Hiç şüphesiz yerel seçimlerde büyük bir kayıpla ayrılan Ak Parti, seçim başarısızlığının faturasını kesmeye hazırlanacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerden sonra yapmış olduğu balkon konuşması da başarısızlıktan ders alınacağı yönünde.

2024 yılı Ak Parti açısından tarihi bir yıl. En son Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde benzer sonuçlarla karşılaşmış olsa da Ak Parti hiçbir zaman yerel seçimlerde bu denli şiddetli düşüşe uğramamıştı.

Toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyen, emeklisini dinlemeyen, işçisinin tavrına kulaklarını tıkayan garip bir yönetim anlayışı tercih edildi. Ekonomik anlamda ülkenin refah seviyesini etkileyen bu durum vatandaşın sofrasını da, cüzdanını da hedef aldı. İşin garip tarafı ekonomik çıkmaza sürüklenen bu insanlara seçim sathına girilmeden önce ön alınabilinirdi ama buna bile gerek duyulmadı.

Seçimlerden önce bir araya geldiğimiz hemen hemen bütün insanlar, sokağa baktığımızda kaybeden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahat tavırlarına bakınca kazanan bir profilimiz var, Reis’in bir şeyler bildiğini ve tarihte defalarca tekrarladığı ipten alma kaderini yaşatacaktır umudu hâkim olmaya başladı.

Düşünsenize saha teşkilatları, vekiller, bakanlar, bütün teşkilatlar tablonun bu olduğunu görebiliyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şapkadan bir şeyler çıkaracağına umudunu bağlıyor…

Ve yine tam tersi anlamda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığında çalışan saha elemanlarının söylemi size de şaşırtıcı gelecektir?

Mansur Yavaş saha taramasını son kez yaptırdığında, kendisine iletilen raporun yüzde 30 olduğunu görünce bu mümkün değil, bu kadar da değil diyerek elemanları tekrar sahaya gönderiyor. Saha çalışmalarını yapan partililer yine aynı sonucu alınca ne olur ne olmaz düşüncesiyle yüzde 15’den fazla fark atıyoruz diyerek kendilerini garantiye alıyor. Sonuç olarak Mansur Yavaş’ın dahi inanamadığı yüzde 30 sandığa yansıyor. Garip olansa saha çalışanları bunu biliyor, canlı yayın yapan anketçi çocuklar biliyor ama bunu bilmeyen tek yer Ak Parti mensupları oluyor.

Gazi Mahallesinde Tevfik İleri okulunda yıllarca sandık görevlisi olarak mücadele veren Ak Partili, sandığında toplam 340 seçmenin olduğunu, bu durumu dejavu gibi her seçimde tekrar ettiğini, Bu seçimlerde tanıdığı bizzat 60’a yakın Ak Partilinin sandığa gitmediğini, babasının da Ak Parti seçim ekibinde olması hasebiyle bu kişilere ulaştıklarında aldıkları cevabın manidar olduğu görülüyor.

Yıllarca Ak Partiye oy veren seçmen ‘sandığa ne diye gidecektim? Gitseydim boş oy atacaktım, diğerlerine mi verecektim, veremeyeceğime göre bende sandığa gitmedim’ cevabını alıyor.

Peki sandığa gitmeyenler neden gitmedi? Sandığa gidip CHP’ye destek verenler neden gitti? Burada yaklaşık 8 milyon insanın sandığa gitmediğini söyleyerek kendimizi avutmamız mı gerekiyor, yoksa sırf CHP bu sefer başardı dememek için bol bol bahane mi üretmemiz gerekiyor.

Evet arkadaş, CHP 2019 verilerine göre 1 milyondan fazla insanı sandığa getirmiş ve kendisine oy verdirmiş, yine CHP 2017’ de %30.64 alırken 2024 yılında %37.77 oy almış. 2017 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazandığı seçimlerde sandığa gitmemelerin konuşulmadığı o yıllarda bugün başarısızlığın ihalesini tamamen sandığa gitmemeye boca etmek, gerçeklerden kaçmak değil midir?

2019 yılında verilen EYT’nin etkileri yüzünden bir daha böyle adımların atılmaması gerektiğini dile getirenler, yine 2019 yılında verilen EYT sayesinde seçimi kazandığını fark edemedi.

Evet bazılarına göre tencere iktidar devirir, bazılarına göre de bu bir hayal ürünüdür. Bu seçimde Ak Parti tencerenin ruhuna kulaklarını tıkadığı gibi sahaya inen adaylar tarafından da hakkıyla anlatılamadı.

Bu hususu adaylara sorduğunuzda sahada ciddi bir tepkiyle karşılaşıyoruz. Emekli şikayetçi, işçi şikayetçi, asgari ücretli şikayetçi diyerek sebep sonuç ilişkisini bir tarafa bırakarak sadece sonuç için cümle kurmaya başlıyorlar.

Şikâyetin ön kısmında sanki başkaları varmış gibi bu kişiler gökten zembille inmiş gibi yabancı bir söylem geliştirmek istediler. Bu durum seçmende karşılık buldu mu? Hayır.

Seçmen bizi bugüne kadar yöneten sizsiniz, burada da yöneten hükümetin adayı olarak geliyorsunuz. Taleplerimizi not edip ileteceğinizi söylüyor ama hiçbiri konusunda bizi tatmin edecek bir söylem geliştirmiyorsunuz diyor…

Sahada özellikle canlı anket çalışmaları yapan birkaç tane yayın organının sağlıklı veri verdiğine inanıyorum. Anket firmaları masa başında rakam cambazlığı yaparken, gelir kaynakları dahi olmayan internet mecrasında canlı anket çalışmaları yapan medya kanallarının ortaya koyduğu ülke gerçeğinin ta kendisiydi.

Bu programlar hala bu sitelerin geçmiş kayıtlarında mevcut. Seçimleri kazanan ve kaybeden tarafların bu sitelerin çalışmalarına tekrar bir göz gezdirmesi, aleni şekilde Ak Parti için tehlike sinyallerinin yandığını, CHP için adım adım bir başarı geleceğini, seçimlerde kazanacak olan partilerin tablosunu verdiklerini söyleye bilirim.

Bu hususta kaynakta verebilirim. Elips Haber’in YouTube Adreslerinde bu çalışmalar mevcut.

Bugün başarısız bir seçim geçiren partilerin 2024 yılını bir milat olarak kabul etmeleri gerekiyor. Çünkü kendi başarısızlıkları sayesinde asla oy verilemez denilen, hatta rüyasında CHP’ye oy verdiğini gören bir kişi uyandığında abdest alır söylemini doğrulayan bu tavrın, artık yıkılmaya başladığını görüyoruz.

Tarih 22 yıldır CHP başarısızlıkları sayesinde iktidarı ve yerel yönetimleri yöneten Ak Parti’nin 2024 yılında tam tersi bir kader yaşadığını yazacak.

Ve Ak Parti 2024 yılından ders çıkarmadığı takdirde artık rollerin değişeceğini yaşayarak görecek.

QOSHE - Ders çıkaran kazanır çıkarmayan kaybolur gider - Osman Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ders çıkaran kazanır çıkarmayan kaybolur gider

6 1
04.04.2024

Hiç şüphesiz yerel seçimlerde büyük bir kayıpla ayrılan Ak Parti, seçim başarısızlığının faturasını kesmeye hazırlanacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerden sonra yapmış olduğu balkon konuşması da başarısızlıktan ders alınacağı yönünde.

2024 yılı Ak Parti açısından tarihi bir yıl. En son Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde benzer sonuçlarla karşılaşmış olsa da Ak Parti hiçbir zaman yerel seçimlerde bu denli şiddetli düşüşe uğramamıştı.

Toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyen, emeklisini dinlemeyen, işçisinin tavrına kulaklarını tıkayan garip bir yönetim anlayışı tercih edildi. Ekonomik anlamda ülkenin refah seviyesini etkileyen bu durum vatandaşın sofrasını da, cüzdanını da hedef aldı. İşin garip tarafı ekonomik çıkmaza sürüklenen bu insanlara seçim sathına girilmeden önce ön alınabilinirdi ama buna bile gerek duyulmadı.

Seçimlerden önce bir araya geldiğimiz hemen hemen bütün insanlar, sokağa baktığımızda kaybeden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahat tavırlarına bakınca kazanan bir profilimiz var, Reis’in bir şeyler bildiğini ve tarihte defalarca tekrarladığı ipten alma kaderini yaşatacaktır umudu hâkim olmaya başladı.

Düşünsenize saha teşkilatları, vekiller, bakanlar, bütün teşkilatlar tablonun bu olduğunu görebiliyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şapkadan bir şeyler çıkaracağına umudunu bağlıyor…

Ve yine tam tersi anlamda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığında çalışan saha elemanlarının söylemi size de şaşırtıcı gelecektir?

Mansur Yavaş saha taramasını son kez yaptırdığında, kendisine iletilen raporun yüzde 30 olduğunu görünce bu mümkün değil, bu kadar da değil diyerek elemanları tekrar sahaya gönderiyor. Saha çalışmalarını yapan partililer yine aynı sonucu alınca ne olur ne olmaz düşüncesiyle yüzde 15’den fazla fark atıyoruz diyerek kendilerini garantiye alıyor. Sonuç olarak Mansur Yavaş’ın dahi........

© Elips Haber


Get it on Google Play