Kilis, “Bereketli Hilal’ denilen Mezopotamya’nın kuzeybatı ucunda yer alan bir kentimiz. Mezopotamya diye bahsedilen yer ise "iki ırmak arasındaki ülke" anlamında, Dicle ve Fırat arasında tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölge. Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yoğun yerleşim yeri olmuş ve bu bölgenin insanı, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçimini sağlamış. Kilis kentinin de içinde olduğu bu coğrafya, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi birçok uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır. Oylum Höyüğü de Kilis’in ‘Geç Kalkolitik Dönem’den (M.Ö: 3500 – 3000) itibaren kesintisiz iskan gördüğünü gösteriyor. Bu bakımdan Kilis kadim bir kültüre ve dolayısıyla da zengin bir mutfağa sahiptir.

Kilis’in bu yemek kültürüne ışık tutacak nitelikte Oylum Höyük'te yapılan arkeolojik kazılarda, 4 bin 500 yıl öncesine ait mezarlarda kelle-paça kalıntılarının bulunduğu belirtiliyor. Mezarlarda, karbonlaşmış zeytin ve üzüm çekirdekleri ile tahıl kalıntıları dışında, ölülerin başı hizasına bırakılan bir çanak içinde ölü yemeği bırakıldığı tespit edilmiş. Çanaklar içinde ele geçen küçükbaş hayvanlara ait kafatası ve ayak kemiği parçaları, bu ölü yemeğinin kelle-paça türünde olduğunu gösteriyor. Bu bulgular, ölen kişinin ardından kurban edilen küçükbaş hayvanların baş ve ayaklarından yapılan kelle-paça yemeğinin, o dönemde makbul olduğuna işaret ediyor.

Kilis sofrası, Türk mutfağının genel özelliklerini taşır, farklı lezzetleri ve kendine özgü özellikleriyle de ülkemizin en sevilen yemeklerinden oluşur. Bu mutfağın özelliklerine baktığımızda Mezopotamya, Akdeniz ve hatta biraz Orta Asya mutfağının birleşiminden ibarettir diyebiliriz. Kısmen Halep ilinin yemek kültürünün etkisinden de söz edilebilir. Çevresinde Gaziantep gibi gastronomisiyle ün salmış kentlerin Kilis mutfağını geliştirmiş olduğunu varsaysak bile yine de bu şehrin kendine özgü özel bir mutfağı bulunuyor. Bu mutfağın öne çıkan özellikleri arasında, et ve bulgurun temel malzeme olarak kullanılması, mevsiminde sebze ağırlıklı yemeklerin yapılması ve bol miktarda zeytinyağı kullanılması sıralanabilir. Kilis mutfağında baharatlar da önemli bir yere sahiptir. Et, bulgur ve sebzelerle birlikte kullanılan baharatlar, yemeklere farklı bir tat ve lezzet katıyor.

Kilis kentinde, Akdeniz ikliminin etkisiyle kaliteli zeytin yetişiyor. Kilis Oylum Höyük'te bulunan 4 bin 500 yıllık zeytin çekirdeği, bölgenin zeytin ve zeytinyağı üretimi konusundaki tarihi önemini gösteriyor. Zeytinin anavatanı olan Doğu Akdeniz'de yer alan Kilis, toplam 266 bin dekarlık alanda zeytin üretimi yapıyor. Yıllık üretim miktarı 9 bin 146 ton olan Kilis yağlık zeytini, ince kabuğu, baharatlı aroması, yüzde 40'lık yüksek yağ oranı ve köklü tarihsel serüveniyle Bereketli Hilal'den çıkıp dünya sınırlarını aşıyor. Kilis mutfağında görünürde her ne kadar Anadolu’nun yağlı ve baharatlı yemekleri olsa da yemeklerde çokça zeytinyağı kullanılır. Bu nedenle, Kilis mutfağında zeytinyağı vazgeçilmez bir tedarik ürünüdür. Burada zeytinyağı, yemeklere hem lezzet hem de aroma verir. Kilis mutfağında özellikle zeytinyağlı yemeklerde kullanılan zeytinyağı, et ve sebze yemeklerinde de kullanılır. Örneğin, Kilis tava, oruk ve kübbülmüşviyye gibi yemeklerde zeytinyağı olmazsa olmaz bir malzemedir. Yine zeytinyağı, sadece yemeklerde değil, tatlılarda da kullanılır. Örneğin, gerebiç ve cevizli baklava gibi Kilis yöresine özgü tatlılarda zeytinyağı bulunur.

Kilis Valiliği, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Kilis Belediyesi iş birliğiyle Kilis mutfağının tanıtımı için benim de iştirak ettiğim CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da yemekli bir toplantı düzenledi. Kilis, farklı kültürlerin etkisiyle zenginleşen mutfağıyla gastronomi alanında öne çıkıyor. “Türkiye Yüzyılında Kilis Mutfağı” temasıyla düzenlenen etkinlikte, şef Yunus Emre Akkor'un öncülüğünde Kilis yemekleri misafirlere takdim edildi.

Kilis Valisi Tahir Şahin, Cumhuriyet'in 100. yıldönümü vesilesiyle İstanbul'da düzenlenen Kilis mutfağı tanıtım etkinliğinde "Kilis, zenginliğiyle adeta bir Türkiye kompozisyonudur. Lezzetini güneşten, topraktan ve emekten alan yüzlerce çeşit yemeğin mutfağıdır. Gastronomi turizmi açısından çok değerli olan bu kent, bölge deneyimini çekici hale getirmekte ve bunların gelişiminde de itici bir güç niteliğindedir" dedi. Şahin, Kilis'in önde gelen tarımsal ürünleri olan Kilis zeytinyağı, Kilis horoz karası üzümü ve Kilis baharatlık biberinin yanı sıra, Kilis’e has birçok yöresel ürün bulunduğunu da sözlerine ekledi. Şahin, "Kilis ayrıca gastronomi ile de sembol şehirlerimizden bir tanesidir. Kilis ilimizin gastronomi zenginliği bugün burada deneyimleyeceğimiz ve çoğu coğrafi işaret tescilline sahip olan Kilis mutfağına ait lezzet harikası yemeklerle siz değerli gastronomi profesyonellerinin beğenisine sunulmuştur." diyerek konuşmasını sonlandırdı.

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz da “İKA olarak bölgemizin tarımsal ve kırsal kalkınmasına katkı sağlayacak, çok önemli projelere imza attık. Kilis’te bir zeytinyağı üretimi tesisi kurduk. Kilis zeytinyağının ulusal ve uluslararası pazarda yer bulması ve markalaşması için çalışmalar yürüttük. Sadece kadın köylülerin olduğu bir kooperatifin kurulmasını sağladık. Merkez atölyemiz, zeytinyağı ihracatı yapmaya başladı. İKA olarak Kilis zeytinyağını tanıtacak çalışmalar yaptık. Artık Türkiye ve hatta dünyanın birçok ülkesinde Kilis zeytinyağı biliniyor. Aynı zamanda Kilis Horoz Karası üzüm işleme tesisinin kurulmasına imkan sağladık. Şu an toplamda 50 kişi çalışıyor. Tesiste bir sezonda yaklaşık olarak 850 ton üzüm işleniyor. İKA olarak Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda Kilis'i organik tarım merkezi haline getirecek, Kilis’in kalkınma ivmesini hızlandıracak projeler yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Kendi memleketinin mutfağını titizlikle araştıran Kilisli Gonca Tokuz, "Kaşık Çalımı" adlı kitabında bölgenin en lezzetli yemeklerini bir araya getirdi. Kitap, Kilis'in zengin mutfak kültürünü ve geleneklerini gözler önüne seriyor. Tokuz, kitabında Kilis tava, oruk, kübbülmüşviyye, şıhılmahşi gibi bölgenin en sevilen yemeklerinin tariflerini de veriyor. "Kaşık Çalımı", Kilis mutfağını yakından tanımak isteyenler için önemli bir kaynak niteliğinde.

QOSHE - Dört bin beş yüz yıllık 'Kilis Mutfağı' - Talip Bayram
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dört bin beş yüz yıllık 'Kilis Mutfağı'

10 1
05.12.2023

Kilis, “Bereketli Hilal’ denilen Mezopotamya’nın kuzeybatı ucunda yer alan bir kentimiz. Mezopotamya diye bahsedilen yer ise "iki ırmak arasındaki ülke" anlamında, Dicle ve Fırat arasında tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölge. Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yoğun yerleşim yeri olmuş ve bu bölgenin insanı, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçimini sağlamış. Kilis kentinin de içinde olduğu bu coğrafya, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi birçok uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır. Oylum Höyüğü de Kilis’in ‘Geç Kalkolitik Dönem’den (M.Ö: 3500 – 3000) itibaren kesintisiz iskan gördüğünü gösteriyor. Bu bakımdan Kilis kadim bir kültüre ve dolayısıyla da zengin bir mutfağa sahiptir.

Kilis’in bu yemek kültürüne ışık tutacak nitelikte Oylum Höyük'te yapılan arkeolojik kazılarda, 4 bin 500 yıl öncesine ait mezarlarda kelle-paça kalıntılarının bulunduğu belirtiliyor. Mezarlarda, karbonlaşmış zeytin ve üzüm çekirdekleri ile tahıl kalıntıları dışında, ölülerin başı hizasına bırakılan bir çanak içinde ölü yemeği bırakıldığı tespit edilmiş. Çanaklar içinde ele geçen küçükbaş hayvanlara ait kafatası ve ayak kemiği parçaları, bu ölü yemeğinin kelle-paça türünde olduğunu gösteriyor. Bu bulgular, ölen kişinin ardından kurban edilen küçükbaş hayvanların baş ve ayaklarından yapılan kelle-paça yemeğinin, o dönemde makbul olduğuna işaret ediyor.

Kilis sofrası, Türk mutfağının genel özelliklerini taşır, farklı lezzetleri ve kendine özgü özellikleriyle de ülkemizin en sevilen yemeklerinden oluşur. Bu mutfağın özelliklerine baktığımızda Mezopotamya, Akdeniz ve hatta biraz Orta Asya mutfağının birleşiminden ibarettir diyebiliriz. Kısmen Halep ilinin yemek kültürünün etkisinden de söz edilebilir. Çevresinde Gaziantep gibi gastronomisiyle ün salmış kentlerin Kilis mutfağını geliştirmiş olduğunu varsaysak bile yine de bu şehrin kendine özgü özel bir mutfağı bulunuyor. Bu mutfağın öne çıkan özellikleri arasında, et ve bulgurun temel malzeme olarak kullanılması, mevsiminde sebze ağırlıklı yemeklerin........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play