Tren kazalarıyla gündeme gelen Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) yılbaşından beri demir yolu işçilerinin ek zam eylemleriyle anılırken sektördeki bir diğer konu özelleştirilme planları. Demir yolu taşımacılığının 2016’da kamu şirketi olarak kurulan TCDD Taşımacılık AŞ’ye devredilmesiyle başlayan tartışmalar yapılan yönetmelik değişiklikleriyle sıcaklığını koruyor. TCDD’nin “kamu hizmeti yükümlülüğü” 2016’da 6461 sayılı Kanun doğrultusunda kurulan TCDD Taşımacılık AŞ’ye verildi. Süreli belirlenen bu yükümlülük süresi doldukça uzatılıyor. “Demiryollarının Serbestleştirilmesi” adı altında hayata geçirilen uygulamalar sonucunda 168 yıllık demir yolları kültürü, birikimi, tecrübesi ve koca bir tarihiyle bitirilmek üzere…

Bu dönemde; demir yolu hastanesi, meslek okulu, fabrikası kapatıldı. Yemekli-yataklı vagon hizmetlerinden gişelere, pek çok iş özel sektör eliyle yapılmaya başlandı. Eğitim ve dinlenme tesisleri bir bir kapatılıp personelin birçok sosyal hakkı elinden alınırken, demir yollarının binaları, arazileri haraç mezat satıldı. Trafik emniyetini dikkate almayan ve yasal olmayan değişiklikler yapılıp, demir yolu anayasası olan -eski adıyla- “Seyrüsefer Talimatnamesi”nden “Hareket Memuru” ünvanı çıkartıldı, yerine tren teşkilini bilmeyen Lojistik Memuru ünvanlı personele tren teşkil etme görevi verildi. Trafik dairesi ve bağlı teşkilatının mevzuatı birbirine çorba edilirken, “Yol Ve Tesisler” gibi iki ayrı daire başkanlığı “Demiryolu Bakım Dairesi” adı altında bilimsel olmayan bir yaklaşımla, teknik olarak birbirinden farklı çalışma alanları tek daire altında toplanırken bu ucube uygulamanın mevzuatı bile çıkartılmadı. Yine bu serbestleşme döneminde; mesleki uzmanlaşma terk edilerek, piyasa koşullarına göre hareket edildi, tecrübe ve birikimin ürünü olan kurum içi eğitimler niteliğini kaybetti, bazı şirket/ya da otellere kaynak aktarma aracı haline dönüştürüldü. Ulusal ve uluslararası standartlara, teknik şartnamelere uygun yapılmayan altyapı işlerinde bilim dışı uygulamalar, uygun olmayan/standart dışı malzemeler, kalitesiz ve eksik imalat nedeniyle, yol personeli, makinist yağan yağmurdan bile korkar hale geldi.

KİT’lerin özelleştirilmesi hem aynı işyerinde çalışmaya devam eden hem de başka kamu kurumlarına nakil olan çalışanların yeni istihdam alanlarındaki çalışma koşullarında önemli değişimlere neden olmaktadır. Özelleştirmenin çalışanlar üzerindeki etkileri işten çıkarmalar veya çalışanların diğer kamu kurumlarına kaydırılması gibi doğrudan istihdam hacmindeki daralma şeklinde olabileceği gibi; ücretlerin azalması, esnek çalışmanın yaygınlaşması, iş yükünün ve çalışma sürelerinin artması, görev tanımlarının belirsizleşmesi, mesleki vasıfsızlaşma, güvencesizlik, artan iş kazaları, sendikalaşma oranının azalması gibi dolaylı şekillerde de görülebilmektedir. Türkiye’de 2007-2017 arası 10 yıllık sürede KİT’lerde çalışan personel sayısı 255 binden 97 bine düşmüş. Yine 2008-2012 arasında yüzde 18 olan KİT’lerin toplam istihdamdaki payı 2016-2017 yılları arasında yüzde 1’in (yüzde 0.7) altına düşmüş. Özelleştirme uygulamaları sonucu ücret sisteminde değişme dolayısıyla genellikle çalışanların ücret düzeyleri de düşme eğiliminde.

Özelleştirme uygulamalarının ardından istihdamın yapısı değişerek güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerinde artış yaşandı. Esnek çalışma; taşeronlaşma, çağrı üzerine veya uzaktan çalışma gibi kısmi süreli çalışmalar, kursiyer istihdamında artış ve deneme sürelerinin uzatılması gibi çeşitli şekillerde gerçekleşiyor. Özelleştirmelerin ardından işçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarında da sermayeden yana ve işçiyi değil iş sürekliliğini önceleyen değişimler yaşanıyor. Özelleştirilen iş yerlerinde özel sektör işverenlerinin maliyetlerini azaltmak için işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaktan kaçınmaları, gerekli iş güvenliği mühendisi ve iş yeri hekimini çalıştırmamaları dolayısıyla hastalık ve kaza riski artıyor. Soma, Ermenek ve en son Yatağan Termik Santralinin özelleştirilmesinden sonra yaşanan ölümlü iş kazaları, işverenlerin kâr maksimizasyonu amacı doğrultusunda hareket etmekten çekinmeyeceğinin kanıtıdır. PETKİM’in özelleştirilmesini inceleyen bir çalışmada, işçilerin iş yüklerinin artması ve yeni işçilerin tecrübesiz olmaları nedeniyle iş kazalarının boyutlarının arttığı belirlenmişti. Yatağan Termik Santralindeki özelleştirme sonrası işçilerle yapılan ankette, çalışma koşullarıyla yeni istihdam alanlarındaki çalışma koşullarını karşılaştırmaları istendiğinde; yapılan işin niteliği, ücretler, TİS hakları, ayni ve nakdi yardımlar, toplu işçi taşıma servis hizmeti, iş yerinde verilen yemek, lojman, misafirhane gibi sosyal hizmetler ve işçi sağlığı ve güvenliği uygulamaları gibi pek çok konuda çalışma şartlarının kötüleştiği ifade edilmiştir. Demir yolu sektöründeki kalan KİT’lerin özelleştirme sonucu tasfiyesi sonucunda da aynı sorunlar demir yolu işçilerini beklemekte; bu yüzden sendikal bürokrasiye karşı özlük hakları için harekete geçen demir yolu işçilerinin mücadelesi, hem işçi sağlığı hem de tüm çalışma ve yaşam koşulları için ortak mücadele olmalı.

QOSHE - Özelleştirmeler işçinin sağlığına zararlı - Deniz İpek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Özelleştirmeler işçinin sağlığına zararlı

14 11
25.02.2024

Tren kazalarıyla gündeme gelen Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) yılbaşından beri demir yolu işçilerinin ek zam eylemleriyle anılırken sektördeki bir diğer konu özelleştirilme planları. Demir yolu taşımacılığının 2016’da kamu şirketi olarak kurulan TCDD Taşımacılık AŞ’ye devredilmesiyle başlayan tartışmalar yapılan yönetmelik değişiklikleriyle sıcaklığını koruyor. TCDD’nin “kamu hizmeti yükümlülüğü” 2016’da 6461 sayılı Kanun doğrultusunda kurulan TCDD Taşımacılık AŞ’ye verildi. Süreli belirlenen bu yükümlülük süresi doldukça uzatılıyor. “Demiryollarının Serbestleştirilmesi” adı altında hayata geçirilen uygulamalar sonucunda 168 yıllık demir yolları kültürü, birikimi, tecrübesi ve koca bir tarihiyle bitirilmek üzere…

Bu dönemde; demir yolu hastanesi, meslek okulu, fabrikası kapatıldı. Yemekli-yataklı vagon hizmetlerinden gişelere, pek çok iş özel sektör eliyle yapılmaya başlandı. Eğitim ve dinlenme tesisleri bir bir kapatılıp personelin birçok sosyal hakkı elinden alınırken, demir yollarının binaları, arazileri haraç mezat satıldı. Trafik emniyetini dikkate almayan ve yasal olmayan değişiklikler yapılıp, demir yolu anayasası olan -eski adıyla- “Seyrüsefer Talimatnamesi”nden “Hareket Memuru” ünvanı çıkartıldı, yerine tren teşkilini bilmeyen Lojistik Memuru ünvanlı personele tren teşkil etme görevi verildi. Trafik dairesi ve bağlı teşkilatının mevzuatı birbirine çorba edilirken, “Yol Ve Tesisler” gibi iki ayrı daire başkanlığı “Demiryolu Bakım Dairesi” adı altında bilimsel olmayan bir yaklaşımla, teknik olarak birbirinden farklı çalışma alanları tek daire altında toplanırken bu ucube uygulamanın mevzuatı bile çıkartılmadı. Yine bu serbestleşme döneminde; mesleki........

© Evrensel


Get it on Google Play