Asrın seçimiydi, yüksek enflasyondu, rasyonelliğe geçişti derken tarihimizde önemli bir yere sahip olacak ve uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir yılı geride bırakmamıza günler kaldı.

Bence bu yılın en önemli olayı Cumhuriyetimizin 100 yılı geride bırakması ve ikinci yüzyılın başlaması idi. 2023’ün en önemli gelişmelerini yılın bitmesine çok az zaman kala kaleme alacağım. Bu kez farklı bir şey yapıp geleceğe bir bakalım dedim. Zira gelecek yıla dair tahminler havada uçuşuyor.

Tanıyan biri rastladığında hep aynı soruyu işitiyorum; döviz ne olur, enflasyon düşer mi, faizler geriler mi? Aslında sermayedarın da, evini geçindirmeye çalışan emekçinin de derdi aynı; belirsiz ortam geride kalacak mı, fiyatlar gerileyecek mi ve yeniden istikrar gelecek mi. Aslında gelecek kaygısından daha fazla “belirsizlik” rahatsız ediyor insanları.

Geçtiğimiz akşam bir yayın kuruluşunun düzenlediği ödül törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn.Cevdet Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Sn.Yılmaz konuşmasında geleceğe umutla bakabileceğimizi, 2024’ün ortasına kadar mevcut enflasyonun devam edeceğini ancak sonrasında düşme eğilimi göstereceğini ve bu konuda çok kararlı olduklarını dile getirdi.

Yatırım ortamında da iyileşmenin ve nitelikli yatırımların artacağı, Türkiye'nin 13 çeyrektir büyüme kaydettiği, işsizlik oranının son 11 yılın en düşük seviyesine indiği, ihracatın da hedeflenen rakamın üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ettikleri yine Sn.Yılmaz’ın konuşmasından notlar. İthalata bağımlılığı azaltma ve cari işlemler açığını kalıcı olarak düşürme yolunda çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda yüksek teknoloji ürünlerinin üretimine yönelik yatırımları, ihracatçıların finansmana erişimini ve hizmet ihracatını güçlü bir şekilde desteklediklerini de belirtti.

Kişi başı gayri safi hasıla seviyesinin 2026 yılında gelişmişlik eşiği olarak kabul edilen 13.800 dolar seviyesini aşarak, gelişmiş ülkeler düzeyine çıkma hedefi de Yılmaz’ın söylemleri arasında idi. 2024’e girerken henüz bazı belli olmayan rakamların hedefler üzerinde önemli etkisi olacağını unutmayalım.

2024 yılı için asgari ücret artışının bir defaya mahsus olacağını biliyoruz, ancak rakamı ve enflasyon üzerindeki etkisini bilmiyoruz. Öte yandan dövizin seçim öncesi önemli ölçüde baskılandığı gerçeği. İhracatı arttırma iştahının böylesi yüksek, ithalatı düşürme eğiliminin de şiddetle hedeflendiği bir ortamda kurlar mutlak surette yukarı seyredecektir. TL maliyetlerindeki yükselme üretim maliyetlerini yukarı çekerken, ihracatı azaltmaya doğru yol aldığını da hepimiz görebiliyoruz.

Gelelim faiz konusuna. Orda önemli bir gerileme beklemediğimi ve bu durumun da reel piyasalara önemli bir ivme getirmeyeceğini söyleyebilirim. Kredi faizlerinin beklenen seviyede düşmeyeceği düşünüldüğünde borçlu ve öz kaynak problemi yaşayan şirketlerin işinin biraz daha zor olacağını belirtmeliyim. En iyi giden ekonomik değer şüphesiz büyüme oranı. Bu oran bana göre yine aşağı düşmeyecektir. Ancak kaliteli bir büyüme mi olacak, katma değerli bir büyüme mi, onu da göreceğiz.

Yüksek teknolojiye sahip üretim ve ihracat elbette tercihimiz. Kurun da etkisi ile tüketime ve ithalata dayalı düşük ürünlerin üretimi ve ihracatı ise bize dış borcun artmasının dışında ne yazık ki bir şey kazandırmayacaktır. Ve finali enflasyon tahminimle yapayım isterim.

Resmi tahminler bu yıl için malum yüzde 65. 2024 yılı tahmini ise yüzde 36. Merkez Bankası yüzde 30 ile yüzde 42 arasında bir oran olarak öngörüp net bir oran vermemeyi yeğledi. Matematiksel olarak bu oranın tutturulma ihtimali var gibi görünse de reel enflasyonun bu oranlara düşeceğini ben tahmin etmiyorum.

Zira ekonominin kurmayları zaten ilk 6 aylık enflasyonun yüksek seyredeceğini dile getiriyorlar. Öte yandan Merkez Bankası’nın Mayıs 2024 enflasyon tahmini yüzden 74-75 seviyelerinde. Buradan yola çıktığınızda, Mayıs sonrası çok önemli bir düşüşün olması gerekir ki, ortalama oran oralara gelsin, bence bu pek de mümkün görünmüyor.

Ancak Aralık 2024’de beklenen yüzde 34 daha gerçekçi bir tahmin. Bu sebeple yıl ortalaması yerine yılın sonuna odaklanıp 2025 ve sonrası için önemli gelişmelerin olmasını beklemek çok daha realist bir yaklaşım olacaktır. Tabi özel sektörden beklenen tasarruf politikalarının kamuda da uygulanmasını beklediğimizi ve arzu ettiğimizi de belirtmeden edemeyeceğim. 2024’ü iyileşme, 2025’i ve sonrasını ekonomi açısından ayağa kalkma yılı olarak gördüğümü belirterek falı noktalayayım.

QOSHE - Ekonominin falına baktım - Dr. Hakan Çınar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ekonominin falına baktım

32 0
15.12.2023

Asrın seçimiydi, yüksek enflasyondu, rasyonelliğe geçişti derken tarihimizde önemli bir yere sahip olacak ve uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir yılı geride bırakmamıza günler kaldı.

Bence bu yılın en önemli olayı Cumhuriyetimizin 100 yılı geride bırakması ve ikinci yüzyılın başlaması idi. 2023’ün en önemli gelişmelerini yılın bitmesine çok az zaman kala kaleme alacağım. Bu kez farklı bir şey yapıp geleceğe bir bakalım dedim. Zira gelecek yıla dair tahminler havada uçuşuyor.

Tanıyan biri rastladığında hep aynı soruyu işitiyorum; döviz ne olur, enflasyon düşer mi, faizler geriler mi? Aslında sermayedarın da, evini geçindirmeye çalışan emekçinin de derdi aynı; belirsiz ortam geride kalacak mı, fiyatlar gerileyecek mi ve yeniden istikrar gelecek mi. Aslında gelecek kaygısından daha fazla “belirsizlik” rahatsız ediyor insanları.

Geçtiğimiz akşam bir yayın kuruluşunun düzenlediği ödül törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn.Cevdet Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Sn.Yılmaz konuşmasında geleceğe umutla bakabileceğimizi, 2024’ün ortasına kadar mevcut enflasyonun devam edeceğini ancak sonrasında düşme eğilimi göstereceğini ve bu konuda çok kararlı olduklarını dile getirdi.

Yatırım ortamında da iyileşmenin ve nitelikli yatırımların artacağı, Türkiye'nin 13 çeyrektir büyüme kaydettiği, işsizlik oranının son 11 yılın en düşük seviyesine indiği, ihracatın da hedeflenen rakamın üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ettikleri yine Sn.Yılmaz’ın konuşmasından notlar. İthalata........

© Dünya


Get it on Google Play