Birinci ve İkinci Dünya Savaşında dünya, hassaten Avrupa büyük acılar ve yıkımlar yaşadı.

Bu acı ve yıkımların tekrarlanmaması ve dünya çapında olabilecek çatışma ve savaşlara engel olmak, var olan sorun ve problemleri adalet çerçevesinde çözüme kavuşturmak için bir kuruma ihtiyaç olduğunun farkına varıldı.

Bu amaçla en azından teorik olarak da olsa Birleşmiş Milletlerin temeli atıldı.

Maalesef bu kurum, dünya çapında barış ve istikrara önemli katkılar sunabilecekken 2. Dünya Savaşından galip çıkan Rusya, İngiltere, Fransa, ABD ve Çin, bu durumu kendi emperyal çıkarları için kulandılar.

BM’nin Karar mercii olan ve 15 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi bu 5 ülke oldu. Salt üye olarak da kalmadılar. Bu 5 üyeye kararları veto etme hakkı verildi. Bu ülkelerden sadece birinin vetosuyla çoğunluğun oyuna rağmen karar alınamaz duruma getirildi. Bu durum da BM’nin üzerine düşen görev ve misyonunu icraata geçirememesiyle sonuçlandı.

Dünyaya adalet ve barış sağlaması gereken BM, bu 5 üyenin çıkar ve menfaat çatışmalarının arenasına dönüştü.

Mazlumlardan yana ve zalime karşı olan bütün tasarı ve önergeler bu 5 üyenin vetosuyla ret edildi. Ya da onların veto kartını kullanacağı açıklamasına binaen oylama dahi yapılmadı.

Bu durum en son Gazze’de Siyonistler tarafından işlenen soykırıma varan saldırılarında ayan beyan ortaya çıktı. Gazze’de ateşkesin sağlanması, insani koridorun açılması için 16, 18 ve 25 Ekim, 8 ve 13 Aralık’da BMGK'de verilen bütün önergeler ABD’nin vetosuyla karşılaştı.

Bu durum, kendisini siyonizmin suç ortağı olarak ön plana çıkardı.

Dünya genelinde ve kendi ülkesindeki insanların Gazze’deki soykırım ve vahşet karşısında ayağa kalkması, bazı adımlar atmasını gerektirdi. Bu durum kendi menfaat ve çıkarlarına da zarar vermeye başladı.

BM Güvenlik Konseyine verilen tasarının oylaması 3 defa ertelendi. Ertelenme sebebi de ABD’nin veto etme durumu idi.

Verilen tasarı ABD’nin isteğiyle evrilerek, çevrilerek istediği noktaya getirilmesine rağmen ‘’evet’ yerine ‘çekimser’ oyu kullandı.

22 Aralıkta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), Gazze'de genişletilmiş insani yardımların kesintisiz ve güvenli erişimi için "acil adım atılması"nın talep edildiği karar tasarısı ABD ve Rusya’nın çekimser oylarına karşın 13 ‘evet’ oyuyla kabul edildi.

Bu tasarıdaki Gazze'de insani yardımlara kesintisiz ve güvenli erişim sağlanması için çatışmalara acilen ara verilmesi, yerine ‘genişletilmiş insani yardımların kesintisiz ve güvenli erişimi için acil adım atılması ve çatışmalara sürdürülebilir bir şekilde ara verilmesi için gerekli koşulların oluşturulması’ çağrılarına yer verildi.

Bütün bunlar BM’nin bu haliyle dünyaya barış ve huzur getiremeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır.

BM, miadını çoktan doldurmuştur.

Dünyanın ve insanlığın yeni bir mekanizmaya ihtiyacı vardır.

Adaleti sağlayacak olan bu kurumun karar alma mekanizması adil olmalıdır. Bu kurumu da dünyadaki savaş ve kaosların müsebbibi olan emperyalist güçler değil, dünya mazlumları oluşturmalıdır.

QOSHE - Acilen uluslararası bir adalet mekanizmasına ihtiyaç vardır - Mehmet Eşin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Acilen uluslararası bir adalet mekanizmasına ihtiyaç vardır

7 0
24.12.2023

Birinci ve İkinci Dünya Savaşında dünya, hassaten Avrupa büyük acılar ve yıkımlar yaşadı.

Bu acı ve yıkımların tekrarlanmaması ve dünya çapında olabilecek çatışma ve savaşlara engel olmak, var olan sorun ve problemleri adalet çerçevesinde çözüme kavuşturmak için bir kuruma ihtiyaç olduğunun farkına varıldı.

Bu amaçla en azından teorik olarak da olsa Birleşmiş Milletlerin temeli atıldı.

Maalesef bu kurum, dünya çapında barış ve istikrara önemli katkılar sunabilecekken 2. Dünya Savaşından galip çıkan Rusya, İngiltere, Fransa, ABD ve Çin, bu durumu kendi emperyal çıkarları için kulandılar.

BM’nin Karar mercii olan ve 15 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi bu 5 ülke oldu. Salt üye olarak da kalmadılar. Bu 5 üyeye kararları veto etme hakkı verildi. Bu ülkelerden sadece birinin vetosuyla çoğunluğun oyuna rağmen karar alınamaz duruma getirildi. Bu durum da BM’nin üzerine düşen görev ve misyonunu icraata geçirememesiyle sonuçlandı.

Dünyaya adalet ve barış sağlaması gereken BM, bu 5 üyenin çıkar ve........

© Doğruhaber


Get it on Google Play