Güçlülerin haksızlıkları karşısında sessiz kalanların çığlığı, tarihte olduğu gibi bugün de yankılanmaya devam ediyor.

Sanılır ki ellerinde her imkân bulunanlar, nüfuzları güçlü olanlar her zaman galip gelir.

Sanılır ki güçlülerin işlediği haksızlık, hukuksuzluk ve zulüm yanlarına kâr kalır.

Sanılır ki sesleri gür çıkanlar her zaman haklıdır, sessiz olanlar ise haksızlığa boyun eğmek durumundadır.

Bu olsa olsa büyük bir yanılsamadır.

Gerçekte ise sessiz çığlıklar, zalimlerin kalplerine her daim korku salar.

Mazlumların ahı yerde kalmaz, çünkü adaletin izi flulaşsa da asla silinmez.

Tarih boyunca zalimlerin haksızlıkları, hukuksuzlukları ve arsızlıkları neticesinde nelerin yaşandığına bir bakmak lazım.

Masumların ve mazlumların daha fazla dayanamayacakları anlar; güçlünün zalimliğini, zulmünü ve haksızlıklarını zirveye çıkardığı anlardır.

Zalim arsızlaştıkça zulmü artar, zulmü arttıkça da kendi sonunu daha çabuk hazırlar.

Hiçbir zulüm ilelebet devam etmez.

Gün gelir, sessiz çığlıkların yankısı vicdanlarda daha fazla yankılanmaya başlar ve o gün, zalimin zulmünün sonu gelmiştir.

Tarih zalimlerin sonunun ne olduğunu göstermesi açısından ibretlerle doludur.

Unutmayalım ki sessiz çığlıklar toplumun vicdanını sarsar, insanları harekete geçirir.

Mazlumların sessizliği, zulmü onaylamak anlamına gelmez; sadece onların içinde bulunduğu çaresizliği ifade eder.

Zulüm o kadar zirvededir ki mazlumların seslerini çıkaracak, kendilerini ifade edecek, oynanan oyunları gösterecek ne imkânları vardır ne de güçleri.

Zalimler, sessiz çığlıkların toplumu harekete geçirmesinden de korkar.

Güçlülerin arsızlığı uzun sürmez; çünkü sessiz çığlıkların yankısı her geçen gün daha da güçlenir.

Mazlumlar ve masumlar için umut vardır; çünkü adalet her zaman yerini bulur.

Güçsüz olanlar, adaletin gücünü ve kararlılığını fark ettikçe; sessiz çığlıklar daha güçlü bir şekilde ses vermeye başlar.

Masumların ve mazlumların sessiz çığlığı, toplumun vicdanını harekete geçirecek ve adaletin yerini bulmasını sağlayacaktır.

Sessiz kalmak yerine, her birimiz mazlumların yanında durmalı ve zulme karşı sesimizi yükseltmeliyiz.

Zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır.

Haksızlık karşısında hiçbir şey yapmamak, haksızlıktan yana tavır almak demektir.

Cemil Meriç ne güzel demiş: “Zulüm karşısında tarafsızlık namussuzluktur.”

Güçlülerin haksızlıklarına karşı sessiz kalmamalı, sessiz çığlıkları işitmeli; adaletin önemini her zaman hatırlamalı ve hatırlatmalıyız.

QOSHE - Sessiz çığlıkların yankısı - Murat Kubat
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sessiz çığlıkların yankısı

23 1
09.11.2023

Güçlülerin haksızlıkları karşısında sessiz kalanların çığlığı, tarihte olduğu gibi bugün de yankılanmaya devam ediyor.

Sanılır ki ellerinde her imkân bulunanlar, nüfuzları güçlü olanlar her zaman galip gelir.

Sanılır ki güçlülerin işlediği haksızlık, hukuksuzluk ve zulüm yanlarına kâr kalır.

Sanılır ki sesleri gür çıkanlar her zaman haklıdır, sessiz olanlar ise haksızlığa boyun eğmek durumundadır.

Bu olsa olsa büyük bir yanılsamadır.

Gerçekte ise sessiz çığlıklar, zalimlerin kalplerine her daim korku salar.

Mazlumların ahı yerde kalmaz, çünkü adaletin izi flulaşsa da asla silinmez.

Tarih boyunca zalimlerin haksızlıkları, hukuksuzlukları ve arsızlıkları neticesinde nelerin yaşandığına bir bakmak lazım.

Masumların ve mazlumların daha fazla dayanamayacakları anlar; güçlünün zalimliğini, zulmünü ve haksızlıklarını........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play