RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin dizilerden şikayetçi. Ama sadece yapımcılara kızmıyor, en çok reyting alanlar en beğenmediği yapımlar. Karısı ve kızı “dizi hastasıymış”, "Açık söylüyorum size, birlikte dizi izleyemiyoruz. Eşimle, kızımla dizi izleyemiyorum. Öyle yerler oluyor ki kapatıyorum. Diyeceksiniz ki 'Ne güzel kumanda var, kapatsın.' Herkes bu bilinçte oluyor mu sizce?" Şahin’in hoşuna giden dizileri evdekiler izlemiyor, evdekilerin beğendiğini de gelince kapattırıyor. Geçen yıl Sayıştay, yüksek yurt dışı harcamaları nedeniyle RTÜK’e ceza kesmişti. Halbuki bilseler seyahate gittiklerinde millet evde rahat rahat dizi izliyor. RTÜK’te para var, huzur yok.

“Ailemle televizyon izleyemiyorum” klişesi çok eski. Özel televizyon yayıncılığının (korsan olarak) başladığı 90’larda, İslamcı saiklerle kurulan, Nakşibendi Işıkçıların kanalı TGRT’nin tanıtımı şöyleydi: “Türk halkı, ciddi, tutarlı, geleneklere saygılı ve tarafsız yayın anlayışına sahip olan TGRT ile huzur bulacak. Ailece televizyon seyretme keyfini yaşayacak.” O dönem Türkiye yazarı, eski TRT Genel Müdürlerinden Nevzat Yalçıntaş da aynı müjdeyi veriyordu “Bu ülkede herkes, rahatlıkla ve ailenin bütün fertleri ile birlikte korkmadan çekinmeden seyredebileceği bir yayının hasretini çekti”. Fakat sanıldığı gibi bir hasretin olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. ‘Müzik haram mı değil mi’ diye tartışmanın reyting yani para getirmediği görülünce bir yıl sonra 1994’te Seda Sayan’la müzik eğlence programı başladı. 2007’de borç içindeki kanalı Rupert Murdoch’a sattılar. Şimdilerde sahibi Disney, adı Now ve yayınladığı “Kızıl Goncalar”la RTÜK’ü çileden çıkarmaya devam ediyor.

2010’da TBMM Dilekçe Komisyonunun toplantısında "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisi tartışılıyor. O dönem AKP Bursa Milletvekili Ali Kul, ‘millet rahatsız, bu işe bir çözüm bulalım’ diye başlıyor, önerisi “aile yapısının bozulmaması konusunda oyuncuların sırtlarının sıvazlanması”, CHP’li Rasim Çakır itiraz ediyor, "Ben hiç korku filmi izlemedim ama izlemek isteyenlere de engel olmadım", uyarı işareti koyarsın olur biter görüşünde. MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı diziyi beğenmiş “Ama dizinin konusu hakikaten çok güzel. Öyle bir yaygara koparıldı ki o sahne ile gündeme oturdu. O kızın yaşadıkları, toplum içerisinde hepimizin şahit olduğu şeylerdir. Bunları da toplumun görmesi, bilmesi, kanaat sahibi olması gerekiyor.” AKP Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman itiraz ediyor, diziyi izlemiş mi belli değil, ama gençlerin tecavüze yelteneceklerinden endişeli, Muş Milletvekili Saracettin Karayağız ise izlememiş ama ne olduğunu tahmin ediyor: "Adeta porno film dizinin içerisine sokulmuş, daha da tahrik edici bir şekilde verilmiş. Ben seyretmedim ama nasıl olduğunu az çok tahmin edebiliyorum.”

2012’de CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, RTÜK’ün Simpsonlar çizgi filmi nedeniyle kanallara ceza vermesini eleştiriyor, yanında üzerinde sarı, kocaman bir Bart Simpson kostümüyle Oğuz Kaplangı var (görmek isterseniz şurada). O dönem RTÜK Başkanı Davut Dursun, o da izleyiciden şikayetçi, Muhteşem Yüzyıl belgesel değil kurgu diye uyarmak zorunda hissetmiş ama daha dizi yayınlanmadan, tanıtım görüntülerinden şikayetler gelmeye başladığını da ağzından kaçırmış. Davut Dursun (ki kendisini arayacağımız hiç aklıma gelmezdi) dizileri yakından takip ediyor. Necati Şaşmaz’a “Siz bütün problemleri silahla çözüyorsunuz, sıkıyor çözüyorsunuz. Karşılıklı müzakere ederek silaha başvurmadan çözün” diyor, Behzat C. dizisinde evlenen komiser ve savcıya “Allah mutlu etsin” dileğini iletiyor. Dizilerin “Türk aile yapısı üzerindeki etkilerini araştırmak için, yayından önceki davranışların ve yayından sonraki davranışların izlenerek tespit edilmesi ve aradaki değişimin belirlenmesi gerektiği” gibi cin fikirleri var… 2015’te RTÜK Başkanlığına yine AKP kontenjanından İlhan Yerlikaya seçiliyor. Kanallara yandaş/muhalif demeden ceza yağıyor ama bir yandan da “aile dostu” dizilere teşvik ödülü gündeme geliyor. Yerlikaya’yı çıldırtan evlilik programları, orada söylenenleri ben söylesem yayınlayan programa ceza vermemiz gerekir diye açıklıyor vahameti. Sonuçta evlilik programları kaldırılıyor ama Yerlikaya değişen rejimin “ihtiyaçlarına” cevap veremediğinden olsa gerek 2019’da başkanlıktan sağlık sebepleriyle istifa ettiğini açıklıyor. Bildiğiniz üzere iki dönemdir Ebubekir Şahin direksiyonda. Demeçlerini şöyle bir taradığınızda sanki yayıncılık dünyasından nefret ediyor. Bugüne dek olumlu bulduğu tek dizi TRT’de yayınlanan “Kalk Gidelim”, ama onun da reytinglerde pek başarılı olduğu söylenemez. Şahin hep öfkeli, elinde sopayla gezen bir okul müdürüne benziyor. "Dini ve ahlaki değerleri hiçe sayıp hedef alan dizilere geçit verilmeyeceğini" söylüyor, "Sizin millet, devlet büyüklerimize hakaret etme hakkınız olamaz. Aklınızı başınıza alın" diye tehdit ediyor. Dizileri yayınlanmadan uyarmak yani aslında sansürlemek de onun icadı, bunu dile getirenlere “kendi başarısızlıklarınızı bize yüklemeyin” diye ayar veriyor. Kısacası eşi ve kızının aksine hiç sevmiyor bu camiayı, dizi izlemeyi “hastalık” diye nitelemesi bundan. “İzleme ve değerlendirme dairemize talimatı verdim. Yanlış yapanın gözünün yaşına bakılmayacak” Sizce bu, bir üst kurul başkanının söyleyeceği söz mü?

Son açıklamasında mobil mecralarda çok izlenen spor programlarını hedef almış, salondaki televizyonu kapattırıp oğlunun odasına mı daldı acaba? Ebubekir Şahin her atanmasında en başta teşekkür ettiği Erdoğan gibi RTÜK’te bir tek adam rejimi inşası peşinde. Herkesin ne izleyeceğine o karar versin istiyor. Bir televizyon kanalı yönetse muhtemelen başarısız olacak ama öyle bir sorumluluğu olmadığı için rahat. Diğer taraftan görmediği, tüm bu tavrın nasıl ters teptiği, o vurdukça reytingler artıyor, duyulmayan popüler hale geliyor. Böylesi bir inatlaşmanın yayıncılık kalitesine verdiği zarar ortada, sansürü yaygınlaştırdığı kadar yeni yolları da açtı. Yayıncılığa dair yapılması gereken tartışmalar onun bu tavrı yüzünden yapılamıyor. İzleyici eleştirdiği programı RTÜK karşısında sahiplenmek durumunda kalıyor. Hoşgörüsüz bir baba gibi saltanatının süreceğine inanıyor, dizilerde de şu sıra hep böyle karakterler var, belki o yüzden hoşlanmıyordur.

QOSHE - RTÜK Başkanı’nın çilesi - Ceren Sözeri
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

RTÜK Başkanı’nın çilesi

14 3
03.03.2024

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin dizilerden şikayetçi. Ama sadece yapımcılara kızmıyor, en çok reyting alanlar en beğenmediği yapımlar. Karısı ve kızı “dizi hastasıymış”, "Açık söylüyorum size, birlikte dizi izleyemiyoruz. Eşimle, kızımla dizi izleyemiyorum. Öyle yerler oluyor ki kapatıyorum. Diyeceksiniz ki 'Ne güzel kumanda var, kapatsın.' Herkes bu bilinçte oluyor mu sizce?" Şahin’in hoşuna giden dizileri evdekiler izlemiyor, evdekilerin beğendiğini de gelince kapattırıyor. Geçen yıl Sayıştay, yüksek yurt dışı harcamaları nedeniyle RTÜK’e ceza kesmişti. Halbuki bilseler seyahate gittiklerinde millet evde rahat rahat dizi izliyor. RTÜK’te para var, huzur yok.

“Ailemle televizyon izleyemiyorum” klişesi çok eski. Özel televizyon yayıncılığının (korsan olarak) başladığı 90’larda, İslamcı saiklerle kurulan, Nakşibendi Işıkçıların kanalı TGRT’nin tanıtımı şöyleydi: “Türk halkı, ciddi, tutarlı, geleneklere saygılı ve tarafsız yayın anlayışına sahip olan TGRT ile huzur bulacak. Ailece televizyon seyretme keyfini yaşayacak.” O dönem Türkiye yazarı, eski TRT Genel Müdürlerinden Nevzat Yalçıntaş da aynı müjdeyi veriyordu “Bu ülkede herkes, rahatlıkla ve ailenin bütün fertleri ile birlikte korkmadan çekinmeden seyredebileceği bir yayının hasretini çekti”. Fakat sanıldığı gibi bir hasretin olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. ‘Müzik haram mı değil mi’ diye tartışmanın reyting yani para getirmediği görülünce bir yıl sonra 1994’te Seda Sayan’la müzik eğlence programı başladı. 2007’de borç içindeki kanalı Rupert Murdoch’a sattılar. Şimdilerde sahibi Disney, adı Now ve yayınladığı “Kızıl Goncalar”la RTÜK’ü çileden çıkarmaya devam ediyor.

2010’da TBMM Dilekçe Komisyonunun toplantısında "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisi tartışılıyor. O dönem AKP Bursa Milletvekili Ali Kul, ‘millet rahatsız, bu işe bir çözüm bulalım’ diye başlıyor, önerisi “aile yapısının bozulmaması konusunda oyuncuların sırtlarının sıvazlanması”, CHP’li Rasim Çakır itiraz ediyor, "Ben hiç korku filmi izlemedim ama izlemek isteyenlere de engel olmadım", uyarı işareti........

© Evrensel


Get it on Google Play