Bu yazı tüm haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve vicdansızlıklarını güçle örtmeye ve baskı ile kapatmaya çalışanlara ithaf olunur.

İnsan gücü sever ve güçlü olmak ister.

Bedenen, servetce, makam ve mevki açısından, şan ve şöhret bakımından…

Güçlü olmak, gücü elde etmek arzulanır arzulanmasına lakin gücün nasıl elde edildiği ve gücün nerede kullanıldığı da en az güçlü olmak kadar önemlidir.

Oysa maksat ve maslahat güçlü olmak olmamalıdır.

Asıl mesele gücü elde etmek değil, elde tutulan gücün nerede ve nasıl kullanıldığıyla ilgilidir.

Gücünüzü zorbalıkla, zalimlikle, çoluk çocuğu öldürmekle kaim kılmaya çalışıyorsanız gün gelir, gösterdiğiniz güç sizin sonunuzu getirir.

Tarih nice güçlünün kaybolup gittiğine tanıktır.

Tarih nice zorbanın, gücünü kullanarak zalimlik yaptığını ama yaptıklarının yanına kâr kalmadığına tanıktır.

Güçlü olabilir, güce sahip olabilirsiniz.

Unutulmamalıdır ki asıl güç, hak ve haklının yanında yer almaktır.

Her kim ki mazlum ve mağdurların yanında yer alıyor, toplumun ezilenlerine sahip çıkıyorsa o güçlüdür.

Güce oynayan hesabi davranır, hakkı gözeten ise hasbi.

Güce oynayan, güçlü olmak uğruna Hakk’ın hatırını incitenler gün gelir; güçlerini kaybeder, zelil duruma düşerler.

Biz hak ve haklının tarafındayız.

Biz ezilenlerin, zulme uğrayanların yanındayız.

Bizler mazlum ve mağdura sahip çıkanların yanında oluruz; ezilen ve horlananların tarafına destek veririz.

Vicdanımız bize bunu söyler.

Tek başına kalsanız da hak ve hakikatın safında yer alıyorsanız güçlüsünüz.

Çok sayıda olsanız da hak ve hakikati gözetmiyorsanız güçsüz.

Tek başına da olsanız gerçeği haykırıyorsanız güçlüsünüz; kalabalık da olsanız gerçeği gizliyorsanız güçsüzsünüz.

Kur’an birçok peygamberin hayatını bize nakleder.

Onların mücadelesinin hak ve adalet eksenli olduğunu gösterir.

Peygamberler tek başlarına da kalsalar hak ve hakikati dillendirmekten, ezilen ve horlananların yanında olmaktan imtina etmemişlerdir.

Onlar, tek başlarına kaldıklarında güçlerini Hakk’a yaslanmaktan almışlardır.

Onları yok etmeye gelenler ise ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar; çaresiz kalmışlar, perişan olmuşlardır.

Güce oynadığınız için zaman gelir; çok güçlü olabilir, çok güçlü gözükebilirsiniz.

Ama yine zaman gelir, alaşağı olursunuz.

Gün gelir, gücünüzü kaybedersiniz.

Güçlü olduğunuz için yaptığınız zorbalıklar ve zalimlikler, aldığınız mazlumların ahı gün gelir; sizi bulur ve vurur.

QOSHE - Güçlü, zorba ve vicdansız - Murat Kubat
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Güçlü, zorba ve vicdansız

14 16
02.11.2023

Bu yazı tüm haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve vicdansızlıklarını güçle örtmeye ve baskı ile kapatmaya çalışanlara ithaf olunur.

İnsan gücü sever ve güçlü olmak ister.

Bedenen, servetce, makam ve mevki açısından, şan ve şöhret bakımından…

Güçlü olmak, gücü elde etmek arzulanır arzulanmasına lakin gücün nasıl elde edildiği ve gücün nerede kullanıldığı da en az güçlü olmak kadar önemlidir.

Oysa maksat ve maslahat güçlü olmak olmamalıdır.

Asıl mesele gücü elde etmek değil, elde tutulan gücün nerede ve nasıl kullanıldığıyla ilgilidir.

Gücünüzü zorbalıkla, zalimlikle, çoluk çocuğu öldürmekle kaim kılmaya çalışıyorsanız gün gelir, gösterdiğiniz güç sizin sonunuzu getirir.

Tarih nice güçlünün kaybolup gittiğine tanıktır.

Tarih nice zorbanın, gücünü kullanarak zalimlik yaptığını ama........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play