Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'deki toplu açılış töreninde şöyle dedi:
"Bu ülkede artık kimse, öz yurdunda garip muamelesi görmüyor. Hiç kimse artık 'ne olacak halim' endişesi taşımıyor."
Keşke aynı görüşte olabilsek…
Aralık 2021’de birden her şey değişti.
Gençler çok karamsar. İş bulup çalışanlar maaşlardan, bulamayanlar işsizlikten dert yanıyor. Aralık 2021’de ekonominin frenlerinin patlaması ile kira, ev meyve, sebze, içecek, akaryakıt vb. her şeyin fiyatı ikiye-dörde katladı. Artık çok yükselen fiyatlara %25 zam yapılacak deseniz de kıymeti kalmadı, o karar Aralık 2021’de alınacaktı.
Gençler, “artık bir araba almak, ev sahibi olmak mümkün değil” diyor. Evlenme kredisi vermekte çözüm olmuyor, çünkü ev kurmakta ateş pahası.
Ama birileri kolay yoldan, yanlış yollardan para kazanarak ve bunları sosyal medyada paylaşarak gençlerin kafalarını bulandırıyor. Dürüstlükle, kul hakkı yememekle köşenin dönülmeyeceğini düşündürtmek çok acı.
Özellikle Aile Bakanlığı kurarak, aileyi-çocukları-gençleri koruyacağını söyleyen, muhafazakar Ak Parti döneminde olması daha da acı…
ANKETLER NE DİYOR?
Bin İstanbullu seçmen baz alınarak, bir “duygu durumu” araştırması yapılmış.
Sn. Erdoğan'a oy verenlerin % 33'ü, Sn. Kılıçdaroğlu'na oy verenlerin % 32’si bir daha sandığa gitmeye istekli değilmiş.
Şimdi Sn. Özel CHP Genel Başkanı oldu, bakalım seçmenini ikna edebilecek mi?
Sonuç bana hiç şaşırtıcı gelmedi.. İktidarın son 2 yılı maalesef kötü geçti ve hayal kırıklığı yarattı. Muhalefet seçmeninde seçimden sonra gelen; kazanamamak, umutsuzluk, hayal kırıklığı, muhalefetin kendi derdine düşmesi, yaklaşık 6 aydır halkın sorunlarına sırt çevirmesi kırgınlıkları artırdı.
"Türkçenin her alanında doğru kullanımı sağlanacak"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz; ”Kültürel altyapı unsurları daha verimli ve etkili kullanılabilmesi için mimari, işletme ve yönetim modelleri işlevsel hale getirilecek, Türkçenin dünyada yaygın ve geçerli bir dil haline gelmesi ve hayatın her alanında doğru kullanımı sağlanacak, Türk sinemasının dünyada tanınan bir marka haline gelmesi için sinema endüstrisinin gelişimin sağlanarak uluslararası rekabetçilik artırılacak.” demiş…
Kusura bakılmasın ama hep “cek-cak.” Yıllardır başarılı denilen Ak Parti Hükümetleri ve Sn. Bakanları bunları yapmamış mı?
Yapmamışsa neden yapmamış?
Ellerini tutan mı vardı?
22 yıldır “mimari, işletme ve yönetim modelleri” işlevsel hale neden getirilmemiş?
Türkçenin dünyada yaygın ve geçerli bir dil haline gelmesi için önce bizim kendi içimizde, yaşantımızda, hayatımızda ve hayatın her alanında doğru kullanımı sağlamamız gerek. Eee, üniversitede Doç. olmak için neden Yabancı Dil baraj, onu veremezsen Türkçe bilim/sanat çalışmalarının önemi yok…
Bu mu Türkçeyi her alanda doğru kullanmak?
Sonra da binlerce akademisyen, paralel örgütler öncülüğünde (2006-2016) Y.Dil soru cevapları verilerek, jürileri ayarlanarak Doç. yapıldı ve şimdi çoğu Prof. idari görevlerde, hatta rektör oldu. Kendilerinden olmayanlara kök söktürüyorlar, Pensilvanya’ya rapor göndermeye devam ediyorlar. Vatan Partisi son bir haftadır isim isim raporları açıklıyor ama ne YÖK’ten ne İçişleri Bakanlığı’ndan ne Sn. Cumhurbaşkanımızdan ses yok.
Kısaca, söylem değil artık icraat ve akademik temizlik zamanı… Hırsız akademisyenlerin aramızda olduğu bir akademiden başarı beklenemez.
Sn. Yılmaz; “Kalkınmanın önemli itici gücü gençler. Yükseköğretim sisteminin bu plan döneminde de güçlenmesi ve ülkenin gelişimi için temel aktörlerden biri olmaya devam etmesi sağlanacak. Dünya akademik başarı sıralamalarında 2028 itibarıyla en az 10 üniversitenin ilk 500'e girmesinin sağlanacak.” demiş.
İnşallah ta, önce akademisyenin özlük haklarını, çalıştığı mekanları düzeltecek, projelerini yapmasına imkan verecek, her türlü mobbingten uzak tutacak, sonra ilk 500’e girmesini bekleyeceksiniz. Yoksa çok zor…
"Gençlerde depresyon artıyor mu?"
NUN Okulları'nın ilk kez 10 Mart 2018'de düzenlediği Eğitimde Bir Adım Ötesi Zirvesi'nin 3'üncüsü bu yıl 'Öz'e Yolculuk' temasıyla NUN Okulları Beykoz Kampüsü'nde gerçekleştirildi. NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Esra Albayrak, "Daha müreffeh, daha adil, daha huzurlu, daha insanca bir gelecek için sorunları doğuran sistemin içinde aramayı reddediyoruz. Gezegenimizi terk edilmiş bir taş ocağına çeviren bozuk tüketim örüntüleri, bunlardan mülhem artan enerji kaynağı arayışları, büyüyen çevre sorunları, gençler arasında artan depresyon ve ruh sağlığı verileri, dünya nüfusunun yüzde yetmişini küresel servetin yüzde 3'ü ile yarı aç yarı tok yaşamaya mahkûm eden yaklaşık 37 milyonu çocuklardan oluşan 110 milyona yakın göçe zorlanmış mülteci.
Dr. Albayrak, “sistemin bütün sorunların suçlusu” olduğunu ve “çözümün bu sistem içinde aranmayacağını “söylemiş. “Gençler arasında depresyonun arttığını da belirtmiş. Bu konuda herkes aynı fikirde. Ama neden artıyor sorgulamak gerekmez mi? Havada kalan bir söz olmuş ki 22 yıldır AK Parti iktidarda ve benzer söylemleri Sn. Erdoğan’da vurguluyor. Sonuç?
Dr. Albayrak, "Bugünkü zirvemizin referans noktası insanı esas alan Anadolu'nun derin, berrak, ilim ve irfan geleneğidir. Oradan beslenerek her türlü tahakküm ve ayrımcılığı reddetme cehdine sahip. Öyleyse insan ve insanın tekâmülüne dair farklı bir arayışa girmeliyiz. Bunun için Dede Korkut'u, Hoca Ahmet Yesevi'yi, Hacı Bektaşi Veli'yi, Yunus Emre'yi ve onlar ile yükselen medeniyetin kodlarını anlayarak bugüne özel düşünce sistemleri ve eğitim ve olanaklarını birleştirmek ve oryantalist vesayetten kendimizi kurtarmak zorundayız."
Dr. Albayrak doğru söylüyor, ama zaten eğitimde bu değerler üzerinden yürütülmüyor mu?
Ak Parti 22 yıllık iktidarında 9. MEB Bakanını atadı.
Her başarılı denilen Bakan müfredatı, sınav şekillerini vb. değiştirdi.
O zaman Dr. Albayrak kimden şikayetçi oluyor?
Oryantalist vesayetten kastı ne?
“İnsanın tekâmülüne dair farklı bir arayışa girmeliyiz” cümlesindeki farklı arayıştan kastı ne?”
Neden bu güne kadar kendimizi kurtaramadık?
Bu soruların cevabı olmaz ise, söylemler havada kalacak ve uçup gidecektir.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
