Hafta sonu oynanan Trabzonspor – Galatasaray maçında, saha içindeki hareketlilik kadar saha kenarlarındaki değişimler de çok çarpıcıydı. Oyuncu değişikliklerinden değil, reklam panolarından bahsediyorum.

Maç ilerlerken, değişim sıklıkları ve bu değişim sıklığına rağmen belirli bir sektördeki farklı sayıda firmanın ne kadar çok karşımıza çıktığını fark ettim. Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere bahis sektöründen bahsediyorum.

Acun Ilıcalı’nın Avrupa maçı yayınında kaçak bahis sitesi reklamı yayımlamasından, İstanbul’da metrobüslerde dahi bahis şirketlerinin reklamlarının dönmesine kadar gündelik yaşamda pek çok alana adapte edilen bu sektörün ülkemizin en üst kademe ligini de bu kadar domine edebilmesi elbette şaşırtıcı değil… Fakat ben yine de futbolcuların formalarında, kol veya sırt bölümünde birer bahis şirketinin reklamını görmeye hâlâ şaşırabiliyorum.

Tabii bir kez konuya dikkat kesilince düşünmeden edemiyor insan… Bahis mevzusunda nereden nerelere gelmiş, pek çok tabuyu yıkmışız farkına varmadan.

Bahis – futbol ilişkisi 2006 yılında ortalığı çalkalayabiliyordu mesela…

Balıkesirspor’un Futbolcuları Salih Özüduruk ve Mustafa Menek’in, Kütahyaspor ile deplasmanda oynadıkları ve 1-0 yenildikleri maçtan önce Balıkesirspor eşofmanlarıyla iddaa bayisinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüleri; Mustafa Menek’in maçtaki tek golde büyük hatasının bulunmasıyla birleşince şehirde kıyamet kopmuştu. Birkaç hafta süren soruşturma sonunda detaylı incelenen güvenlik kameraları görüntülerinden, iki futbolcunun bir maçın sonucunu öğrenmek için iddaa bayisine girdikleri ortaya çıkmış ama Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü tarafından Balıkesirspor’un maçlarının da bahis listesine alınmayacağı açıklanmıştı.

Benzer bir olay ise birkaç ay sonra Balıkesirspor – Altınordu maçı öncesinde Altınordulu futbolcuların başına geldi. Sırtları dönük olduğu için kimliği tespit edilemeyen futbolcular, 2-2 biten maçtan önce Balıkesirli taraftarların cep telefonlarına yakalanmaktan kurtulamamıştı.

Sözün özü…

Bir zamanlar futbolcuların eşofmanları ile bahis organizasyonları aynı kareye denk düştüğünde ülkede yer yerinden oynarken, şimdi o eşofmanların üzerinde bahis şirketlerinin envaiçeşit logosu yer alabiliyor.

Kimse de demiyor ki “Biz bu konuda fazla mı ileri gittik?”

İnsan şaşırmadan edemiyor cidden.

QOSHE - Bahiste nereden nereye - Alper Kaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bahiste nereden nereye

8 7
23.01.2024

Hafta sonu oynanan Trabzonspor – Galatasaray maçında, saha içindeki hareketlilik kadar saha kenarlarındaki değişimler de çok çarpıcıydı. Oyuncu değişikliklerinden değil, reklam panolarından bahsediyorum.

Maç ilerlerken, değişim sıklıkları ve bu değişim sıklığına rağmen belirli bir sektördeki farklı sayıda firmanın ne kadar çok karşımıza çıktığını fark ettim. Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere bahis sektöründen bahsediyorum.

Acun Ilıcalı’nın Avrupa maçı yayınında kaçak bahis sitesi reklamı yayımlamasından, İstanbul’da metrobüslerde dahi bahis şirketlerinin reklamlarının dönmesine kadar gündelik yaşamda pek çok alana adapte edilen bu sektörün ülkemizin en üst kademe ligini de bu kadar domine edebilmesi elbette şaşırtıcı değil… Fakat ben yine de futbolcuların........

© Evrensel


Get it on Google Play