Geçen hafta bu köşede Çin’de ekonomik büyüme tartışmalarına değinmiştik. 2023 son çeyreğinde yakalanan yüzde 5.2’lik büyümeye rağmen ihracata bağımlılığın devam ediyor olması, iç talebin yetersizliği, konut sektörünün kırılganlığı ve artan genç işsizliği gibi göstergelerin olumlu sinyaller vermediğinin altını çizmiş ve şu soruyu sormuştuk: Çin’de büyüme hikayesinin sonuna mı gelindi?

Bu yazıda, Çin'in uzun vadeli ekonomik büyümesini etkileyen faktörleri ele alacağız. Bunların başında nüfus geliyor. Çin Ulusal İstatistik Dairesi’ne göre, 2022’de Çin nüfusu 850 bin kişi azaldı. Bu, Mao dönemindeki Büyük Kıtlık’tan bugüne Çin nüfus istatistiğinde kaydedilen ilk düşüş. 2023’te de bu eğilim devam etti ve Çin nüfusu 2 milyondan fazla gerileyerek, 1.409 milyar oldu.

Bu durumda Çin rejiminin uyguladığı sıkı COVID tedbirlerini Aralık 2022’de hızla kaldırmasının rolü var. Ancak esas etken doğum oranlarında devam eden gerileme. Çin Nüfus ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi verilerine göre, 2022’de doğurganlık hızı 1.09 oldu. Bu, nüfusu 100 milyonun üstünde olan ülkelerdeki en düşük oran.

Birleşmiş Milletler Nüfus Birimi modellerine göre Çin nüfusu 2100 yılı itibariyle 800 milyonun altına inebilir. Çin’de nüfus hızla yaşlanıyor. Çin Ulusal Sağlık Komisyonu, 2022’de 280 milyon olan 60 yaşın üstündeki nüfusun 2035’te 400 milyonu aşacağını tahmin ediyor. 15-59 yaş arası çalışan nüfusun toplamdaki payı ise azalıyor.

Bu demografik dönüşümün yıkıcı ekonomik etkileri olacaktır. Çalışan/emekli oranının azalması, sağlık ve sosyal güvenlik alanları başta olmak üzere kamu maliyesi üzerindeki yükü arttırıyor. Genç nüfusun daralması ise işgücü arzı kadar iç talebi de olumsuz etkileyen bir faktör. Çin’in ihracata bağımlılığı azaltmayı hedefleyen ekonomik modelinin iyi çalışması için güçlü iç talep şart. Peki Çin’in nüfus krizinden çıkışı mümkün mü?

Çin yönetiminin elinde buna yönelik politika araçları var ancak bunların net etkisini kestirmek zor. Tek çocuk politikasından 2016’da resmen vazgeçilmesinin ardından ailelerin üç çocuğa kadar sahip olmaları teşvik edilmeye başlandı.

Ancak genç ve kentli kesimin çocuk sahibi olma davranışı bu politika değişikliğinden etkilenmiş değil. Çin yönetimi, emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi reformlarla sosyal güvenlik sistemini demografik değişime daha uyumlu hale getirebilir, ancak bu tür reformların Çin Komünist Partisi için siyasi maliyeti olacaktır. Çin, ABD ölçeğinde göç alan bir ülke olmadığı için demografik gerilemeyi bu yolla telafi etmek de pek mümkün değil.

Bu koşullarda ekonomik büyümenin önündeki demografik limitleri aşmanın en makul yolu yeni teknolojilerin hızla yaygınlaşması olarak görünüyor. Çin devletinin başta yapay zekâ, robotik, otomasyon ve biyoteknoloji gibi alanlara yaptığı devasa yatırımların esas amaçlarından biri de bu.

Bu teknolojiler işgücü verimliliğini arttırmanın yanı sıra yaşlanan nüfusun beraberinde getirdiği risklerin yönetiminde de önemli rol oynayacak. Çin’in büyüme hikayesinin dönüşerek devam etmesi için üretim ve tüketim ilişkilerinin yeni teknolojiler üzerinden yeniden kurgulanması ve yeni demografik gerçeklerle uyumlu hale getirilmesi şart. Yakın dönemdeki sorunlarına rağmen Çin hala küresel ekonominin lokomotifi konumunda.

Çin’in tarihsel yükselişi pek çok gelişmekte olan ülke için tam anlamda bir model olmasa da bir ilham kaynağı oldu. Büyüme hikayesi demografik ve yapısal limitlerine ulaşmış görünen Çin’in bu limitleri teknolojik dönüşümler vasıtasıyla aşma çabası Türkiye dahil dünya ekonomileri için yakından izlenmesi gereken bir süreç olacak.

QOSHE - Çin’de ekonomik büyüme, nüfus ve teknoloji - Prof. Dr. Tolga Demiryol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çin’de ekonomik büyüme, nüfus ve teknoloji

15 0
02.02.2024

Geçen hafta bu köşede Çin’de ekonomik büyüme tartışmalarına değinmiştik. 2023 son çeyreğinde yakalanan yüzde 5.2’lik büyümeye rağmen ihracata bağımlılığın devam ediyor olması, iç talebin yetersizliği, konut sektörünün kırılganlığı ve artan genç işsizliği gibi göstergelerin olumlu sinyaller vermediğinin altını çizmiş ve şu soruyu sormuştuk: Çin’de büyüme hikayesinin sonuna mı gelindi?

Bu yazıda, Çin'in uzun vadeli ekonomik büyümesini etkileyen faktörleri ele alacağız. Bunların başında nüfus geliyor. Çin Ulusal İstatistik Dairesi’ne göre, 2022’de Çin nüfusu 850 bin kişi azaldı. Bu, Mao dönemindeki Büyük Kıtlık’tan bugüne Çin nüfus istatistiğinde kaydedilen ilk düşüş. 2023’te de bu eğilim devam etti ve Çin nüfusu 2 milyondan fazla gerileyerek, 1.409 milyar oldu.

Bu durumda Çin rejiminin uyguladığı sıkı COVID tedbirlerini Aralık 2022’de hızla kaldırmasının rolü var. Ancak esas etken doğum oranlarında devam eden gerileme. Çin Nüfus ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi verilerine göre, 2022’de doğurganlık hızı 1.09 oldu. Bu, nüfusu 100 milyonun üstünde olan ülkelerdeki en düşük oran.

Birleşmiş Milletler Nüfus Birimi modellerine göre Çin nüfusu 2100 yılı itibariyle 800........

© Dünya


Get it on Google Play