Yerel seçimlere 3 gün kaldı. Pazar akşamı en büyük anket sonucu açıklanacak. Kentleri, beldeleri 5 yıl için seçilenler yönetecek. Umuyoruz ki bu 2019’ u 1 geçe kayyum atanarak halkın seçme hakkına el konulan iller için de geçerli olur.

Zaman daraldıkça adayların heyecanı da, bol kepçeden atma miktarları da arttı. Biri 650 bin konut yapacağım, işsiz gençlerin hepsine iş bulacağım diye son dakika golü atma peşinde. Diğeri emeklileri ihya edecek. Beriki ay yüzeyindeki zehirli atıkları temizleyecek. Onlar birbirleri ile uğraşadursunlar, asıl sorun bu siyaset tüccarlarını seçecek olanın çoğunlukla işçiler, emekçiler olması. Ustabaşı emekçinin, “Kiralar uçtu. Ustabaşıyım açlık sınırının altında asgari ücretle çalışıyorum. Yetti artık, oyum Murat Kurum’a” demesini sağ olsa Mazhar Osman bile açıklayamaz.

İşçiler, emekçiler kendilerine güven sorunu yaşıyorlar. Çoğu sendikasız, iyi kötü sendikalı olanlar da devletlinin maddi manevi destekleyerek balata görevi verdiği sendikalarda sendikalı olduklarını sanıyorlar. İnsanlar bütçeden kendilerine hak görülen sefalet oranına göre değil, dünyevi olmayan başka ortak paydalar altında dikine bölünmüş. İşçilere bildiri dağıtan, seçimde destek isteyen işçi adaya, işçi sendikasının zibidisi saldırıyor. Fıkradaki gibi “Herkesin bir fiyatı var. Makarnaya fit olana makarna, cip isteyene düşük krediyle cip, villa isteyene beleşe villa.”

Olan biten şaka gibi. 500 işçiyi işten atan patron işçinin desteğiyle iktidar, 500 işçinin işten atılmasına direndiği için 1 buçuk milyon ceza ile cezalandırılan sendika muhalif. Hem de işçilerin oyu ile. Hollanda’da topraklarını korumak isteyen çiftçiler seçimden hemen önce parti kurdu, kendilerine verdikleri oylarla iktidara ortak oldu. Bizim 9 milyon işsiz, 10 milyon emekli halen üzerinde tepineni destekliyor .

İnsan psikolojisi midir nedir? 3-4 adam silahla 140 kişiyi öldürüyor, 140 kişi ölmemek için bir önündekinin arkasına saklandığı için ölüyor. 140’ı birden ateş edenlere koşsa belki 10-15 kişi ölecek ve caniler durdurulacak ama öndekinin önünde kim olacak?

Tıpkı 500 işçi arkadaşı işten atılırken bir arkaya saklandığı için asgari ücrete isyan edip Murat Kurum’a oy vereceğim diyen ustabaşı gibi.

Olsun. Emeğin, düşünen, kaygılanan, kendine güvenen işçileri, emekçileri, emeklileri öndekinin bir önünde olmaya devam edecek. Ta ki arkadakinin arkasına saklananlar da onlar kadar cesur olana kadar.