İnsan için ‘ancak çalıştığının karşılığı vardır’ ilkesi, insanlık tarihiyle yaşıt ilahi bir ilkedir. İlk insandan itibaren insanoğlunun fiziki ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya konan ilkeler; emek sarf etmek, risk almak, tehlikelerle mücadele etmek, yaptığın işin sorumluluğunu üstlenmek olarak sıralanabilir.

Tarih boyunca her dönemde insanlar karınlarını doyurmak için savaşmışlar, büyük göçlere katlanmışlar; uzak diyarlara, engin denizlere seyrüsefer eylemişlerdir. Bu ilkelerin zarar gördüğü dönemlerde insanlar arasında haksızlıklar, cinayetler, gasplar ortaya çıkmıştır.

Son günlerde Türkiye’de basın organlarına düşen haberler insanları şoke etmektedir. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ve içerik üretmek için bir akıllı telefonun yeterli olmasıyla yüzlerce hatta binlerce sosyal medya fenomeni ortaya çıktı. Eline mikrofonu alan muhabir oldu; kendi özelini yayınlayarak para kazanan bir kitle ortaya çıktı.

Dilan ve Engin Polat olayı esasında hesapsız para kazanma ve para harcama eğiliminin yaygınlaşmasını ortaya koyması bakımından önemlidir. Ekmeği için yıllarca okuyan, akademik çalışmalar yapan, bilimsel buluşlara imza atan, kendi ticareti için on yıllarca emek harcayan, defalarca batan; yeniden var olma mücadelesi veren, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan, vergi veren namuslu insanların onurlu mücadeleleri acaba boşuna yapılan bir mücadele miydi?

Kısa yoldan para kazanma alışkanlığı iyiden iyiye yaygınlaşmaktadır. Dijital içerik üreten, video çekerek reklamlardan pay alan, toplumsal gelişmeye hiçbir katkısı olamayan bir güruh ortada artık. Sanayide işçi bulunmuyor; işsizler iş beğenmiyor serzenişlerini sıkça duyar olduk.

Bu tezadın kaynağı; kısa yoldan, emek sarf etmeden bir şekilde popüler olan ve çok büyük paralar kazanan fenomen tipler olabilir. Ayda yüz binlerce TL kazanç elde eden, binlerce dolara hükmeden bir güruhu gören gençlerimiz asgari ücretle ya da normal ücretle bir işte çalışmak istememektedir.

Bir mühendisi 30 bin TL maaş alırken Dilan Polat bir günde 750 bin TL harcıyorsa burada hem değerler yıpranıyor hem de beyaz yakalı dediğimiz grup yıllarca verdiği emeği ve aldığı ücreti sorgulamaya başlıyor. Kamu sektöründe veya özel sektörde çalışan milyonlar, konumlarından sürekli şikâyet ediyor; ne kadar yüksek ücret verirseniz verin, insanları memnun edemiyorsunuz.

Yine bir banka müdiresinin başrolde olduğu, ünlü futbolcuların ve teknik adamların içinde bulundukları dolandırıcılık olayları da insanların “kısa yoldan çok, daha çok, en çok kazanmalıyım.” hırsına müptela olduklarını göstermektedir.

Burada devlete büyük işler düşmektedir. Devlet her zaman uyanık olur. Sosyal medyadaki birkaç fenomene, meşhurluk sarhoşuna, bir şekilde belli bir zenginliğe ulaşmış ama hırsının esiri olmuş uyanık geçinen sosyete grubuna meydanı boş bırakmamalıdır.

Devlette zafiyet olmamalıdır. Suça meyleden, haksız kazancı normalleştiren, devletin gücünü ve kudretini sınamaya çalışan, insanlardaki adalet duygusunu zedeleyen tüm kişi ya da olaylara acımasızca müdahale edilmelidir.

“Ya devlet başa ya kuzgun leşe” ifadesi asla göz ardı edilmemelidir.

QOSHE - Kısa yoldan zengin olma furyası ve örselenen duygular - Hacı Sarı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kısa yoldan zengin olma furyası ve örselenen duygular

31 0
28.11.2023

İnsan için ‘ancak çalıştığının karşılığı vardır’ ilkesi, insanlık tarihiyle yaşıt ilahi bir ilkedir. İlk insandan itibaren insanoğlunun fiziki ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya konan ilkeler; emek sarf etmek, risk almak, tehlikelerle mücadele etmek, yaptığın işin sorumluluğunu üstlenmek olarak sıralanabilir.

Tarih boyunca her dönemde insanlar karınlarını doyurmak için savaşmışlar, büyük göçlere katlanmışlar; uzak diyarlara, engin denizlere seyrüsefer eylemişlerdir. Bu ilkelerin zarar gördüğü dönemlerde insanlar arasında haksızlıklar, cinayetler, gasplar ortaya çıkmıştır.

Son günlerde Türkiye’de basın organlarına düşen haberler insanları şoke etmektedir. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ve içerik üretmek için bir akıllı telefonun yeterli olmasıyla yüzlerce hatta binlerce sosyal medya fenomeni ortaya çıktı. Eline mikrofonu alan muhabir oldu; kendi özelini yayınlayarak para kazanan bir kitle ortaya çıktı.

Dilan ve Engin Polat olayı esasında hesapsız para kazanma ve para harcama eğiliminin yaygınlaşmasını........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play