Kalkınma planı, ülkemizde ilk olarak 1963 yılında başlamış olup, devlet tarafından hazırlanarak ekonomi, sağlık, eğitim, ulaşım, sosyal güvenlik, adalet gibi konularda gelişme ve kalkınmayı hedefleyerek, kamuda uygulanacak olan siyaseti belirleyen plan olarak tanımlanır.

1 Kasım Çarşamba günü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında 12. Kalkınma Planı yayınlandı ve yürürlüğe girdi. 2024 ile 2028 arasındaki 5 yılı kapsayacak olan kalkınma planı, bu zaman aralığına ilişkin siyasi plân olarak da değerlendirilebilir.

Kısa bir süre yayınlanan ve ekonominin üç yıllık yol haritasını içeren, 16.Orta Vadeli Program (OVP) ile Kalkınma Planı arasındaki bağlantı ve ilişkiyi de atlamamak gerekiyor. OVP yalnızca ekonomi yol haritasını kapsarken, Kalkınma Planı her anlamda gelişmişlik seviyesini yukarıya taşımayı hedeflemek için çok uzun çalışmaların sonucunda ortaya çıkmakta.

Kalkınmanın ve gelişmişliğin tek kriteri ekonomik veriler olmadığı için de kalkınma planında yer alan unsurlar bir hayli önem taşımakta. Hem içeriğine, olumlu ve olumsuz bulduğum noktalarına değineceğim önemli bir özet yapmaya çalışayım. Evvela içeriğinde yer alan ana başlıklara baktığımızda; beş ana unsur ile karşılaşıyoruz.

Ekonomik gelişme ve istikrar haritası olarak, "İstikrarlı Büyüme, Güçlü Ekonomi", "Yeşil ve Dijital Dönüşümle Rekabetçi Üretim", "Nitelikli İnsan, Güçlü Aile, Sağlıklı Toplum", "Afetlere Dirençli Yaşam Alanları, Sürdürülebilir Çevre" ve "Adaleti Esas Alan Demokratik İyi Yönetişim" Başlıklar bir hayli çarpıcı ve doğru noktalara işaret ediyor şüphesiz. Çalışma, 54 farklı özel ihtisas komisyon listesi ile 26 farklı çalışma grubu tarafından gerçekleşti.

Kalkınma planının oluşmasında dünyadaki jeopolitik gerilimler ile ekonomik dalgalanmalara özellikle işaret edilmesi, dünyadaki mevcut eğilimlerin göz önünde bulundurularak öngörüler yapıldığına dikkat çekilmiş olması ve özellikle Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, 2053 vizyonu çerçevesinde ve “uzun perspektifli” bir bakış açısına yer verildiğinin özellikle belirtilmiş olması, plânın daha realist olması beklentisini arttırır nitelikte.

Rakamlardaki hedeflere bakıldığında; bahse konu dönemde ortalama yüzde 5 oranında istikrarlı ve dengeli bir büyüme hedeflenirken, 2028 yılında 1 trilyon 589 milyar dolar milli gelir, 17 bin 554 dolar kişi başı gelir hedefi belirlenmiş.

Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlanarak, işsizliğin yüzde 7,5 düzeyine inmesi, mal ihracatının 375 milyar dolara, turizm gelirlerinin 100 milyar dolar seviyesine çıkarak cari açığın kapatılması, enflasyonun tek haneye inerek 2028 yılı sonunda yüzde 4,7 olarak gerçekleşmesi hedeflenmiş. Kalkınma planının en önemli hedeflerden birisi ise mali disiplinin sağlanması.

Enflasyon ile mücadele için gerekli olan ekonomik dengeleri bozucu nitelikteki tüketim artışlarını önleyecek tedbirlerin hayata geçmesi öngörülmüş ki, bu hedef, ilerleyen dönemde ithalatı daha güç hale getirecek ve maliyeti yükseltecek tedbirlerin olabileceğini işaret ediyor.

Dalgalı döviz kur rejimine devam edilmesi, finansal istikrarın fiyat istikrarını gözetecek şekilde devamlılığının sağlanması, konut sahibi olunabilmesinin destekleneceği türde konut kredilerinin devreye alınması, belirli bir sayının üstünde konut sahipliğine yönelenler için ise kredi kısıtlaması gibi uygulamalara işaret edilmiş.

Emeklilik ve sağlık harcamalarının daha kontrollü olacağı, kayıt dışı istihdam ve ücretle daha etkin mücadele edileceği, prim tahsilatlarının arttırılacağı, bireysel emeklilik sisteminin daha cazip hale getirileceği, fon tutarı ve katılımcı sayısının artırılacağı, tamamlayıcı emeklilik sisteminin kurulacağı, gelir dağılımında eşitsizlik ile mücadele amaçlı olarak verginin tabana yayılması amacı doğrultusunda politikaların geliştirileceği, vergilemede adalet, eşitlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde, vergi tabanının genişletileceği, sade ve kolay uygulanabilir bir yapı oluşturulacağı, AB’ye katılım sürecinde müktesebata ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarca vergisel alanda belirlenen standartlara uyum çalışmalarına devam edileceği, dijital olarak alınıp satılabilen ve dijital bir değeri temsil eden sanal varlıklar kullanılarak yapılan işlemlere yönelik mevzuat çalışmalarının sürdürüleceği, kamu gelirlerinin tahsilat performansının artırılacağı gibi son derece önemli hedeflere yer verilmiş.

Yine kalkınma planında devlet yardımlarının sadeleştirilecek olması ve tek bir noktadan tamamının izlenebilecek hale gelmesi hedefi de olumlu noktalar arasında. Kalkınma planında karbon vergisi hususuna da yer verilmiş olması ve yeşil ve dijital dönüşüme ayrı başlık açılması son derece olumlu.

Kayıt dışılıkla mücadeleye son derece önem verileceği ve dijitalleşmenin arttırılma hedefleri de doğru hedefler. E-ticaret ve mikro ihracata özel başlık açılması, lojistik ve gümrük operasyonlarındaki dijitalleşme hedefleri de yine olumlu adımlar. Sektör bazlı üretime ilişkin stratejiler son derece önemli; bu kalkınma planı ile markalaşmanın altının daha fazla çizilmesini beklerdim.

Üretimin arttırılması hedefi de çok öncelikli olmak durumunda. Yine kalkınmanın önemli unsurlarından birisi olan eğitime başlığına yeterince yer verilmemiş olması gördüğüm en önemli eksik nokta. Hedefler gerçekleşir mi bilinmez, arzumuz elbette o yönde. Her başarının hedefler ve niyetle başladığını, kalkınma planlarının da bu hedeflere ulaşma konusunda son derece önemli olduğunu hatırlatarak noktayı koyuyorum.

QOSHE - Kalkınma Planı ve rasyonel hedefler - Dr. Hakan Çınar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kalkınma Planı ve rasyonel hedefler

21 0
03.11.2023

Kalkınma planı, ülkemizde ilk olarak 1963 yılında başlamış olup, devlet tarafından hazırlanarak ekonomi, sağlık, eğitim, ulaşım, sosyal güvenlik, adalet gibi konularda gelişme ve kalkınmayı hedefleyerek, kamuda uygulanacak olan siyaseti belirleyen plan olarak tanımlanır.

1 Kasım Çarşamba günü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında 12. Kalkınma Planı yayınlandı ve yürürlüğe girdi. 2024 ile 2028 arasındaki 5 yılı kapsayacak olan kalkınma planı, bu zaman aralığına ilişkin siyasi plân olarak da değerlendirilebilir.

Kısa bir süre yayınlanan ve ekonominin üç yıllık yol haritasını içeren, 16.Orta Vadeli Program (OVP) ile Kalkınma Planı arasındaki bağlantı ve ilişkiyi de atlamamak gerekiyor. OVP yalnızca ekonomi yol haritasını kapsarken, Kalkınma Planı her anlamda gelişmişlik seviyesini yukarıya taşımayı hedeflemek için çok uzun çalışmaların sonucunda ortaya çıkmakta.

Kalkınmanın ve gelişmişliğin tek kriteri ekonomik veriler olmadığı için de kalkınma planında yer alan unsurlar bir hayli önem taşımakta. Hem içeriğine, olumlu ve olumsuz bulduğum noktalarına değineceğim önemli bir özet yapmaya çalışayım. Evvela içeriğinde yer alan ana başlıklara baktığımızda; beş ana unsur ile karşılaşıyoruz.

Ekonomik gelişme ve istikrar haritası olarak, "İstikrarlı Büyüme, Güçlü Ekonomi", "Yeşil ve Dijital Dönüşümle Rekabetçi Üretim", "Nitelikli İnsan, Güçlü Aile, Sağlıklı Toplum", "Afetlere Dirençli Yaşam Alanları, Sürdürülebilir Çevre" ve "Adaleti Esas Alan Demokratik İyi Yönetişim" Başlıklar bir hayli çarpıcı ve doğru noktalara işaret ediyor şüphesiz. Çalışma, 54 farklı özel ihtisas komisyon listesi ile 26 farklı çalışma grubu tarafından gerçekleşti.

Kalkınma planının oluşmasında dünyadaki jeopolitik gerilimler ile ekonomik dalgalanmalara özellikle işaret edilmesi, dünyadaki mevcut........

© Dünya


Get it on Google Play