İstanbul Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi (MÜZDAK) 1993 yılında MÜZDAK Başkanı Sn. Göktan AY’ın bâzı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Başkanlarına “Ben bir Türk Müziği Festivali yapmak istiyorum” diyerek projeyi açıklaması ile başladı. 1. İstanbul Türk Müziği Günleri 10 Konser ve Sempozumla başladı. 5 adet olan üye sayımız bugün 25 oldu. 10’ndan sonra İstanbul Türk Müziği Günleri’nden Festivale dönüldü. Hedef; Türk Müziğinin mutlaka bir festivali olmalıydı. Ve bir grup cengâver arkadaşla (Hikmet Kahraman, Nihat İncekara, Yılmaz Pamukçu, Nurettin Erdoğan, Vedat Çakır vb.) başlandı ve büyüyerek başarıldı.

Cumhuriyetimizin 100. Yılı dolayısıyla sempozyumu yeni ve genç üniversitemiz Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı.Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı da katkıda bulundu. Sempozyum Ankara’da 30 Kasım-03 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. 27 yerli-yabancı bilim insanı bildiri sundu.

Amaç; Tük Müziği STK’larını bir düşüncede, bir ekolde, kurallarda, sunuşta, söyleyişte, çalışta vb. bir araya getirmek, seyirciye aktarmak, paylaşımın heyecanını tattırmaktı.

Müzik ve Halk Oyunları STK’ları toplumumuzda çok önemli işlevler görüyor. Çok farklı alanlarda iş yapan kişiler Türk Müziğini öğrenmek için, haftanın 2 gününü STK’lara ayırıyor. Sahneye çıkıyor, solist oluyor söylüyor/çalıyor/oynuyor. Bu durum, her meslek grubu için sosyalleşmede çok önemli rol oynuyor ve kendilerine güven artıyor, konuşmaları/diksiyonları değişiyor. Müzik ortamında olan sanatçıları değerlendirmelere başlıyor, kaliteli müziğin ne olduğunu öğreniyor, yeni kişilerle tanışıyor…. Festivale katılan tüm STK’lar, konser bölümlerini konuşmalar dâhil 45 dakikaya ayarlamış durumda. Çünkü biliniyor ki, bir kişinin oturduğu yerden bir konseri ilgiyle tâkip etmesi 45 dakikadır, tek bölüm yaparsanız 90 dakikadır. Giysiler düzgün, ayakkabılar boyalı, çoraplar takıma uygun vb. olmalıdır. Türk müziği “alaturka” değildir, yaptığımız yanlış davranışlar / uygulamalar alaturkadır.

Konserlerde STK’ları zorlayan en büyük meblağ saz ücretleri oluyor. Bir de bunun üzerine salon kirası eklenince çok zorlanıyorlar. Eskiden bazı salonlarda ses tesisatı bile bulunmuyordu, çok şükür artık bu problemler İBB ve Belediyeler tarafından giderildi.

Yıladır katılım ve destek sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT (sanatkâr-koro izinleri) İBB, Eyüp Belediyesi, Avcılar Belediyesi, Maltepe Belediyesi, Üsküdar Belediyesi, Kartal Belediyesi, Bakırköy Belediyei, Büyükçekmece Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi (salon desteği), Beykent Üniversitesi. (kitapçık basımı), Özlem Kristal (plâket desteği), Sarkuysan (konser ve reklâm desteği) teşekkürü hak ediyor.

Toplum hızla gelişiyor. İTÜ TMDK’yı bitiren gençlerin bazılarının pop müzik alanına girmesi ve popüler isimler olması ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) TMDK, “popüler müzik insanları yetiştiriyor” diye konuşulmaya başlanmıştı. Oysa; TRT Kurumu Sanatçılarının, Devlet Koroları Sanatçılarının %90’ı TMDK mezunudur. Göksel Baktagir, Rahmetli Adnan Karaduman, Birol Yayla vb. gençler yetişmiştir.

Gençlik elbette kendini göstermek için fırsatlar arıyor ve popüler kültürde kendine yol aramaya başlıyor. Bunu engelleyemezsiniz. Çünkü ülkemizde bir de gece hayatı/gazinolar/barlar vb. var, buralarda da müzik çalınıyor/söyleniyor.

Elbette TRT Müzik dışında, Türk Müziğine destek veren ana akım medya ve TV programları da yok…

Müzik çalınış, söyleniş ve üslupta millîdir, ama nota yazım teknikleri ve işâretleme sisteminde beynelmileldir. Dünyâyı yeniden keşfetmeye uğraşmayalım. Artık üniversitelerde 100’e yakın Müzik Eğitim Kurumu var.

Kısaca müzik camiasında her kişi; kendine münhasırdır, en iyi kitap yazan, en iyi bildiri yazan, en iyi çalan, en iyi okuyan, erişilmez, büyüktür, ödüle layıktır…

Müzik Eğitimi sancılıdır. Bir yıl kaldırılır, bir yıl mecbûrî ders olur, bir yıl seçmeli olur vb. Müzik akademisyenleri unvan peşindedir. Asistanlarına, öğrencilerine bildiri yazdırarak sempozyumlara katılmak bütün akademisyenlerin vaz geçilmezidir.

Müzik alanı, üniversiteler bünyesinde çoğalmakta (karşısındayım) olup bugün için; Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi (1), Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi (1), Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Müzik Bölümü (16), Konservatuar (49), Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı (ABD) (24), Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi (105) v.b. müzik eğitimi yapmaktadır.

Çoğalma ile birlikte, müzikte problem hâline gelen ve çözül(e)meyen bazı yanlışların, yeni kurulan kurumlara geçmesi kaçınılmazdır. Müzik Eğitimi ABD’lerde -yeni hazırlanan- müzik müfredatlarında; Türk müziği makamlarının, Türk müziği çalgılarının eğitime alınması vb bazı çok sesli müzik mensuplarınca hâlâ eleştirilmektedir. Siyâset kurumlarının ve üst makamların, müziğin; “hem sanat, hem ilim” olduğu gerçeğinde/bilincinde olamaması durumunda, müzik kurumları olumsuz etkilenmekte, toplantı ve özel günlerde etkinlik yapan kurumlara dönmektedir.

Müzik Eğitimi’nden maksat; “sanatı iyi derecede özümseyen, kaliteli sunum yapabilen, araştırmacı/derlemeci ruha sâhip, örnek alınacak kişi olan, çalgısında/sesinde gelişmeyi hedefleyen, bilgi derinliği olan, sanat ahlâkına önem veren, araştıran-derleyen, üreten, kısaca; “ilim ve sanata; akademik ve tarafsız bakabilen kişiler” yetiştirilmesidir.

Geçmişten gelen, sanat ve estetik yönü yüksek müziğimiz, Türk Müziği eğitiminin geç başlamasının yanı sıra; insanî ve sosyal değerlerdeki kayıplar ve yozlaşmalar sebebiyle tabîi gelişim sürecini yerine tam olarak getirememiştir.

Özellikle “yeni eser üretiminde”, “metot yazımında” sıkıntılar söz konusudur. Nitelikli yeni eserlerin üretilemediği bir sanat dalının varlığını devam ettirebilmesi zordur.

“Müziğin problemlerini yine müzik insanları çözmelidir.”

30. İstanbul Türk Müziği Festivali Programı


30 Kasım-03 Aralık 2023 (Perşembe-Pazar)

Türk Müziği Sempozyumu

Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi / Çankaya

Ankara MGU, Konferans Salonu


08 Aralık 2023 Cuma, Saat: 19.30

Bakırköy Musıki Konservatuvarı Vakfı Konseri

İBB Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi

Solistler:

Gül YAZICI, Burcu GÖKTÜRK


12 Aralık 2023, Cumartesi, Saat, 18.00

Bakırköy Halk Eğitimi Merkezi Türk Müziği Korosu “Yeşilçam Şarkıları” Konseri

Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi


16 Aralık 2023, Pazar, Saat, 19.30

Deniz GÜNEŞ Sanat Akademisi Müzik ve Dans Sunumu

İBB Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi


23 Aralık 2023 Cumartesi, Saat: 19.30

Sarkuysan Türk Müziği Korosu

Cumhuriyet Marşları ve Şarkıları” Konseri

Gebze Belediyesi Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi

Solist: Mine GEÇİLİ


24 Aralık 2023 Pazar, Saat: 19.30

Mavi Nota Türk Halk Müziği Topluluğu Konseri

İBB Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi

Solistler:

Dünya TEKİN- Zafer ALBAYRAK- Gökhan KARAKAYA

26 Aralık Salı, Saat:19.30

Bakırköy Göksel Baktagir Güzel Sanatlar Lisesi Dalga Dalga Doğu Karadeniz” Konseri…

İBB Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi

Solist: Hüseyin TURAN


28 Aralık Perşembe, Saat: 19.30

Eyüp Musıki Vakfı Konseri

Eyüpsultan Belediyesi Kültür Merkezi

Solistler:

Sinem SEVİNDİK- Hüseyin KIYAK- Çiğdem GÜRDAL,



QOSHE - Ülkemizin ilk, tek ve özgün 30.İstanbul Türk Müziği Festivali Başladı…. - Göktan Ay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ülkemizin ilk, tek ve özgün 30.İstanbul Türk Müziği Festivali Başladı….

3 0
04.12.2023

İstanbul Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi (MÜZDAK) 1993 yılında MÜZDAK Başkanı Sn. Göktan AY’ın bâzı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Başkanlarına “Ben bir Türk Müziği Festivali yapmak istiyorum” diyerek projeyi açıklaması ile başladı. 1. İstanbul Türk Müziği Günleri 10 Konser ve Sempozumla başladı. 5 adet olan üye sayımız bugün 25 oldu. 10’ndan sonra İstanbul Türk Müziği Günleri’nden Festivale dönüldü. Hedef; Türk Müziğinin mutlaka bir festivali olmalıydı. Ve bir grup cengâver arkadaşla (Hikmet Kahraman, Nihat İncekara, Yılmaz Pamukçu, Nurettin Erdoğan, Vedat Çakır vb.) başlandı ve büyüyerek başarıldı.

Cumhuriyetimizin 100. Yılı dolayısıyla sempozyumu yeni ve genç üniversitemiz Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı.Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı da katkıda bulundu. Sempozyum Ankara’da 30 Kasım-03 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. 27 yerli-yabancı bilim insanı bildiri sundu.

Amaç; Tük Müziği STK’larını bir düşüncede, bir ekolde, kurallarda, sunuşta, söyleyişte, çalışta vb. bir araya getirmek, seyirciye aktarmak, paylaşımın heyecanını tattırmaktı.

Müzik ve Halk Oyunları STK’ları toplumumuzda çok önemli işlevler görüyor. Çok farklı alanlarda iş yapan kişiler Türk Müziğini öğrenmek için, haftanın 2 gününü STK’lara ayırıyor. Sahneye çıkıyor, solist oluyor söylüyor/çalıyor/oynuyor. Bu durum, her meslek grubu için sosyalleşmede çok önemli rol oynuyor ve kendilerine güven artıyor, konuşmaları/diksiyonları değişiyor. Müzik ortamında olan sanatçıları değerlendirmelere başlıyor, kaliteli müziğin ne olduğunu öğreniyor, yeni kişilerle tanışıyor…. Festivale katılan tüm STK’lar, konser bölümlerini konuşmalar dâhil 45 dakikaya ayarlamış durumda. Çünkü biliniyor ki, bir kişinin oturduğu yerden bir konseri ilgiyle tâkip etmesi 45 dakikadır, tek bölüm yaparsanız 90 dakikadır. Giysiler düzgün, ayakkabılar boyalı, çoraplar takıma uygun vb. olmalıdır. Türk müziği “alaturka” değildir, yaptığımız yanlış davranışlar / uygulamalar alaturkadır.

Konserlerde STK’ları zorlayan en büyük meblağ saz ücretleri oluyor. Bir de bunun üzerine salon kirası eklenince çok zorlanıyorlar. Eskiden bazı salonlarda ses tesisatı bile bulunmuyordu, çok şükür artık bu problemler İBB ve Belediyeler tarafından giderildi.

Yıladır katılım ve destek sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT (sanatkâr-koro izinleri) İBB, Eyüp Belediyesi, Avcılar Belediyesi, Maltepe Belediyesi, Üsküdar Belediyesi, Kartal Belediyesi, Bakırköy Belediyei, Büyükçekmece........

© Enpolitik


Get it on Google Play