Mecliste ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren torba yasa görüşülüyor.
Yine ülke emekçilerinden bir şeyler torbalanacak! Torbalananlar da patrona, ihracatçıya, sermayeye teslim edilecek.
İnanın ironi değil, latife değil!
Yanıltmasın kimseyi… “Deprem bölgesinde inşaat malzemelerini fahiş fiyattan satan yandı” yaygarası.
Kandırmasın! Torbanın, ‘çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira ödenecek’ diye pazarlanması.
Son anda meclis alt komisyonunda eklenen bu madde dışındakilerin tamamına yakının özeti şudur: Sermaye sınıfına bolca vergi istisnası, muafiyeti ve indirimi…
***
Şimdi tablonun daha net anlaşılması için, torbanın içindeki maddeler sermaye kesimine ne vaatlerde bulunuyor ona bakalım.
Deniyor ki…
Ey sevgili sermayedar! Yurt dışından elde edilen kâr paylarının tamamını Türkiye’ye getir… Kazançlarının yarısından ne gelir ne de kurumlar vergisi alınmayacak.
Getirdiğin her 100 doların 50 doları vergisiz! Kemiksiz kasana koy.
Ve ekliyor: Eğer yurtdışında hizmet sektöründen (Yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerden) kazandığın paranın tamamını Türkiye’ye getirirsen işte o zaman kıyak daha büyük. Getirdiğin paranın yüzde 80’i vergiden muaf!
Getirdiğin her 100 doların 80 doları vergisiz!
Bitti mi?
Hayır!
Ey iş bilir imalatçı veya tedarikçi… Yabancı ülkelerde şirketlerin var, onlar üzerinden gerçekleştirdiğin ihracattan kazandığın parayı ülkemize getirirsen bak o zaman bir kıyak daha var: 5 puanlık kurumlar vergisi indirimi uygulanacak.
Ey ihracatçı şirketlerin patronları… Dövizlerini kur korumalı mevduat (KKM) hesabına yatırmaya devam et. Elde ettiğin kur farkı ve faiz gibi kazançlar kurumlar vergisinden 6 ay daha muaf; yıl sonunda bitecekti fakat uzattık uygulamayı.
Vergisiz servet transferine (Emekçiden sermayeye-rantiyeye aktarmaya) devam yani!
Tam da şu soruyu sormanın zamanı: Torbanın içine, kendileri için bol kepçe kıyak doldurulan ihracatçılar kimler?
Çoğu bu ülkede kıyak kamu ihaleleriyle kasayı doldurmuş… Yüz milyonlarca liralık vergi borçları affedilmiş şirketler.
Şehir hastanesi, köprü, otoyol, havalimanı vb… ‘Eser siyaseti’ projeler yapmış, hazineden garanti paralarla kasa doldurmuş…
Dövize ve ABD enflasyonuna bağlı sözleşmeler gereği kur artıkça hazineden daha çok para almış… ABD’de enflasyon artıkça aldığı para katlanmış… Senin benim ödediğim vergiden ha bire tırtıklamış şirketler.
Ödediğimiz vergileri yutarak…
Ülke işçisini köle gibi sömürerek….
Doğru dürüst vergi ödemeyerek biriktirdiği sermaye ile Vietnam’da uluslararası havalimanı yapanlar… Metro hattı inşa edenler…
Ortadoğu, Doğu Avrupa, Afrika ve dünyanın pek çok ülkesinde bebek bezi ve hijyen ürünleri pazarlayanlar, görkemli bina dikenler…
Londra’da kağıt üstünde şirket kurup, Türkiye’de kazandıklarını yurt dışına kaçıranlar…
Her biri kazandıkları ve kaçırdıkları milyarlarca doları Türkiye’ye getirirlerse vergi ödemeyecekler.
***
Maltepe Belediyesi işçisi Ahmet’i vergi ile soy* ama milyar dolarlık şirketleri vergiden muaf tut!
İşçi Ahmet’in ücretinden ilk 4 ay yüzde 15 vergi kes. Sonra 5 aylık ücretinin toplamı 70 bin lirayı geçecek deyip Ahmet’in ücretinden yüzde 20 vergi kesmeye başla.
Ağustos gelince ücretinin alım gücü erimiş Ahmet’e de ki… İlk 7 aldığı para 125 bin liraya dayandı. Ekim ayından itibaren vergi kesintisi yüzde 27 olacak.
Ağustos ayında sosyal haklar dahil cebine giren para 23 bin lira giren Ahmet’in cebine Ekim ayından itibaren 20 bin lira giriyor.
Bu bir soygun değilse ne?
Ve Ahmet’e kıyan iktidarın, patrona kıyak yapması muhteşem bir sermaye yandaşlığı değilse ne?
***
Patrona bu kıyaklar neden?
İktidarın cevabı şöyle: İhracatı teşvik, ülkeye döviz girişi sağlamak!
Şirketlerin yurtiçi kazançlarını (yurt dışı şirketi üzerinden) dış kazanç gibi göstermeye yol açabilecek bu uygulamanı dışında yol yok mu?
Borçlanma ve döviz ihtiyacını azaltacak önlemler neden düşünülmez, alınmaz?
Ve daha yakıcı soru: Yurt dışı kazançlara vergi istisnası ve muafiyeti getirilirken, artırılacak vergi gelirleri kimin sırtından çıkacak, vergi kimlerin canını yakacak?
Ne yazık ki işçi Ahmet’in, memur Özlem’in, emekli Nurten teyzenin…
***
2024 bütçesi açığı halihazırda 2.65 trilyon TL…
Torba yasa ile sermaye sınıfının vermesi gereken vergilerden vaz geçen iktidar oluşacak boşluğu nasıl dolduracak?
Yolları belli!
Bir… Zaten son derece sınırlı olan kamu hizmetlerini daha da kısacak. Bu da demektir ki daha sağlık gibi eğitim gibi kamu hizmetlerini daha kötü alacağız ama cebimizden daha çok para çıkacak.
İki… Patronların ödeyeceği vergiden vazgeçilen tutar işçi ve emekçilere yeni ağır vergi ve harç ödemeleri salınarak toplanacak...
Üç… Ücret ve maaşlar olabildiğince düşük tutulacak.
Hepsi işçi Ahmet’i, memur Özlem’i, emekli Nurten teyzeyi vuracak seçenekler!
Torba yasada dikkati çeken bir başka düzenleme de 3-5 maaşlı yandaş bürokratların huzur hakları ile ilgili…
Yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ile… Komisyon, heyet, komite ve benzeri organlardaki görevlerden doğan huzur hakkının vergi borcu çalışılan kuruma kesilecek.
Bazı kodamanların birkaç yerden aldıkları huzur haklarının vergilerini ilgili kuruma yıkmak için yasa çıkarmak, ‘gözünüz doysun’ dedirtecek cinsten bir düzenleme değil mi? Sizce de…
***
“Yap-işlet-devret” modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projelerde bazı kalemler KDV’den 31 Aralık 2023 tarihine kadar istisna edilmişti. Süre 31 Aralık 2028’e kadar uzatılıyor. Kamusal yarar mı müteahhide kıyak mı?
Cevap ve yorum sizin!
Bu arada Devlet Demir Yolları (TCDD) döviz kredisi milletin vergisinden ödenip kuruma borç yazılacakmış?
Hızlı tren, garanti ödemeler, plansızlık, kazaların hesabını soramayalım ama ödediğimiz vergilerimiz istendiği gibi kullanılsın.
Eee Türkiye tipi başkanlık modeli de böyle bir şeydi değil mi?
***
Bir de internet fenomenlerine vergi meselesi var.
Sosyal içerik üreticilerine…
İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden kazanç sağlayan Youtuberlar ve sosyal medya fenomenlerine vergi düzenlemesi yer aldı torbada. Bu kapsamda vergi vereceklerin kapsamı genişletildi.
Lakin…
Sıralanan kesimlerin kazançlarının 3 milyon TL’ye kadar olan kısmından sadece yüzde 15 stopaj vergisi kesilecek.
İşçi Ahmet 100 bin lirayı geçince yüzde 20 vergi ödeyecek… Fenomen-futbolcu ise 3 milyon liraya kadar yüzde 15 ödeyecek.
‘Hiç yoktan iyidir’ mi diyeceğiz sadece?
Çok gürültüsü yapılan ve patrona torba ile salınan vergilere gelince…
Bir tanesi dövize bağlı menkul kıymetlerden ve döviz hesaplarından elde edilen gelirlere vergi düzenlemesi… Bu vergileri Cumhurbaşkanına yüzde 40 artırma yetkisi veriliyor.
Finansal işlemlerde yüzde 10 olan stopajın, yüzde 40 artırımla, cumhurbaşkanının yüzde 14’e çıkarması Türkiye’de kolayca yastık altına kaçabilen sermayeye hiç dokunmaz.
Üstelik sadece yüzde 4’lük fark, iddia edilen TL’ye dönüşü de sağlamaz?
***
Şirketlerin yurt dışında kazandıkları paranın binde 5’ini doğrudan belge olmaksızın gider yazabilmeleri ortadan kaldırılıyor. Kaldırılması şirketlere çok da dokunmaz.
***
Kaç konut olursa olsun, konut kredisi için Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ödenmiyordu. Torba ile artık bir konutla sınırlanmış durumda.
Vazgeçilenin yanında devede kulak kalsa da eh alınsın tabi denebilir. O kadarcık!
‘Döviz gelecekse…’
‘İhracat artacaksa…’
Yapılan kıyakların ne sakıncası var ki?
Bir kere… Çatışmalar, ticaret savaşları derken Avrupa’daki ana ihracat pazarları yavaşladıkça ülke ihracatı patinaj yapıyor. Ve teşvikle önünün açılacağının garantisi yok.
İkincisi…
Türkiye’nin ithal ürüne bağımlığını değiştirecek her hangi bir model koymadan dış ticaret dengesini değiştirmek mümkün değildir.
Üçüncüsü…
Milyonlarca işçi, emekçi, emekli, işsiz hayatta kalmak için açlıkla, yoksullukla mücadele ederken onları daha fazla vergi yükü altına sokacak, sermayeye kıyaklarından başka bir yol bulunmalı; büyüme ve ihracat için.
Ne gibi mi?
Servet, rant ve faizi vergilendirmek gibi.
Yurtdışına para kaçırıp yurtdışında mülk alanların peşine düşmek gibi…
Servetlerini yurtdışındaki vergisiz ve denetimsiz offshore ve İsviçre’deki hesaplara aktaranların tepesine binmek gibi…
Ülkeye döviz getirmek için vergi cenneti listelerini yayınlamak ve böylece ülkesinde vergi ödemek istemeyen servet sahiplerine yüzde 30 vergi salabilmenin önün açmak gibi!
İthal ürüne bağımlığını değiştirecek ekonomi politikalar gibi...
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
