Son dönemlerde çok daha sık olmak üzere sermaye partilerinden bazısının yöneticileri -örneğin Meral Akşener- “dava arkadaşlığı” söylemine başvurmaktadır.

Dava arkadaşlığı-dava yoldaşlığı söylemi, kimin tarafından başvurulduğundan bağımsız olmamak üzere önemli bir ideolojik siyasal ve pratik anlam ve tutumu ifade eder. Ancak bu ifade ve söylem de bütün öteki kavram anlamları gibi bağlandığı iktisadi-sosyal sınıfsal “anlam” ve ilişkilerle de koşulludur. Bir burjuva partisinde örneğin “dava”, sermaye düzenine hizmet nöbetlerinde başarılı olma ve karşılığında emek gücü sömürüsüyle yaratılan toplumsal artı değerden mümkün en fazla yararı salt ekonomik sahada değil pratik politik (sosyal statü vb.) alanda da sağlamayı kapsar. Bu genel bağlayıcılık zemininde burjuva partileri birbirleriyle belirli bir rekabet ve yarışı da içermek üzere çalışırlar. Kuşkusuz hareket ettirici olan emek gücünün sömürülmesi aracıyla kâr-faiz-rant getirisi düzeni-sisteminin varoluşunu sürdürmesidir. Rekabet her şeyden önce ekonomik alanda ve o zemin üzerinden şekillenir. “Dava”, kapitalist üretim ilişkilerinin ve bu ilişkilerin korunmasıyla görevli ve işlevli devlet aygıtı-düzeninin sürdürülmesidir. Bağlılığın ve sadakatin genel bağlayıcı “ilkesi”, yani dava arkadaşlığı bu zemin tarafından belirlenir. Ne var ki rekabete ve çıkara dayanan bir sistemin “İnsanı insanın kurdu durumuna getirmesi” kaçınılmazdır. Örnekleri saymakla bitmeyen sermaye partileri içi çatışma, rüşvet, kayırmacılık, yağma, yolsuzluk, “dava arkadaşlığı”nın burjuva koşulları ve zemininde kaçınılmaz şekilde ürer ve burjuva politikacılarıyla parti gruplarını birbirine düşürür-hatta kırdırır. Kapitalist burjuva çıkarı “aile” ve “kardeş” bağlarını da politik mücadele birliğini de berhava eder. Buna rağmen burjuva parti sözcüleri-yöneticileriyle din bezirganı rant yiyicilerin “dava”- “kutsal dava” söylemi, özellikle de yandaş kitlenin yanılgılarıyla etki altında tutulması için devam edip gider.

Dava arkadaşlığı-yoldaşlığının gerçek anlamını bulduğu alan, sömürü ve baskının olmadığı bir yeni dünyanın yaratılması için yürütülen mücadele alanıdır. Orada çünkü mülk edinmek için birbirinin kurdu olmaya; bireysel çıkara, entrikaya yer yoktur. Mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi ve tüm üretilen zenginliğin sömürüden arınmış/arındırılmış tüm insanların mülkü olarak işlev gördüğü bir dünya “düşü”, o alanda gerçek bağlayıcı ortak ideali oluşturur. İnsanın insanı sömürmediği yer ve düzende, sömürü ürününün pay edilmesi için kavga da olmayacaktır.

Böylesi bir ülke ve dünyanın yaratılması için mücadele edenlerin dava yoldaşlığı, idealizm suçlamasını göze alarak söylersek-kutsaldır ve erdemlidir. İşçi sınıfı ve emekçilerin sömürü ve baskıdan kurtulması için ölümü dahi göze alarak mücadele edenlerin kişisel çıkar peşinde olmadıkları-kişisel çıkar için birbirlerini boğazlamadıkları/boğazlamayacakları o denli açıktır ki buna ülkede ve uluslararası alanda binlerce örnek gösterilebilir. Bazen devrimci emekçi basınında birkaç cümleyle yer alan bir haber, bir anma toplantısı, bir yıl dönümü açıklaması, bu türden adanmışlıkların örneklerinden bazısını güncel genç okurun bilgisine sunarken on yılların yoldaşlığının deneyimine sahip olanların da anılarını yinelemiş olur.

Metin İlgün’ün, Nurettin Altaylı’nın, Namık Tarancı’nın, İsmail Gökhan Edge’nin ölüm yıl dönümleri vesilesiyle Evrensel’de yer alan haber yazılar bu türden örnekler arasındadır. Dava yoldaşlığının bu ölümsüz militanları, bedeni ve zihni güç ve yeteneklerini halkın kurtuluşu için mücadeleye seferber ettiler. THKO’nun genç bir devrimci militanı olarak gittiği bir randevu sırasında polisçe gözaltına alınarak işkenceyle katledilen İsmail Gökhan Edge, dava yoldaşlığının ölümsüz örneklerinden birini sergilerken onun katledilmesi, Halkın Kurtuluşu gazetesi başta olmak üzere dönemin devrimci basın-yayın organlarıyla örgütü tarafından ülke düzeyinde kitlesel protesto kampanyasına dönüştürülmüş; toplamında on binlerce kişinin katıldığı mitingler yapılmış; siyasal cinayetleri ve işkenceleri protesto kampanyasıyla ülke düzeyinde siyasal mücadelenin yükseltme ve yaygınlaştırmasına çalışılmıştı.

Nurettin Altaylı’yı 1969-75 dönemi Ankara devrimci gençliğinin ileri çıkan unsurları yakından tanırlar. Türkiye Milli Gençlik Teşkilatının (TMGT) Kızılay’da, Yenişehir İşhanı’na yakın sokaktaki mekanında yapılan tartışmalardaki hoşgörülü-dostça tutumu, “Gönül yıkmadan görüşlerini kararlıca savunması” yaşayanlarca anımsanacaktır. O dönemde 12 Mart faşist darbesinden güç alan ülkücü faşist komandoların polisle birlikte sürdürdükleri saldırılara karşı her direnişte Altaylı yer almış; arkadaşlarını koruyucu ve paylaşımcı tutumuyla dikkat çekmiş ve güvenilir bir yoldaş olmuştur. Faşist katiller onu Samsun’da katlettiklerinde, ülkenin diğer çok sayıdaki kentlerinde de faşist saldırılar devam etmekteydi. Ayhan Gökdemir, Yusuf Metin, İsmail Gökhan Edge, ondan önce ya da sonra pusularda ve işkencelerde katledilenler arasındadır. Onlardan yıllar sonra, Gökhan Edge’nin işkencede katledildiği Diyarbakır’da, devletin kontra tetikçileri, bir sabah vakti erkenden Namık Tarancı’yı öldürdüler. Sağcı-tarikatçı katillerle sol maskeli provokatörlerin çok sayıda devrimci sosyalisti bedenen yok ederek devrimci mücadeleyi zayıf düşürmeye ve önünü kesmeye çalıştığı biliniyor.

Ama devrim davası ve onun yoldaşlığı, mücadelenin nesnel dayanaklarıyla önlenemezliği nedeniyle bir ölümsüzlüğü de var ve olanaklı kılar. Ona bağlılıkta kararlılık gösterenler sömürülen sınıf ve ezilen toplum kesimlerinin mücadelesinde manevi varlıklarıyla yaşamaya devam ederler. Bundandır ki Metin İlgün, Şeref Aydın, Gökhan Edge, Yusuf Dal, Namık Tarancı, Nurettin Altaylı’nın da aralarında yer aldığı eylül-ekim-kasım aylarında yitirdiğimiz dava yoldaşlarımız bizim sosyalizm mücadelemizde, bu mücadele kararlılıkla, yenilenerek ve daha ileriden sürdürüldüğü sürece var olmayı sürdüreceklerdir.

QOSHE - Dava insanı ve davasının insanı olmak! - A. Cihan Soylu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dava insanı ve davasının insanı olmak!

9 25
30.11.2023

Son dönemlerde çok daha sık olmak üzere sermaye partilerinden bazısının yöneticileri -örneğin Meral Akşener- “dava arkadaşlığı” söylemine başvurmaktadır.

Dava arkadaşlığı-dava yoldaşlığı söylemi, kimin tarafından başvurulduğundan bağımsız olmamak üzere önemli bir ideolojik siyasal ve pratik anlam ve tutumu ifade eder. Ancak bu ifade ve söylem de bütün öteki kavram anlamları gibi bağlandığı iktisadi-sosyal sınıfsal “anlam” ve ilişkilerle de koşulludur. Bir burjuva partisinde örneğin “dava”, sermaye düzenine hizmet nöbetlerinde başarılı olma ve karşılığında emek gücü sömürüsüyle yaratılan toplumsal artı değerden mümkün en fazla yararı salt ekonomik sahada değil pratik politik (sosyal statü vb.) alanda da sağlamayı kapsar. Bu genel bağlayıcılık zemininde burjuva partileri birbirleriyle belirli bir rekabet ve yarışı da içermek üzere çalışırlar. Kuşkusuz hareket ettirici olan emek gücünün sömürülmesi aracıyla kâr-faiz-rant getirisi düzeni-sisteminin varoluşunu sürdürmesidir. Rekabet her şeyden önce ekonomik alanda ve o zemin üzerinden şekillenir. “Dava”, kapitalist üretim ilişkilerinin ve bu ilişkilerin korunmasıyla görevli ve işlevli devlet aygıtı-düzeninin sürdürülmesidir. Bağlılığın ve sadakatin genel bağlayıcı “ilkesi”, yani dava arkadaşlığı bu zemin tarafından belirlenir. Ne var ki rekabete ve çıkara dayanan bir sistemin “İnsanı insanın kurdu durumuna getirmesi” kaçınılmazdır. Örnekleri saymakla bitmeyen sermaye partileri içi çatışma, rüşvet, kayırmacılık, yağma, yolsuzluk, “dava arkadaşlığı”nın burjuva koşulları ve zemininde kaçınılmaz şekilde ürer ve burjuva politikacılarıyla parti gruplarını birbirine düşürür-hatta kırdırır. Kapitalist burjuva çıkarı “aile” ve “kardeş” bağlarını da politik mücadele birliğini de berhava eder. Buna rağmen burjuva parti sözcüleri-yöneticileriyle din bezirganı rant yiyicilerin “dava”- “kutsal dava” söylemi, özellikle de yandaş kitlenin yanılgılarıyla etki altında tutulması için devam edip gider.

Dava........

© Evrensel


Get it on Google Play