Geçen haftaki yazımda enflasyon muhasebesinin özkaynaklar üzerindeki etkisine ve bunun da şirket rasyolarını ne yönde değiştirdiğine bakmıştık.

Buna göre enflasyon muhasebesi sonucunda özkaynaklar artıyor diğer taraftan da parasal kayıp yazıyorduk ve özkaynakların toplam değeri değişmiyor ama bu kanaladan net karda bir düşüş görüyorduk. Özkaynaklar değişmediği için PD/DD değerimizde herhangi bir değişiklik olmamıştı.

Bu hafta da aynı operasyonun özkaynak karlılığı(ROE) üzerindeki etkisine bakacağımı söylemiştim. Ama bu konuda daha temel bir problem olduğunu gördüğüm için bu yazıyı bu probleme ayırmaya karar verdim. Şöyle ki; Özellikle hisse senedi yatırımcıları önceki dönem finansal tablolarıyla son dönemi kıyaslayıp bir karara varmaya çalışırlar.

Maalesef enflasyon muhasebesi sonucu oluşan finansal tablolarda tamamen yanlış bir takım büyüklüklerin birbirleriyle kıyaslandığını görüyorum. Bırakın elmayla armudun kıyaslanmasını, elmayla armudu toplayarak bir sonuca ulaşılmaya çalışılıyor. Tabii ki sonuç da kaçınılmaz olarak yanlış oluyor.

Bu hatanın yapıldığı ana finansal tablo gelir tablosu. Bildiğiniz gibi gelir tablosu belli bir dönem için çıkartılır. O dönem bittikten sonra sıfırdan tekrar gelir ve giderlerin kaydına başlanır ve buradan da döneme ilişkin net kar zarara ulaşırız. Çeyrek dönemler için de aynı şey geçerli. Orada da ilgili çeyreğin başından sonuna kadarki gelir ve giderler dikkate alınır.

Doğal olarak da 4 çeyrekte ortaya çıkan rakamları topladığımızda da yıllık sonuçlara ulaşırız. Analizi yılsonuna ilişkin yapıyorsanız ilgili yılın 4 çeyreği kullanılır.

Fakat yıl ortası için son bir yıllık analiz yapılıyorsa ilgili yılın ilk iki çeyreği, önceki yılın da son iki çeyreği dikkate alınır ve yıllık bir büyüklüğe ulaşılmış olur. İşte problem tam da burada başlıyor. 2023 başında hayatımızda enflasyon muhasebesi diye bir kavram yoktu. Bu sebeple 2022 finansal tabloları alıştığımız şekilde yayınlanmıştı.

Fakat bu yıl 2023 finansal tabloları enflasyon muhasebesine göre yayınlanırken 2022 finansal tabloları da geçmişe dönük olarak enflasyon muhasebesine uygun olarak revize edildi. Bu da yetmedi 2022 yıl sonu ve 2023 yıl sonu büyüklüklerinin kıyaslanabilmesi amacıyla 2022 enflasyon muhasebesine göre revize edilen büyüklükler 2023’ün enflasyon oranı olan %64.77 kadar artırıldılar. Yani bütün sayılar 1.6477’yle çarpıldı.

Fakat bu operasyonun hepsi 2022 yıl sonu finansal tabloları için yapıldı. Çeyreklik bazda 2022’de enflasyon muhasebesi uygulaması yapılmadı. Dolayısıyla gelir tablosu özelinde bütün yılın enflasyon muhasebesi etkisi son çeyreğe sıkıştırıldı, bir de bu sayı 1.6477’yle çarpıldı. Dolayısıyla 2022 son çeyrek büyüklükleri 2022’nin diğer çeyreklerinden çok daha yüksek çıktı finansal tablolarda.

Malum 2023 çeyrekleri için de enflasyon muhasebesi uygulanmadı ve sadece yıl sonu finansal tablolarında enflasyon muhasebesi etkisi görüldü. Şimdi 2023 ilk 6 aylık verilerine göre son 1 yılın gelir tablosunu analiz etmeye çalıştığınızı düşünün. 2022 3 ve 4. Çeyreklerin gelir tablosu büyüklükleri ve 2023 1 ve 2 ikinci çeyrek gelir tablosu büyüklüklerini toplayarak yıllık bir büyüklüğe erişip bir sonuca varmanız lazım.

Lazım da bu denklemdeki 2022 4. çeyrek gelir tablosu rakamları enflasyon muhasebesi uygulanmış, dahası 1.6477’yle çarpılmış büyüklükler. Diğerleriyse enflasyon muhasebesi dahi uygulanmamış büyüklükler. Şimdi bu 4 çeyreğin sonuçlarını toplayarak yıllık toplam satış, toplam maliyet, net kar zarar büyüklüklerine ulaştık derseniz ve bunun üzerinden de analiz yaparsanız sonuç doğru olur mu?

Tabii ki olmaz. Ama maalesef şu anda yapılan analizlerin, finansal oran karşılaştırmalarının birçoğu bu yanlış sonuçlar üzerinden gerçekleştiriliyor. Analiz platformlarındaki grafiklerin birçoğu da bu yanlış sonuçlar üzerine çiziliyor.

QOSHE - Finansal tabloları yanlış okuyoruz! - Emrah Lafçı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Finansal tabloları yanlış okuyoruz!

25 0
02.05.2024

Geçen haftaki yazımda enflasyon muhasebesinin özkaynaklar üzerindeki etkisine ve bunun da şirket rasyolarını ne yönde değiştirdiğine bakmıştık.

Buna göre enflasyon muhasebesi sonucunda özkaynaklar artıyor diğer taraftan da parasal kayıp yazıyorduk ve özkaynakların toplam değeri değişmiyor ama bu kanaladan net karda bir düşüş görüyorduk. Özkaynaklar değişmediği için PD/DD değerimizde herhangi bir değişiklik olmamıştı.

Bu hafta da aynı operasyonun özkaynak karlılığı(ROE) üzerindeki etkisine bakacağımı söylemiştim. Ama bu konuda daha temel bir problem olduğunu gördüğüm için bu yazıyı bu probleme ayırmaya karar verdim. Şöyle ki; Özellikle hisse senedi yatırımcıları önceki dönem finansal tablolarıyla son dönemi kıyaslayıp bir karara varmaya çalışırlar.

Maalesef enflasyon muhasebesi sonucu oluşan finansal tablolarda tamamen yanlış bir takım büyüklüklerin birbirleriyle kıyaslandığını görüyorum. Bırakın elmayla armudun kıyaslanmasını, elmayla armudu toplayarak bir sonuca ulaşılmaya çalışılıyor. Tabii ki sonuç da kaçınılmaz olarak yanlış oluyor.

Bu hatanın yapıldığı ana finansal tablo gelir tablosu. Bildiğiniz gibi gelir tablosu belli bir dönem için çıkartılır. O dönem bittikten sonra sıfırdan tekrar gelir ve giderlerin kaydına başlanır ve buradan da döneme........

© Dünya


Get it on Google Play