Özak işçisi direniyor. Direniş başladığından bu yana Somali cumhurbaşkanının oğlu konsolosluğun dokunulmaz olan arabası ile motorla dağıtım yapan emekçiyi neredeyse kasten öldürdü. Sonra elini kolunu sallaya sallaya tüydü. Nerede polis, nerede jandarma, nerede adalet diye sormadık çünkü devletin kolluk kuvvetlerinin o sırada Urfa’da Özak işçilerini tepelemekle, emek ve adalet peşinde koşan sendikacıları gözaltına almakla meşgul olduklarını biliyorduk. Somali cumhurbaşkanının başıboş oğlunun yanında Urfa’nın işçisinin değeri nedir ki?

Hemen arkasından Yemenli bakanın oğlu, cebinde göç idaresinin kimlik kartıyla, 70 yaşındaki kadına, bastonla yol istemesine aldırmadan, çarptı. Sonra formaliteden gözaltına davet edilip, yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldı. Şaşırmadık. Çünkü o sırada TOMA’lar Özak işçisini püskürtüyordu. Bakan oğlunun yanında 70’lik kadının, emek mücadelesi veren Özak işçisinin değeri nedir ki?

Sonra bir baktık, koskoca kulübün koskoca(?) başkanı öz güven (tepeye güven) patlaması yaşayıp emeği ile geçinmek için hakemlik yapan 10 günlük bebeğin babasına yumruk attı. Yumruk atıldığını gören apaçi tıraşlı şımarık çakallar başkanın gözüne daha da girmek için yerdeki hakemi tekmelemeye başladı. Neyse ki kameralar, diğer hakemler, kamuoyu bu kez biraz sağlam durdu da bir iki kişi yakalanıp toplumun gazı alınınca geri bırakılmak üzere içeri atıldı.

Gelişmiş ülkelerde üç, beş yılda olan olayların tamamı bizde üç beş günde oluyor.

Gelişmiş ülkelerde hiç olmayan bir şey de güzel ülkemin güzel şehrinde oluyor. Vergi vermiş, askerlik yapmış, üretmiş, çalışmış Özak işçisi kadın, erkek demeden her gün coplanıyor. Kapitalistlerin en büyük başarısı bu. Tulumlu emekçiyi, üniformalı emekçiye dövdürüyor elini acıtmadan.

Türkiye garip ülke. En önemli konunun ömrü 3 gün. Ama Özak 18’inci günde. Milletvekilleriyle, yazarıyla, çizeriyle, tulumuyla destek sürüyor ve sürecek ve sonuçta Özak mücadelesini Özak işçisinin emeği ve direnişi kazanacak.

13 Aralık’ta astılar Erdal’ı. Asamasalardı Urfa’ da işçiyle kol kola olacaktı Erdal. Bildikleri için astılar Deniz’i, Yusuf’u, İnan’ı.