Geçen yıl 6 Şubat tarihi saat 4:17’den sonra Türkiye için en çok da Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Elazığ ve Diyarbakır için hiçbir şey artık eskisi gibi olmadı...

Bir gün öncesinin pazar günü olması ve çok güzel yağan kar yağışıyla sevdiklerimizle kartopu oynayıp, kardan adam yaptığımız, eğlendiğimiz bir gün olmuştu.

Gece kafamızı yastığa koyduğumuzda ise yarın için bir sürü planlar yaparak uyumuştuk. Büyük bir gürültü ve sarsıntı ile uyandığımızda çoğumuz depremde neler yapmamız gerektiğini unutup panikle koşturup, merdivenlere yığıldık…Kimimiz kaçmayı başarabilirken, kimimiz doğrulmaya bile fırsat bulamadı…Sağ kurtulanlar olarak ilk şoku atlattıktan sonra deprem felaketinin büyüklüğünü her saat başı aldığımız kötü haberler ile daha iyi anlıyorduk.

Sağ kaldığımıza sevinemez olmuştuk. Sevdiklerimizin kayıpları ile sarsılırken depremin artçıları yoğun bir şekilde devam ediyordu. Hayat devam ettiğinden gıda, barınma, ısınma gibi ihtiyaçlar karşılanamayınca sorunlar daha da büyüdü. Elektrik, doğalgazı geçin su ve ekmek bulmakta dahi zorlanıldı. Başka şehirlere kaçışlar başladı, yakıt kuyrukları oluştu ama ilk günlerde yakıt dahi bulunamadı.

Şehirden kaçışlar ve sevdiklerini merak edip yollara düşenler depremden zarar görüp, kapanan yollar nedeniyle geri dönmek zorunda kaldılar. Korku, çaresizlik, üzüntü, utanç, öfke, panik, pişmanlık gibi çok sayıda duyguyu bir arada yaşadı depremzedeler. Kısaca depremzedeler resmen kıyameti yaşadı. 11 ilimizde 13.5 milyon insanı etkileyen depremde son açıklanan rakamlara göre 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik.

Kimine göre sonrasında açıklama yapılmadığı için bu rakamının 100 binleri bulduğu söyleniyor. Diğer tarafta ise çok sayıda insanımız engelli olarak hayatlarına devam etme gerçeği ile karşı karşıya kaldı. Gaziantep’e gelecek olursak kentin merkezinde yıkımlar, kayıplar söz konusu olsa da Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yaşanan felaketin boyutları çok daha büyüktü.

Depremin merkezi olan Kahramanmaraş başta olmak üzere Hatay, Adıyaman ve Malatya’ya göre daha iyi durumda olan sanayi kenti Gaziantep’te yetkililer birkaç gün sonra hemen toparlanıp, önce kendi kentlerinin ihtiyacını sonra komşu kentlerinin ihtiyaçları için resmen seferber oldu. Günler ilerledikçe ülkemizde çok büyük bir dayanışma örneği sergilendi. Öncelikle gıda olmak üzere ısınma, barınma ve sosyal ihtiyaçlara yönelik çok yerinde programlar organize edildi.

Özellikle deprem travmasının atlatılması ve hayatın normale dönmesi için kentte çeşitli kültür, sanat etkinlerinin yanı sıra iş dünyasına yönelikte fuarlar ve önemli etkinlikler düzenlendi. Asrın felaketinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen halen sorunların devam ettiği alanlar ve desteklere ihtiyaç var.

En önemlisi de bu soğuk kış günlerinde konteynerde yaşamlarını devam ettiren insanlar olduğu gerçeği bilinmeli. Bu arada Gaziantep’te de diğer kentler gibi önemli oranlarda göç verdi. Ancak Gaziantep’in sanayi kenti olması nedeniyle depremden daha çok yara alan kentlerden de göç aldı. Bu da kentte yoğun bir konut ihtiyacı talebi ve alt yapı ihtiyacı doğurdu. Kentte zaten hep yüksek olan konut fiyatları ve kira artışları deprem nedeniyle resmen tavan yaptı.

7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden derin yaralar alan bir yıldır da sürekli yüksek artçılarla sarsılmaya devam eden bölgede acıların çok taze olduğu unutulmamalı. Sevdiklerini, işlerini, memleketlerini umutlarını hatta gelecek hayallerini kaybeden bölge insanının yaralarını sarmak ve iyileşmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapılmalı.

QOSHE - Kara sabah - Güneş Doğdu Soylu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kara sabah

18 0
06.02.2024

Geçen yıl 6 Şubat tarihi saat 4:17’den sonra Türkiye için en çok da Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Elazığ ve Diyarbakır için hiçbir şey artık eskisi gibi olmadı...

Bir gün öncesinin pazar günü olması ve çok güzel yağan kar yağışıyla sevdiklerimizle kartopu oynayıp, kardan adam yaptığımız, eğlendiğimiz bir gün olmuştu.

Gece kafamızı yastığa koyduğumuzda ise yarın için bir sürü planlar yaparak uyumuştuk. Büyük bir gürültü ve sarsıntı ile uyandığımızda çoğumuz depremde neler yapmamız gerektiğini unutup panikle koşturup, merdivenlere yığıldık…Kimimiz kaçmayı başarabilirken, kimimiz doğrulmaya bile fırsat bulamadı…Sağ kurtulanlar olarak ilk şoku atlattıktan sonra deprem felaketinin büyüklüğünü her saat başı aldığımız kötü haberler ile daha iyi anlıyorduk.

Sağ kaldığımıza sevinemez olmuştuk. Sevdiklerimizin kayıpları ile sarsılırken depremin artçıları yoğun bir şekilde devam ediyordu. Hayat devam ettiğinden gıda, barınma, ısınma gibi ihtiyaçlar karşılanamayınca sorunlar daha da büyüdü. Elektrik, doğalgazı geçin su ve ekmek bulmakta dahi zorlanıldı. Başka şehirlere kaçışlar başladı, yakıt kuyrukları........

© Dünya


Get it on Google Play