Tam bir demokrasi şöleni yaşadık. Katılım yüksek, olay da yok gibiydi. Sonuçlar tüm taraflarca olgunlukla karşılandı. Halkımızın verdiği mesaj çok netti: Patron benim ve tembellik lüksümüz yok. Hepiniz çok daha fazla çalışmalısınız!

İktidarıyla muhalefetiyle zor bir seçim dönemi yaşandı.

Muhalefet kazanmak istiyor, iktidar ise gücüne güç katma arzusundaydı.

Seçim yorgunu halkımız ise bu süreçte ısrarla “hanginizin seçileceği umurumda değil, sakın beni unutmayın” mesajı verdi.

Beklentiler büyük, vaadler ise karşılanacak gibi değildi.

Öylesine etkileyici bir ders verdi ki, bir sonraki seçimin kazananı bu dersi doğru anlayan ve ödevlerini en iyi şekilde yerine getiren olacaktır.

Daha önceki seçimlerden ders almayanlar, sürekli zig zag çizenler ve en önemlisi de siyasetin bir hizmet yarışı olduğunu unutanlar derin yaralar aldılar.

Sürekli olarak başkalarına akıl verenler, halkımızın verdiği mesajı doğru okuyup gereğini yerine getirmesini iseteyenler bakalım kendileri söylediklerinin arkasında duracaklar mı?

Siyaset de gazetecilik gibi!

Her gün manşete çıktığınızda görevinizi yaptınız olursunuz ama sadece bir gün haber atmadığınızda o güne kadar yaptıklarınız hiç görülmez ve haber atlayan olursunuz.

Birkaç kez tekrarlandığından ise o günü kadar yaptığınız yüzlerce atlatma haber unutulur, adınız haber atlayana çıkar!

Bu algıyı yerle bir etmenin yolu ise kabahatli ya da bahane aramak değil çuvaldızının en büyüğünü kendinize batırıp, daha çok çalışıp, daha çok manşete çıkmak ya da sonraki seçimleri kazanmaktır.

Halkımızın siyasetten ve siyasetçilerden beklentisi budur ve bunu çok net bir şekilde bir kez daha ortaya koymuştur:

Sadece liderler değil delegesinden bakanlara, başkanlardan teşkilata, paydaşlardan danışmanlara kadar herkes üzerine düşeni çok daha iyi yapmalı, kimse kimseyi küçümsememeli, kimse kimseye yük olmamalı, kimse kimsenin sırtından geçinmemeli!..

Maç bitmedi, daha yeni başladı!!