Dün akşam (16.12.2023) İlim Yayma Vakfı’nın ödül töreni için AKM’deydik. Hava soğuk ve yağmurlu olmasına rağmen kalabalık bir izleyici vardı. Sn. Cumhurbaşkanımız katılınca; Rektörler, Vali ve Yard., Genel Müdürler, Belediye Başkanları, Ak Parti MV’leri ve üst yöneticileri, eski siyasetçiler vb. yerlerini almıştı.

Tören dolayısıyla bazı konuları “tarafsızca” yazmak gerekiyor. Hep diyorum ya “maalesef alaturkacılıktan kurtulamıyoruz.” Büyük bir masraf ve emekle yapılan tören genel olarak iyiydi ama, keşke bazı eksiklikler de olmasaydı. Ödül töreninin Tilavetle açılması artık olağan hale geldi. Hocamızı tebrik ediyoruz. Hac Suresi’nin seçilmesi anlamlı olsa gerek. (Allah’tan başka kendilerine yalvarıp yakardıkları var ya, hepsi bunun için bir araya gelseler bile bir sinek yaratamazlar.)


Mesela, Vakıf Ödül Tanıtım Videosu çok güzel hazırlanmıştı ama volüm çok yüksekti, kulakları rahatsız etti ve etkisi azaldı. Neyse 4.sünde giderilir umuyoruz.

1/ Kapıdan girişte AKM’nin ana kapısı ve XRay’lar kullanılmadı, yan tarafta yeniden bir sitem kurulmuştu, yoğunluğa yol açtı. Neden acaba?

2/ Kırımızı ve Mavi Kartlılar için iki yol ayarlanmıştı, ama XRayları geçince hepsi birbirine karıştı. Hatta salonda bile “kart renginin” önemi kalmadı.

3/ Törenin 19.00 yazmasına rağmen 20.00’de başlaması yanlıştı.

4/ Salona girildiğinde uzun süre yabancı müzik çalınması yanlıştı. Vakfın web sayfasında Bilal Erdoğan’ın önsözünde “… İrfan ve hikmetle bezenmiş hakiki ilmi yaymayı, geliştirmeyi misyon haline getiren vakfımız; ülkemizin, insanlığın hayrına çalışacak çok yönlü ilim, fikir, sanat ve siyaset adamları yetiştirmek için kurulduğu….” yazıyor. Bu tür toplantılarda dinleyiciye kaliteli Türk Müziği Eserlerinin dinletilmesi milli, muhafazakar vb. kitle için çok önemlidir.

5/ Sunucu vasattı. Önünde yazılı olarak dinleyenlere hitap ettiği söylemleri, Bilal Erdoğan konuşmasında aynen kullandı. Oysa, sunucular sadece sunum yapmalı, ilim hakkında cümleler kurmamalıdır. Ayrıca Bilal Erdoğan için Prof. demesi, Sn. Numan Kurtulmuş’u davet ederken Prof. Dr. dememesi olmadı.

6/ Ödül sırasında, aday açıklaması için kişi çağrıldı, o zarfı açtı açıkladı ve ödül alan Akademisyeni sahneye çağırdı. Akademisyen konuştuktan sonra, sunucu “bir videomuz varmış, izleyelim” dedi. Oysa isim açıklandıktan sonra, akademisyen sahneye gelirken video başlar ve bittiğinde konuşma yaptırılır.

Şimdi törene geçelim;

İlk konuşmayı Ödül Komisyonu Başk. Prof. Dr. Fatih Savaşan hoca yaptı ve nasıl bir çalışma yaptıklarını anlattı.

Sonra Vakıf Mütevelli Heyet Başk. Bilal Erdoğan, vakıf çalışmalarını ve ödülleri neden başlattıklarını açıkladı, ödül alan akademisyenleri kutladı.


Vakfın 50. yılı nedeniyle bu yıl ilk kez sunulan “İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Özel Ödülü” sahibi bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar oldu. Bir video ile salona seslenen Sancar’ın adına ödülü TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal aldı.



Sosyal Bilimler Ödülü, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’una,

Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri Ödülü, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlhami Gülçin’e verildi.

Büyük Ödül’ün sahibini de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Büyük Ödül’ü “meme kanseri erken teşhisiyle ilgili yaptığı çalışmalarla” İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Akduman aldı.



Akademisyenleri tebrik ediyoruz. Sn. Erdoğan yaptığı konuşmada Gazze başta olmak üzere bir çok konuya değindi. Alanımız gereği bir bölümü almayı uygun gördük;

“Bir milletin varlığını sürdürebilmesi ve geleceğine güvenle bakabilmesi, yetiştirdiği nesillerin donanımına bağlıdır. Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde toplumların geleceklerinden duydukları endişenin en önemli sebebi yeni nesillerin adeta avuçlarından kayıp gittiğini görmeleridir. Biz de kendi evlatlarımızı teknolojiyle birlikte hızla bünyemizi saran yeni iletişim mecralarının sinsi, yıkıcı ve olumsuz etkilerine karşı korumak zorundayız. Son dönemde özellikle yabancı sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ahlaki açıdan ciddi bir erozyon, hatta yozlaşma yaşandığını görüyoruz. Yine bu platformlar vasıtasıyla milli bünyemizi tahrif ve tahrip eden sapkın akımların toplumumuza sirayet etmeye başladığına şahit oluyoruz. Bunlarla mücadele konusunda en büyük görev İlim Yayma Cemiyeti ve Vakfı gibi dava sahibi, dert sahibi, medeniyet şuuru sahibi müesseselerimize düşüyor. Tabii bunun için önce yine Sabahattin Zaim hocamızdan ilhamla bugüne nasıl geldiğimize bir bakmamız gerekiyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz asırda üç önemli gelişme insanların hayatlarında köklü değişikliklere yol açtı. Bunlardan biri otomobildir. İnsanları, insanlığı sokağa çıkarttı. İkincisi televizyondur, insanları tekrar eve kapattı. Üçüncüsü internettir, insanları dijital bir dünyaya hapsetti. Halbuki binlerce yıldan beri toplumları ayakta tutan iki önemli unsur vardır. Birincisi insan yetiştirmektir, ikincisi ise üretimdir. İnsan ailede yetişir. Üretim ise iktisadi işletmede yapılır. Eğer ailede güzel insan yetiştirilirse işletmede de helal rızık üretimi olur. Helal rızık da insanları refaha kavuşturur. Saadeti ailesinde, refahı da işletmesinde aramayan toplumlar, bozulmaya ve nihayetinde yıkılıp gitmeye mahkumdur"

Nice ödüllere diyerek emeği geçenleri gönülden kutluyor, bu tür ödüllerin kişileri motive ettiğini ve artmasını diliyorum.


QOSHE - İlim Yayma Vakfı, İlim Yayma Ödülleri’nin Ardından… - Göktan Ay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İlim Yayma Vakfı, İlim Yayma Ödülleri’nin Ardından…

5 0
18.12.2023

Dün akşam (16.12.2023) İlim Yayma Vakfı’nın ödül töreni için AKM’deydik. Hava soğuk ve yağmurlu olmasına rağmen kalabalık bir izleyici vardı. Sn. Cumhurbaşkanımız katılınca; Rektörler, Vali ve Yard., Genel Müdürler, Belediye Başkanları, Ak Parti MV’leri ve üst yöneticileri, eski siyasetçiler vb. yerlerini almıştı.

Tören dolayısıyla bazı konuları “tarafsızca” yazmak gerekiyor. Hep diyorum ya “maalesef alaturkacılıktan kurtulamıyoruz.” Büyük bir masraf ve emekle yapılan tören genel olarak iyiydi ama, keşke bazı eksiklikler de olmasaydı. Ödül töreninin Tilavetle açılması artık olağan hale geldi. Hocamızı tebrik ediyoruz. Hac Suresi’nin seçilmesi anlamlı olsa gerek. (Allah’tan başka kendilerine yalvarıp yakardıkları var ya, hepsi bunun için bir araya gelseler bile bir sinek yaratamazlar.)


Mesela, Vakıf Ödül Tanıtım Videosu çok güzel hazırlanmıştı ama volüm çok yüksekti, kulakları rahatsız etti ve etkisi azaldı. Neyse 4.sünde giderilir umuyoruz.

1/ Kapıdan girişte AKM’nin ana kapısı ve XRay’lar kullanılmadı, yan tarafta yeniden bir sitem kurulmuştu, yoğunluğa yol açtı. Neden acaba?

2/ Kırımızı ve Mavi Kartlılar için iki yol ayarlanmıştı, ama XRayları geçince hepsi birbirine karıştı. Hatta salonda bile “kart renginin” önemi kalmadı.

3/ Törenin 19.00 yazmasına rağmen 20.00’de başlaması yanlıştı.

4/ Salona girildiğinde uzun süre yabancı müzik çalınması yanlıştı. Vakfın web sayfasında Bilal Erdoğan’ın önsözünde “… İrfan ve hikmetle bezenmiş hakiki ilmi yaymayı, geliştirmeyi misyon haline getiren vakfımız; ülkemizin, insanlığın hayrına çalışacak çok yönlü ilim, fikir, sanat ve siyaset adamları yetiştirmek için kurulduğu….” yazıyor. Bu tür toplantılarda dinleyiciye kaliteli Türk Müziği Eserlerinin dinletilmesi milli, muhafazakar vb. kitle için çok önemlidir.

5/ Sunucu........

© Enpolitik


Get it on Google Play