Türkiye açısından en büyük acı, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş ve etrafını iki kez vuran deprem oldu. Binlerce kişi öldü, evsiz kaldı. Ülke, depremin yarattığı yıkımı onarmaya yaklaşamadı bile.

Dünya açısından "deprem" niteliğindeki olay ise 7 Ekim'de Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarıydı. İsrail'in bu saldırıya tepkisi çok sert geldi. Binlerce ölü, yaralı, yeniden inşa etmesi zor kentler, daha da kötüsü onarılmayacak ruhsal yaralar yarattı/yaratıyor Gazze'de İsrail'in kullandığı orantısız askeri güç.

GAZZE KAOSU BATI İTTİFAKI'NI BÖLÜYOR

Gazze kaosu uluslararası ilişkilerin gidişatını da derinden etkileyecek gibi görünüyor.

En büyük etkisi, Ukrayna savaşıyla kurulmaya çalışılan "Büyük Batı İttifakı'nın", Gazze meselesiyle birlikte çatırdamaya başlaması olacak gibi; Avrupa hükümetleri, halkın sokaklarda Gazze'de cehennemi yaşayan siviller için yaptığı gösterilere tepkisiz kalamıyor. İsrail'e "koşulsuz" destek veren ABD'nin müttefikleri, birer birer Washington'un yanından ayrılıyorlar. BM Genel Kurulu'nda yapılan ateşkes oylamalarında İsrail ve ABD'nin giderek daha yalnızlaşması bunun işareti. Bir diğer somut işaret ise, ABD'nin Gazze'ye destek için Kızıldeniz ve Süveyş kanalını dron saldırıları ile kargo gemileri için "geçilmez" yapan Yemenli Husiler'e karşı kurmaya çalıştığı deniz gücü koalisyonundaki çatlaklar. Avrupalılar -İngiltere ve Yunanistan hariç-, hem askeri, hem de siyasi maliyeti büyük olan bu operasyonda ABD'yi yalnız bırakmış görünüyorlar.

ABD'NİN ZOR SEÇİMİ

ABD böyle bir ortamda önümüzdeki yıl Başkanlık seçimlerine gidecek. Mevcut Başkanı Joe Biden'a halk desteği her geçen gün düşmekte. İleri yaşı, zaman zaman törenlerde "olmayan" kişilerle el sıkışmaya çalışması, oğlu Hunter Biden'ın yarattığı skandallar, Biden yönetimini "içten içe" çürüten unsurlar. Demokrat Parti, tüm bu olumsuzluklara rağmen mevcut Başkan'ın "yeniden aday olacağım" ısrarı karşısında çaresiz.

ABD'de Cumhuriyetçi Parti'de de bir önceki Başkan Donald Trump'ın Amerikan yargısıyla girdiği "bilek güreşi" nedeniyle karmaşa hâkim; gizli belgeleri ifşa etmekten, cinsel taciz iddialarına, hatta "Anayasal düzene darbe yapmaya" kadar pek çok suçlama ile karşı karşıya olan Trump'ın adaylık durumu Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin kararına kalmış görünüyor. Seçimlere sadece 10 ay kalmasına rağmen Cumhuriyetçi parti ne yargıyla başı dertten kurtulmayan Trump'ın arkasında hizalanabiliyor, ne de Trump'a alternatif güçlü bir aday çıkarabiliyor.

ABD'deki bu bitmeyen seçim kaosu, uluslararası alana da yansıyor elbette; ABD'nin müttefikleri "acaba Biden yönetimi değişir de, ABD yeniden içe döner mi" endişesiyle hareket ediyor. ABD'nin rakipleri ise, Kasım 2024 seçiminin uluslararası alana olası etkilerini hesaplamaya çalışmakta meşgul. 2024'ün ilk ayları bu açıdan tüm uluslararası aktörler için "mevcut pozisyonda durup, yeni adım atmama" dönemi olacak gibi duruyor.

AVRUPA SEÇİMLERİ; AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ

Avrupa da bu yıl kendi seçimleriyle meşgul olacak; Tüm AB ülkelerinde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, aşırı sağcı -hatta ırkçı- partilerin alacakları oy en büyük merak konusu. Avrupa Parlamentosu çok etkin bir yasama organı olmasa da, çıkacak sonuçlar AB'nin izlediği mali politikalardan, göçmen politikalarına kadar pek çok kritik konuyu etkilemeye aday. Türkiye'nin AB ile 2023'ün son döneminde başlattığı "üyelik sürecini yeniden canlandırma" adımları da, Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarından etkilenmeye çok açık. Şimdilerde yeniden konuşulmaya başlanan Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ya da Türk vatandaşlarına -en azından bazı sektörlerde çalışan Türk vatandaşlarına- vize serbestisi, aşırı sağın etkili olduğu bir Avrupa Parlamentosu oluşması halinde, akamete uğrayabilir.

2024'te Türkiye'deki yerel seçimler ise, iktidardaki AK Parti yönetiminin gelecek yıllardaki yönelimini etkilemek açısından kritik önemde; Ekonomik meselelerden, hukuk sisteminin bağımsızlığına, insan haklarına kadar her konuda atılacak adımlar, Mart 2024 yerel seçimlerinde AK Parti hükümeti -ya da Cumhur ittifakının- "ne kadar oy aldığı ile doğrudan bağlantılı olacak.

Tüm bunları alt alta yazınca, 2024'ün "risk dolu" bir yıl olduğunu söylemek zor değil. Ama fırsatlar da var elbette. Onlar da 2024'ün ilk yazısında... Yeni yılınız kutlu olsun!

QOSHE - Yeni yıl seçimleri... 2023 zor geçti - Zeynep Gürcanlı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni yıl seçimleri... 2023 zor geçti

31 13
30.12.2023

Türkiye açısından en büyük acı, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş ve etrafını iki kez vuran deprem oldu. Binlerce kişi öldü, evsiz kaldı. Ülke, depremin yarattığı yıkımı onarmaya yaklaşamadı bile.

Dünya açısından "deprem" niteliğindeki olay ise 7 Ekim'de Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarıydı. İsrail'in bu saldırıya tepkisi çok sert geldi. Binlerce ölü, yaralı, yeniden inşa etmesi zor kentler, daha da kötüsü onarılmayacak ruhsal yaralar yarattı/yaratıyor Gazze'de İsrail'in kullandığı orantısız askeri güç.

GAZZE KAOSU BATI İTTİFAKI'NI BÖLÜYOR

Gazze kaosu uluslararası ilişkilerin gidişatını da derinden etkileyecek gibi görünüyor.

En büyük etkisi, Ukrayna savaşıyla kurulmaya çalışılan "Büyük Batı İttifakı'nın", Gazze meselesiyle birlikte çatırdamaya başlaması olacak gibi; Avrupa hükümetleri, halkın sokaklarda Gazze'de cehennemi yaşayan siviller için yaptığı gösterilere tepkisiz kalamıyor. İsrail'e "koşulsuz" destek veren ABD'nin müttefikleri, birer birer Washington'un yanından ayrılıyorlar. BM Genel Kurulu'nda yapılan ateşkes oylamalarında İsrail ve ABD'nin giderek daha yalnızlaşması bunun işareti. Bir diğer somut işaret ise, ABD'nin Gazze'ye destek için Kızıldeniz ve Süveyş kanalını dron saldırıları ile kargo gemileri için "geçilmez" yapan Yemenli Husiler'e karşı kurmaya çalıştığı deniz gücü koalisyonundaki çatlaklar. Avrupalılar -İngiltere ve Yunanistan hariç-, hem askeri, hem de siyasi........

© Ekonomim


Get it on Google Play