Bugünlerde nerde oturuyorsam herkes Gazze’de yaşananları konuşuyor onların fedakârlığını, onların Allah’a teslimiyetini hep konuşuyor. Bundan kaç ay önce herkes nasıl para kazanması gerektiğini konuşurken bugün Allah’ın dininin konuşulması, beni eski yıllara götürdü. Eskiden insanlar sokakta, pazarda, kahvede her yerde Allah’ın dininden bahsediyorlardı. Hatta bazı insanlar birkaç yıl önce “keşke o eski günler geri gelseydi de hiçbir şeyimiz olmasaydı.” diye sitem ediyorlardı.

Evde eşlerine çocuklarına bir şey anlatamadıklarını onların da o kadar çok dünyevileştiklerinden dolayı sözlerinin para etmediklerini hep dile getirirlerdi. Aile içi ilişkilerin çok zayıfladığını, akrabalar arasında bir muhabbet kalmadığını, yaşlanınca çocuklarının kendilerini huzur evlerine götüreceğinin endişelerini hep taşıyorlardı. Bu konularda o kadar çok televizyon programları, konferanslar, sempozyumlar yapıldı ki yine de ciddi anlamda bir etkisi görülmedi.

Bir avuç samimi Müslümanın davranış boyutu, annelerin Allah’a teslimiyetleri çocukların samimiyetleri, kendi yurdunda bunca zalimlere karşı direnişleri ve teslimiyetleri sosyolojik olarak toplumun kendini formatlamasına vesile oldu. Bombalanan binalar o kesilen elektrikler, sular…

Hiçbir statünün dikkate alınmadan zalimlerin bir olması ve her insana esir muamelesi yapılması bunun en güzel örneğidir. İnsanlar sandılar ki benim malım mülküm benim statüm beni farklı kılar, işte öyle olmadı. İnsanlar hem kendi gibi inananları bir kenara itip ötekileştirirken diğer taraftan Avrupa’ya ya da zalimlere bir sevgi besliyorlardı. Kendi insanını kafası çalışmayan çok affedersiniz cahil görürken hep bu zalimleri övüyorlardı. Müslümanlara ya da insanlığa gösterilmesi gereken ilgiyi sevgiyi hep dışarıya gösterdiler. Kimse çocuğunu, eşini, annesini babasını beğenmiyordu.

Avrupa böyle Avrupa şöyle burası böyle şurası şöyle yok efendim oradaki sistem böyle şuradaki sitem şöyle. Birazda aldığı evi arabayı Euro üzerinden değerlendirince çok affedersiniz insanlar hayran hayran bakıp hayal kuruyorlardı. Alın size Avrupa’nın aydınlığı alın size Avrupa’nın hak hukuk noktasındaki evrensel düşüncesi. Bizler yıllarca Lahey Adalet Divanından hep adalet bekledik. Bize hep özgürlük sembollerini, Eyfel Kulesini gösterip bizleri hep uyuttular. Bizler de o tür yerlerde iki foto çekip paylaştık mı medeni olduğumuzu sandık. Alın size medeniyetleri, alın size insanlara verdikleri hak hukuk. Bir köpeğe verdikleri değeri çok affedersiniz bize vermediler.

Gazze’de şehit olan o çocuklara bakın bize örnek olsun. Gazze de fedakârlık yapan o kadınlara bakın bize örnek olsun. Bunca sıkıntılar içinde rablerine şükür eden o yaşlılara bakın bize örnek olsun zalimlerin yaptıklarına bakın kulağımıza küpe olsun. Bütün Avrupa ve bizler onlara kurban olalım. Meğerki medeniyet onlarda adalet onlarda cesaret onlarda hak hukuk onlarda hatta insanlık onlardaymış. Onların kocaman yürekleri insanlıkları Allah’a teslimiyetleri bizlere şunu söyletti. “Biz de Müslüman mıyız?” Rabbim sizleri bize örnek ettiği gibi sizleri muzaffer kılsın.

Selam ve dua ile…

QOSHE - Gazzeliler ve Bizler - Hasan Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazzeliler ve Bizler

7 0
22.12.2023

Bugünlerde nerde oturuyorsam herkes Gazze’de yaşananları konuşuyor onların fedakârlığını, onların Allah’a teslimiyetini hep konuşuyor. Bundan kaç ay önce herkes nasıl para kazanması gerektiğini konuşurken bugün Allah’ın dininin konuşulması, beni eski yıllara götürdü. Eskiden insanlar sokakta, pazarda, kahvede her yerde Allah’ın dininden bahsediyorlardı. Hatta bazı insanlar birkaç yıl önce “keşke o eski günler geri gelseydi de hiçbir şeyimiz olmasaydı.” diye sitem ediyorlardı.

Evde eşlerine çocuklarına bir şey anlatamadıklarını onların da o kadar çok dünyevileştiklerinden dolayı sözlerinin para etmediklerini hep dile getirirlerdi. Aile içi ilişkilerin çok zayıfladığını, akrabalar arasında bir muhabbet kalmadığını, yaşlanınca çocuklarının kendilerini huzur evlerine götüreceğinin endişelerini hep taşıyorlardı. Bu konularda o kadar çok televizyon programları, konferanslar, sempozyumlar yapıldı ki yine de ciddi anlamda bir etkisi görülmedi.

Bir avuç samimi Müslümanın davranış boyutu, annelerin Allah’a........

© Doğruhaber


Get it on Google Play