Birkaç gün sonra bir yıl daha geride kalacak ve 2024 yılına girmiş olacağız. Eskisini geride bırakıp yeni bir yıla adım atarken özellikle son birkaç yıldır her yeni yılın bir öncekini mumla arattığını unutmamak gerekiyor. Eski yıldan yenisine kalan ağır ekonomik sorunlar dikkate alındığında 2024 yılının pek çok yönden önceki yıllardan çok daha zor bir yıl olmaya aday olduğu anlaşılıyor.
Seçimden sonra yağmur gibi yağan zamlar ve vergi artışları karşısında milyonlarca insanın gelirleri giderlerini karşılayamaz hale geldi. Ücretler sürekli artan fiyatlara yetişemediği için ülkenin pek çok yerinde sendikalı ve sendikasız işçiler düşük ücret zamlarına karşı eylemler yaptılar. Sendikalı işçiler toplu iş sözleşmelerinin yenilenmesi için alanlara çıkarken, sendikasız işçiler insanca yaşayacak ücret talebiyle ülkenin çeşitli yerlerinde iş bırakma eylemleri gerçekleştirdiler.
Geride bıraktığımız yıl içinde sadece ücretli emekçiler, işsizler, iş ve gelir kaybı yaşayan milyonlar değil, yüksek enflasyon nedeniyle güvenceli bir işe ve düzenli gelire sahip olanlar da ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kaldılar. Özellikle son iki yıl içinde ücret artışları gerçek enflasyonun gerisinde kalırken, hayat pahalılığı nedeniyle halkın satın alma gücünde belirgin gerilemeler yaşandı.
Mecliste kabul edilen 2024 bütçesinde öngörülen vergi artışları ve faiz ödemeleri dikkate alındığında, önümüzdeki yılın geçtiğimiz iki yıla kıyasla çok daha zor geçeceğini gösteriyor. Ekonominin yavaşlamaya başlamasıyla birlikte iflasların artması, iş gücü maliyetlerinin artışı gerekçe gösterilerek farklı sektörlerde on binlerce işçinin işten çıkarılması yeni yılın başlarından itibaren ülke gündeminde ilk sıralara yerleşecek.
2024 başından itibaren asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında yapılacak artışlar, bütçede en az yüzde 74 artış beklenen vergi gelirleri ve yılın ilk gününden itibaren yapılacak zamların etkisiyle yine kısa süre içinde bütün anlamını yitirecek. Hükümet, yerel seçim hesabıyla asgari ücret ve memur maaşlarına oran olarak yüksek gözüken zamlar yapsa bile söz konusu artışların yılın ilk yarısı bitmeden buharlaşması kaçınılmaz görünüyor.
Önümüzdeki yıl ekonomiyi düzeltmek bahanesiyle yüksek vergi artışları, ucuz emek politikaları, ücret/maaş zamlarının baskılanması, sosyal harcamalar üzerinde kesintiye gidilmesi gibi adımlar atılacak. Dolayısıyla daha önce defalarca gündeme getirildiği gibi, yerel seçimler sonrasında bir kez daha milyonlarca emekçinin iş güvencesine, kıdem tazminatına ve kamusal emeklilik hakkına doğrudan el uzatan yeni bir saldırı programının gündeme gelmesi şaşırtıcı olmaz.
Geçmişte defalarca işçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik çok yönlü saldırılar yaşandı. Emek örgütlerinin bugüne kadar hükümet ve sermaye güçlerinin çeşitli düzeylerde hayata geçirdikleri saldırılarını engellemek, birbirinden ayrı ve bağımsız olarak gerçekleşen çeşitli mücadele deneyimlerini ortak bir zeminde birleştirmek için başarılı bir sınav verdiklerini söylemek mümkün değil.
Her yeni yıl, aynı zamanda yeni umutların, yeni başlangıçların işareti olarak kabul edilir ya da öyle olduğuna inanılır. Yeni yıldan beklenenlerin gerçekleşmesi için öncelikle kendi yaşantısından ve ülkenin gidişatından memnun olmayan emekçi kitlelerin ortak talepler etrafında birleştirilerek harekete geçirilmesini gerektiriyor.
Geçmişte yaşanan deneyimlerden öğrenerek gerekli dersleri çıkarmak, geleceği kazanmak için sınıf mücadelesinin bütün alanlarını ortak hedefler doğrultusunda birleştirmek için daha çok çalışmak ve herkesin bulunduğu yerden mücadeleye dört elle sarılması gerekiyor.
Eski yıldan yenisine kalanlar
5
15
28.12.2023
Birkaç gün sonra bir yıl daha geride kalacak ve 2024 yılına girmiş olacağız. Eskisini geride bırakıp yeni bir yıla adım atarken özellikle son birkaç yıldır her yeni yılın bir öncekini mumla arattığını unutmamak gerekiyor. Eski yıldan yenisine kalan ağır ekonomik sorunlar dikkate alındığında 2024 yılının pek çok yönden önceki yıllardan çok daha zor bir yıl olmaya aday olduğu anlaşılıyor.
Seçimden sonra yağmur gibi yağan zamlar ve vergi artışları karşısında milyonlarca insanın gelirleri giderlerini karşılayamaz hale geldi. Ücretler sürekli artan fiyatlara yetişemediği için ülkenin pek çok yerinde sendikalı ve sendikasız işçiler düşük ücret zamlarına karşı eylemler yaptılar. Sendikalı işçiler toplu iş sözleşmelerinin yenilenmesi için alanlara çıkarken, sendikasız işçiler insanca yaşayacak ücret talebiyle ülkenin çeşitli yerlerinde iş bırakma eylemleri gerçekleştirdiler.
Geride bıraktığımız yıl içinde sadece ücretli emekçiler, işsizler, iş ve gelir kaybı yaşayan milyonlar değil, yüksek enflasyon nedeniyle güvenceli bir işe ve düzenli gelire sahip olanlar da ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kaldılar. Özellikle son iki yıl içinde ücret artışları gerçek enflasyonun gerisinde kalırken, hayat........
© Evrensel
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Ali Fathollah-Nejad
Rami G Khouri
