Meral Akşener son yaptığı açıklamalarla hem siyasete hem de siyasi düşünce içerisine yerleştirilmiş olan maşalara cevap vermeye devam ediyor.
Meral Akşener siyasi hayatı boyunca bana göre en büyük yanlışı genel seçimlerdeki tercihinden dolayı yaptı. Bu durumu net bir şekilde biraz da araştırarak yazıma taşımayı uygun buldum.

Meral Akşener’i yakından tanıyan kişilere kendisini sordum. Meral hanımın nasıl bir yönetim anlayışı vardır? Parti politikaları mı, kendi düşünceleri mi önemlidir sorusuna almış olduğum cevap çok manidardı.

‘Meral Akşener demokrasinin gereği olan fikir paylaşımlarına çok dikkat eder. Parti ile ilgili alacağı en ufak kararı partisinin önde gelen yönetimi ile tartıştırır, ben böyle düşünüyorum diyerek asla parti yöneticilerine yön çizmez, çoğunluğun aldığı kararı açıklamadan önce de ben bu fikrin şöyle olduğunu düşünüyorum der ama çoğunluğun aldığı kararın geçerli olmasını sağlar’ demişti.

Bir önceki yazımda yani seçim analizlerimde de değindiğim bu hususu biraz açmakta fayda görüyorum.
Hatırlarsanız genel seçimler öncesi kararlı bir tavırla yola çıkan Akşener uzun süre seçilecek olan aday cümlesi kuruyordu. Bugün kendisine sorulsa, Meral Hanım hem seçilecek aday olarak kastettiğiniz Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş için hem de seçilemeyeceğine inandığınız Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili attığınız adımların değerlendirmesini yapabilir misiniz diye sorulsa eminim ki Meral Akşener hem seçilir dediklerimin hem de seçilemez dediklerimin yanında olmak büyük bir hataydı diyecektir.

Siyasetin liderlerine şöyle bir baktığımızda kalpleri ısıtan, sözleri ile güven veren üç liderden bahsederiz. Bunlardan biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir diğeri ülke meseleleri söz konusu olduğunda, tavır ve samimiyeti ile kendisini Türkiye’ye vakfettiğini düşündüğüm Devlet Bahçeli, bir diğer kişi ise milli ve manevi duruşundan sadece bir kere taviz veren onu da parti politikası nedeniyle yapan, geçmişin Asena’sı dediğimiz, birçok kişinin ablası, annesi olarak görülen Meral Akşener.

Akşener’in Genel seçimlerdeki dalgalanmalarını yok sayarsak, bugüne kadar atmış olduğu adımları siyaset açısından çok önemliydi. Uzun bir süre kendi kurmuş oldukları masanın dedikoduları ile boğuşan ve nihayet yeni yeni sahalara dönen Akşener önemli açıklamalarla bende buradayım dedi. Öyle Kılıçdaroğlu’nun masaya vurarak söylediği gibi değil, kendisine yakışan üslubu ve kararlı söylemleri ile varlığını hissettirmeye başladı.

Akşener Demlenmiş kafalar Kürtleri kendilerine maraba olarak görüyor. Demli kafaların huzurunda el pençe divan duranlara da seslenen Akşener ‘Kardeşim demli kafalara değil Kürtlere yönelin, PKK’ya terörist diyemeyenlere, katillere alkış tutanlara değil Kürtlere yönelin, yönelin ki Türkiye bu ortaoyunundan kurtulsun sözleri ile olması gerekenleri net bir şekilde dile getirdi.

Bugün Demlenmiş olan kafaların içerisinde bile yaptıklarının yanlış olduğunu, Kandil’in bir adres olmadığını, bu ortaoyununun siyasetle çözüme kavuşacağını dile getirenler Kandil’den emir alan demlenmiş kafalar tarafından saha dışına itiliyor.

Yazımı yazarken bana çay ikramında bulunan Kürt kardeşim yazını yazdığın yere kadar okur musun dedi.
Okuma sonrası söylediklerini de harfiyen yazmayı uygun buldum.

‘Meral Akşener’in ortaoyunu dediği kelimeler bizi ne kadar net anlatıyor. Bugüne kadar üzerimizde büyük bir ortaoyunu oynandı demiş başkan doğru. Gece PKK evlerimizi basıp bizden yiyecek alır, gündüz asker neden yiyecek verdiniz diye hesaba çeker, evimize gelen askeri gören PKK yine gece gelir sen askerle iş birliği içindesin der… Bu ortaoyunu bu şekilde devam eder gider. Yüzlerce dönüm toprağım varken, tarlalarımı, evlerimi geride bırakıp buralara kaçtım. Can mı canan mı sorusuna ne can diyebildim ne canan.

Buralara kaçtım çocuklarım okudu, biri hâkim oldu biri mühendis. Kültürlerini, Kürt kimliklerini bilerek hissederek yaşıyor çocuklarım. Ama Kürt ve kürtlükten kasıt Abdullah Öcalan değildir, Kürtlükten kasıt HDP değildir. Doğuda bizim partimiz dedikleri HDP binası üzerinden dağa kaçırılan, kandırılan gençlerimizin olduğunu herkes biliyor.

Özgürlük dedikleri şey Kürtçe konuşmaksa, konuşuyorum. Özgürlük dedikleri şey Kürt olduğum halde yaşamaksa, yaşıyorum. Ecnebi memleketinden gelenler gibi ‘Türkiye’de Almancı, Almanya’da Yabancı söylemi bizde tutmaz. Bu memleketin harcında biz varız. 1071’den öncede vardık, şimdi de varız. Çanakkale’de de vatan dedik, bugün de teröre ve teröristlere karşı vatan diyeceğiz’ dedi.

Arkadaşımı dinledikten sonra şu soru, cevapla yazımı sonlandırmak istiyorum.

Bugüne kadar en net söylemle Kürt-Türk kardeşliğine ışık tutan Meral Akşener sizce Kürt mü? Bu söylem siyası çıkar mı gözetiyor?

Bana göre bu kardeşliğin tesisi için, ortaoyununun bozulması için gayret gösteren her bir lider Türk olduğu kadar Kürt’tür NOKTA.

QOSHE - Meral Akşener Kürt'tür - Osman Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Meral Akşener Kürt'tür

8 9
30.01.2024

Meral Akşener son yaptığı açıklamalarla hem siyasete hem de siyasi düşünce içerisine yerleştirilmiş olan maşalara cevap vermeye devam ediyor.
Meral Akşener siyasi hayatı boyunca bana göre en büyük yanlışı genel seçimlerdeki tercihinden dolayı yaptı. Bu durumu net bir şekilde biraz da araştırarak yazıma taşımayı uygun buldum.

Meral Akşener’i yakından tanıyan kişilere kendisini sordum. Meral hanımın nasıl bir yönetim anlayışı vardır? Parti politikaları mı, kendi düşünceleri mi önemlidir sorusuna almış olduğum cevap çok manidardı.

‘Meral Akşener demokrasinin gereği olan fikir paylaşımlarına çok dikkat eder. Parti ile ilgili alacağı en ufak kararı partisinin önde gelen yönetimi ile tartıştırır, ben böyle düşünüyorum diyerek asla parti yöneticilerine yön çizmez, çoğunluğun aldığı kararı açıklamadan önce de ben bu fikrin şöyle olduğunu düşünüyorum der ama çoğunluğun aldığı kararın geçerli olmasını sağlar’ demişti.

Bir önceki yazımda yani seçim analizlerimde de değindiğim bu hususu biraz açmakta fayda görüyorum.
Hatırlarsanız genel seçimler öncesi kararlı bir tavırla yola çıkan Akşener uzun süre seçilecek olan aday cümlesi kuruyordu. Bugün kendisine sorulsa, Meral Hanım hem seçilecek aday olarak kastettiğiniz Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş için hem de seçilemeyeceğine inandığınız Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili attığınız adımların değerlendirmesini yapabilir misiniz diye sorulsa eminim ki Meral Akşener hem seçilir dediklerimin hem de seçilemez dediklerimin yanında olmak büyük bir hataydı diyecektir.

Siyasetin liderlerine şöyle bir baktığımızda kalpleri ısıtan, sözleri........

© Elips Haber


Get it on Google Play