Bu yıl, çok dikkatli gözlerle takip etmesem bile maç öncesi süreçlerinde iki kez aynı tablo ile karşılaştım. İlki, Süper Lig’in ilk haftasında oynanan ve 0-0 sonuçlanan Kayserispor- Galatasaray maçıydı. İkincisi de gene ne tesadüftür ki gene bir Galatasaray maçı olan, geçen hafta sonu 2-1’lik Hatayspor üstünlüğüyle sonuçlanan müsabaka oldu…
Sanıyorum ki başlık yeterince ‘spoiler’ vermiştir. İlk maçta olduğu gibi ikinci maçta da yaşı oldukça küçük olan çocukların üzerindeki Galatasaray formalarının ters çevrilip tekrar giydirildiğine tanık olduk. Kayserispor maçında iki kız çocuğu, Hatayspor maçında ise iki erkek çocuğu formaları ters giydirildikten sonra stada alındı.
Benzer uygulamayı 2017-2018 sezonunda 2-2’lik Başakşehir-Trabzonspor maçında da görmüş, aynı sezon oynanan Antalyaspor-Galatasaray maçında ise 10 yaşındaki çocuğun tribünden kovulduğuna şahitlik etmiştik. Muhtemelen atladıklarım da vardır.
Bu sezonun ilk maçında yaşanan ‘forma çevirme’ hadisesinin ardından Kayserispor Basın Sözcüsü Samet Koç bir açıklama paylaştı. Açıklamada polisin üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirdiği, tribünde istenmeyen bir şeyler yaşansaydı o çocukların gülemeyeceği ifadeleri yer alıyordu.
Burada biraz farklı bir perspektife ihtiyacımız var.
Beden, her şeyden (bütün dokunulmazlık vs.den) azade olarak iletişimsel bir boyuttur. Bir ifadeyi / tavrı (Bu örneklerde ifade şekli formadır) ortaya koymaya başladığı an artık ‘iletişimsel beden’ olarak nitelendirilir. İnsanlık tarihi ise, bedene müdahalelerin tarihini kapsayan geniş bir disiplinler bütünüdür. Bu hafta Mersin’deki stadyumda, birkaç ay önce Kayseri’de, birkaç yıl önce Olimpiyat Stadyumunda ve belki yıllardır periyodik olarak uygulanan bu bedensel tahakküm çabası bizler için bir güç ve zorlama örnekleridir.
Formasını giyip, istisnai durumlar haricinde yılda bir kez şehrine gelen, kuvvetle muhtemel ailesinin (en çok da babasının / dedesinin) tuttuğu takımı destekleyerek kendisini bir şekilde aile çatısı altında hissetmeye çalışan çocuğun bedensel iradesine karşı zaman zaman şiddete varan bir müdahale söz konusu. Bedensel iradesi, gözle gördüğü en ciddi ilk otorite olan stadyum güvenliği / emniyet tarafından onaylanmayan; güç kullanılarak kendi iradesi paramparça edilen çocuklar aslında otoritenin boyunduruğu altında, çoğulcu iradenin baskısını enselerinde hissederek futbolu da temsil ettikleri tarafın ama sahada ama tribünde mutlak suretle yenik düşürülmesi gereken bir icraat olarak kodlamaları kaçınılmaz değil de nedir?
Ancak TFF yönetiminin tabii böyle basit problemlerden çok daha önemli dertleri var.
Mehmet Büyükekşi, ağustos ayında Süper Lig’de maç girişlerinde çalacak ve (kendi ifadesiyle) “Kulaklara pelesenk olarak maçın başlayacağını müjdeleyecek” bir şarkı yaptıracaklarını söylemişti. Zahmet etmesin, ters formalı çocukları tribünde gördüğümüzde maçın başlayacağını anlıyoruz biz. Veya bazı maçların çoktan bittiğini…
Ters giydirilen formalar
15
2
14.11.2023
Bu yıl, çok dikkatli gözlerle takip etmesem bile maç öncesi süreçlerinde iki kez aynı tablo ile karşılaştım. İlki, Süper Lig’in ilk haftasında oynanan ve 0-0 sonuçlanan Kayserispor- Galatasaray maçıydı. İkincisi de gene ne tesadüftür ki gene bir Galatasaray maçı olan, geçen hafta sonu 2-1’lik Hatayspor üstünlüğüyle sonuçlanan müsabaka oldu…
Sanıyorum ki başlık yeterince ‘spoiler’ vermiştir. İlk maçta olduğu gibi ikinci maçta da yaşı oldukça küçük olan çocukların üzerindeki Galatasaray formalarının ters çevrilip tekrar giydirildiğine tanık olduk. Kayserispor maçında iki kız çocuğu, Hatayspor maçında ise iki erkek çocuğu formaları ters giydirildikten sonra stada alındı.
Benzer uygulamayı 2017-2018 sezonunda 2-2’lik Başakşehir-Trabzonspor maçında da görmüş, aynı sezon oynanan Antalyaspor-Galatasaray maçında ise 10 yaşındaki çocuğun tribünden kovulduğuna şahitlik etmiştik. Muhtemelen atladıklarım da vardır.
Bu sezonun ilk maçında yaşanan ‘forma........
© Evrensel
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Mort Laitner
Donald Low
Ali Fathollah-Nejad
