Yerel seçimlere çok az bir süre kaldı.

CHP ve DEM Parti haricinde saflar ciddi manada belirlenmiş durumda.

CHP’de adayların belirlenme süreci yavaş ilerliyor bunun sebebi DEM Parti ile dirsek temasına girme süreci.

Geçmiş seçimde HDP seçmeni sayesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesini alan Ekrem İmamoğlu, yönettiği CHP’den aynı adımları atmasını istiyor.

DEM Parti, özellikle Antalya toplantısında kendilerine salon vermeyen CHP belediyesini genel merkeze şikayet ettikten sonra CHP’den kapalı kapılar arkasında değil, şeffaf adımlar atılması yönünde bir talepte bulundu.

Bu taleple birlikte aday belirleme sürecini yavaşlatan CHP, Dem Parti’ye ‘bakın şeffaf ve net adımlar atıyorum’ garantisi vermeye çalışıyor.

DEM Parti ikna olursa İstanbul ve Ankara’da aday çıkarmayacaktır.

Çıkarmayacaktır ama yerel seçim ciddiyetini korumak adına, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ı aday gösteriyoruz kozunu elinde tutacaktır.

Bütün bunlara rağmen seçmene ‘ben kimi istersem ona oy vereceksiniz’ rahatlığında olan CHP, parti içerisindeki güç dengeleriyle ciddi savaş içinde.

En kolay gördüğü il ve ilçelerde dahi aday göstermeyen CHP, riskli gördüğü illerde de Dem Parti’nin desteğine ihtiyaç duyuyor.

Bundan önceki seçimlerde HDP ile birlikte Ak Parti’yi nasıl salladıklarını dile getiren ve bu söylemin yayılmaması için gayret gösteren CHP, bu seçimde mecburi surette Dem Parti ile göstere göstere seçime girme arzusunda.

Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte kurdukları masanın gücü dağılmışken,

İyi Parti kendilerine kapılarını kapatmışken,

Yaklaşık aynı oy oranına sahip olan Dem Partiden başka çıkış yolu bulamayacak gibi.

Siyasetin nereye evrileceğini yakın zamanda net şekilde göreceğiz. Fakat İstanbul ve Ankara’da siyaset üstü bir seçim yarışı olacağı muhakkak.

Dem Parti İstanbul özelinde CHP ile anlaşamaz, Başak Demirtaş’ı aday gösterirse Ekrem İmamoğlu net bir şekilde seçimi kaybeder.

İyi Parti İstanbul’da Buğra Kavuncu kozunu oynarsa, seçimin kaybedeni yine Ekrem İmamoğlu olur.

Karakter analizi noktasında az çok gördüğümüz, bildiğimiz Ekrem İmamoğlu, hem Dem Parti’yi hem de Buğra Kavuncu’yu yanından ayırmama gibi önemli adımlar atacaktır.

Bu adımlara karşılık aldığında, yani Buğra Kavuncu Meral Akşener’e ihanet ederek,Ekrem İmamoğlu’nun yanında saf alırsa, kısaca kendi siyasi geleceği için liderini değiştirirse, akıbeti de Ekrem İmamoğlu ile aynı yöne evrilir.

Öte yandan şunun altını çizmekte fayda görüyorum.

Vatandaş emekli ve işçiler için hükümetin attığı adımları yetersiz görerek Ak Parti’yi cezalandırma gibi bir düşünceyi sandığa yansıtırsa,

CHP için kullanılan ‘terörü destekleyen partilerle iş tutuyor’ söylemi sandığa yansırsa,

Bu iki düşünce şekli, iki partinin başarısına sebep olacaktır.

Bunlardan bir tanesi CHP’nin masa arkadaşı İyi Parti

Diğeri ise beka meselesinde açık ve net şekilde Cumhur İttifakını son düzlükte destekleyen ve hiçbir beklentiye girmeyen Yeniden Refah Partisi.

Yerel Seçimlerde Ankara için sahneye çıkacak olan Mansur Yavaş ile Turgut Altınok’un yarışı biraz daha karmaşık bir hal alacaktır.

Mansur Yavaş’ın konuşmayan profili başarı olarak okunurken,

Turgut Altınok’un Keçiören’i yeni baştan inşa etmesi, sokakta vatandaşla birlikte olması yarışın şiddetine yön verecektir.

Ankara seçimlerinde her iki adayda MHP kökenli olması hasebiyle sağlam adımlar atıyor.

Burada Dem Partisi aday çıkarırsa seçimin belirleyici unsuru yine İYİ Parti olacak.

İyi Parti Lideri Meral Akşener, Koray Aydın’ı seçerse MHP’nin oylarını,

Cengiz Topel Yıldırım’ı seçerse CHP’nin oylarını bölmeye yönelik hamle yapmış olacak.

Kısaca Meral Akşener’in göstereceği adayla kimi bölmek istediğini net bir şekilde göreceğiz.

Seçimi adaylar seviyesinde değerlendirirken siyasi liderler seviyesinde de analiz etmemiz önem kazandı.

Analiz öncesi kısa bir öngörü ile seçimin şu günlerdeki kazananlarını yazıp bir kenarda tutmayı tercih edeceğim. Biliyorsunuz ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzde yüzlük bir tahminle yazmıştım.

İstanbul

%50,7 Murat Kurum

%49 Ekrem İmamoğlu

Ankara

%54 Mansur Yavaş

%45 Turgut Altınok

Analizlere gelince;

Ak Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de gösterdiği hassasiyet hem partisi açısından hem de partisine gönül veren seçmen açısından ciddi bir öneme sahip.

Bu önem Ak Parti liderine gönül verenlerle, gönül verdikleri halde istediğini almadığını düşünen emeklilerin ve işçilerin kafasını karıştırmış gibi duruyor.

‘Biz cumhurbaşkanımızı seviyoruz’ diyerek söze başlayan insanlar, bir sonraki cümlesini ama ile sürdürüyor.

Seçim dehası, Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde atacağı adımlar seçimin kazananını büyük oranda belirleyecek.

Çünkü seçmen artık şuna inanıyor; Diğerleri bir masanın başında darma dağın olurken, sırf oy alma sevdası için bir milliyetçi kozuna, bir de HDP kozuna sarıldılar,

renklerini net bir şekilde gösterdiler diyen seçmen

yaparsa yine Ak Parti yapar, yaparsa yine Erdoğan yapar sözünde birleşecek gibi.

CHP’de istenileni veremeyen Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun gölgesinde duran bir siyasetçi olarak akıllarda yer edindi.

Kürsüde kendi kendisini alkışlayan Özel’in duruşu büyük bir hayal kırıklığı olarak görülürken, parti içerisindeki tartışmaları yönetemeyen, atmak istediği adımlarla İyi Parti’nin desteğini alamadığı için Dem Partisine sarılan Özel, CHP açısından büyük bir hüsran olarak yorumlanıyor.

Özgür Özel’in İstanbul adayına seçimi kazandırması beş yıllık süre açısından önemli.

Çünkü İmamoğlu’nun İstanbul seçimlerini kaybetmesi demek, CHP’nin olağanüstü seçime gitmesi ve koltuğun Ekrem İmamoğlu’na teslim edilmesi demektir.

İyi Parti lideri Meral Akşener ise demokratik duruşunun, fikirlere saygı duyan liderliğinin bedelini ödüyor.

Özellikle ‘bu fikri kabul etmesem de çoğunluğun aldığı karara uyarım’ söylemleri onun bugünkü duruma gelmesine sebep oldu.

Çoğunluğun masaya oturması için zorladığı, kendi fikrinin ise yüz hatlarına yansıdığı Meral Akşener, milli duruşuna, siyasi geleceğine bugüne kadar ki başarısına, büyük bir darbe indirdi.

Bu darbeye izin vermemesi, masadan kalktıktan sonra tek başına seçimlere gitme kararı alması veya Cumhur İttifakına; HDP’nin olduğu yerde yer alacağıma sizin yanınızda yer alırım beklentisi gerçeğe dönüşseydi bugün çok farklı şeyler konuşacaktık.

İlerleyen günlerde Meral Akşener’in kuruluş kodlarına geri döndüğünün sinyalini verecektir. Milli manevi adımlarla birlikte belki Cumhur ittifakının içinde yer almayacaktır ama Cumhur ittifakına ilk etapta komşu olacaktır.

Meral Akşener Siyasetin değişen yüzüne, dönüşüm hızına engel olmak yerine şartların devinimini iyi okuması halinde yükselişe geçmesi kaçınılmaz olacaktır.

İlerleyen günler İyi Partinin Yeniden Refaha daha yakın, Saadete kapalı, Devaya ılımlı,CHP ile kavgalı, Geleceği ise zaman kaybı olarak göreceği, işin sonunda üç büyüklerden biri olmak için

Ak partinin yanında yer alacağını yaşayarak göreceğiz.

QOSHE - Yerel seçim analizi -1 - Osman Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yerel seçim analizi -1

9 1
23.01.2024

Yerel seçimlere çok az bir süre kaldı.

CHP ve DEM Parti haricinde saflar ciddi manada belirlenmiş durumda.

CHP’de adayların belirlenme süreci yavaş ilerliyor bunun sebebi DEM Parti ile dirsek temasına girme süreci.

Geçmiş seçimde HDP seçmeni sayesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesini alan Ekrem İmamoğlu, yönettiği CHP’den aynı adımları atmasını istiyor.

DEM Parti, özellikle Antalya toplantısında kendilerine salon vermeyen CHP belediyesini genel merkeze şikayet ettikten sonra CHP’den kapalı kapılar arkasında değil, şeffaf adımlar atılması yönünde bir talepte bulundu.

Bu taleple birlikte aday belirleme sürecini yavaşlatan CHP, Dem Parti’ye ‘bakın şeffaf ve net adımlar atıyorum’ garantisi vermeye çalışıyor.

DEM Parti ikna olursa İstanbul ve Ankara’da aday çıkarmayacaktır.

Çıkarmayacaktır ama yerel seçim ciddiyetini korumak adına, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ı aday gösteriyoruz kozunu elinde tutacaktır.

Bütün bunlara rağmen seçmene ‘ben kimi istersem ona oy vereceksiniz’ rahatlığında olan CHP, parti içerisindeki güç dengeleriyle ciddi savaş içinde.

En kolay gördüğü il ve ilçelerde dahi aday göstermeyen CHP, riskli gördüğü illerde de Dem Parti’nin desteğine ihtiyaç duyuyor.

Bundan önceki seçimlerde HDP ile birlikte Ak Parti’yi nasıl salladıklarını dile getiren ve bu söylemin yayılmaması için gayret gösteren CHP, bu seçimde mecburi surette Dem Parti ile göstere göstere seçime girme arzusunda.

Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte kurdukları masanın gücü dağılmışken,

İyi Parti kendilerine kapılarını kapatmışken,

Yaklaşık aynı oy oranına sahip olan Dem Partiden başka çıkış yolu bulamayacak gibi.

Siyasetin nereye evrileceğini yakın zamanda net şekilde göreceğiz. Fakat İstanbul ve Ankara’da siyaset üstü bir seçim yarışı olacağı muhakkak.

Dem Parti İstanbul özelinde CHP ile anlaşamaz, Başak Demirtaş’ı aday gösterirse Ekrem İmamoğlu net bir şekilde seçimi kaybeder.

İyi Parti İstanbul’da Buğra Kavuncu kozunu oynarsa, seçimin kaybedeni yine Ekrem İmamoğlu olur.

Karakter analizi noktasında az çok gördüğümüz, bildiğimiz Ekrem İmamoğlu, hem Dem Parti’yi hem de Buğra Kavuncu’yu yanından ayırmama gibi önemli adımlar atacaktır.

Bu adımlara karşılık aldığında, yani Buğra Kavuncu Meral Akşener’e ihanet ederek,Ekrem İmamoğlu’nun yanında saf alırsa, kısaca kendi siyasi geleceği için liderini........

© Elips Haber


Get it on Google Play