıştı.

Amerika’nın Dünya sahnesine çıkması ile paranın kokusunu alan Yahudi bankerler, Avrupa’dan Amerika’ya akmaya başladılar.

Yahudi baronların ülkesinde çevirdikleri dolapları gören başkan W. Jackson;Siz kâr edince aranızda paylaşıyorsunuz,

Zarar edince bankaya (kamuya) yüklüyorsunuz!.. Siz zehirli yılanlarsınız!” deyip Yahudi bankerlere savaş ilan eder…

Ve ilk fırsatta Amerika’nın bankerlere olan borcunun tamamını öder (1835)

Bu Amerikan tarihinde ilk ve son borçsuz olma dönemidir. Amerika’nın, Yahudi bankerlerden yakasını silkmek için yaptığı ilk hamle budur.

Bunun üzerine;

Yahudi bankerler başkana suikast tertip eder ama Başkan yara almadan kurtulur.

Ancak!..

Paranın gücü, siyaseti yener.

Daha sonra gelen ve Amerika’yı haraca bağlayan bu bankerlerle savaşmayı göze alan Başkan Lincoln ve Başkan Kennedy suikastla öldürülür...

Ve ne gariptir ki;

Herkesin gözü önünde öldürülen Kennedy "Faili meçhul" olarak 2018 yılında dosyası kapanır.

İlk kuruluş yıllarından itibaren Amerika başkanları, Yahudilerin ülkeyi ele geçirme tehlikesini görmüş ve onlarla ölümüne mücadele etmişlerdir.

Ama zamanla!..

Güçleri tükenmiş, para baronları mücadeleyi kazanmıştır.

Daha sonra gelen başkanlar da bu tehlikeyi görmüş ve onların tabiri ile daha ‘soft’ bir mücadele yöntemi benimsemişlerdir.

Yani Yahudilerin, para kazanmalarına ses çıkarmayacaklar!..

Ama...

Olur-olmaz ABD’nin her siyasetine de burunlarını sokmayacaklar.

Ancak gelişen olaylarda Yahudilerin buna da razı olmadıklarını görüyoruz.

Watergate olayının hala gizli kalmış belgeleri açıklanmadığı için Yahudilerin orada ne kadar etkili olduklarını bilmiyoruz

Ama şunu biliyoruz:

Kambersiz düğün olmaz

Irangate skandalı ve Başkan Clinton’un M. Lewinsky ile olan ilişkisi ise buram buram Yahudi etkisi kokuyor.

Irangate skandalında ABD Başkanı, el altından İran’a silah satmıştı.

Monika Lewinsky- Bill Clinton skandalında ise Clinton, boş bulunup Filistin’de iki devletli bir yapıdan yana olduğunu söylemişti.

Bunu söylediğine Clinton’u bin pişman ettirdiler.

Yine de ucuz kurtuldu.

NETİCE…

Yahudilerin Amerika’yı esir almaları bir günde olmadı.

Bunun 200 yıla dayanan bir derinliği var.

İşin içinde Amerikan başkanlarını tehdit, şantaj ve suikastlar var.

Bu suikastlardan sağ çıkamayıp ölenler var.

ABD başkanlarına bunu yapanlar

Sıradan senatör ve temsilciler meclisi üyelerine

Veya...

Yüksek bürokratlara neler yaptığını söylemeye gerek yok. Araştırılsa binlerce filmlik konu çıkar ama kimse bu esrarengiz sisteme bulaşmak istemez.

Ancak Alman halkı gibi Amerikan halkı da Yahudilerin bu haksız kazanç ve küstahlıklarından bıkmış usanmış vaziyetteler.

Bundan dolayı;

Gazze’de yaptıkları katliamdan sonra İsrail aleyhine yapılan gösterilerde binlerce hatta on binlerce kişinin katılması boşuna değil.

Yani;

Dünya kamuoyu ilk defa bu kadar net bir şekilde İsrail aleyhine dönmüş bulunuyor.

Böylece ilk adım atılmış oldu…

Allah’ın izniyle bundan sonra gerisi gelir.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

QOSHE - Emin Batur Yahudiler Amerika'yı nasıl esir aldı? - Emin Batur
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Emin Batur Yahudiler Amerika'yı nasıl esir aldı?

5 0
27.11.2023

Waterloo savaşından sonra Yahudi bankerler, türlü hile ve desiselerle Avrupa sermayesini ele geçirmişlerdi.

Bu hile ve desiselerini kısaca söylemek gerekirse;

Spekülatif olarak önemli tesislerinin hisse senetlerini ele geçirme…

Ve savaşan taraflara borç para verme şeklinde olmuştu.

Mesela;

Waterloo savaşında, Rothschild kardeşlerden biri İngiltere’ye borç verirken diğeri Fransa’ya (Napolyon’a) borç veriyordu.

Aynı şeyin bizde de olduğunu hatırlatmak isterim.

Yahudi, Ermeni ve Levantenlerın elinde bulunan ve kısaca “Galata Bankerleri” denilen bu grubun, savaşa giren Osmanlı’ya kredi açarak borçlandırmışlardı.

Osmanlı iç ve dış borç almaya başladıktan sonra da bir daha belini doğrultamadığı malumdur.

Yahudiler…

Önce, Fransa’ya yenilen Almanya’nın (Prusya) mali servetini ele geçirmişlerdi.

Daha sonra savaşan İngiltere ve Fransa’nın servetine borçlandırmak ve şirketlerin hisse senetlerini ele geçirmek suretiyle el koydular.

19. yüzyılın başlarında Amerika’nın dünya sermaye ve siyasetinde pek bir önemi yoktu.

Çünkü;

Bağımsızlığını yeni kazanmış, daha sonra süren savaş nedeni ile bir türlü toparlanamamıştı.

Amerika’nın Dünya sahnesine çıkması ile paranın kokusunu alan Yahudi bankerler, Avrupa’dan Amerika’ya akmaya başladılar.

Yahudi baronların ülkesinde çevirdikleri dolapları gören başkan W. Jackson;........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play