Türkiye OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülke konumunda. OECD ülkelerinde istihdam oranı (istihdam edilen nüfusun 15-65 yaş arasında olan çalışabilir çağ nüfusuna oranı) ortalama yüzde 70’in üzerinde iken, bu oran Türkiye’de ortalama yüzde 49 ile en düşük seviyede. Türkiye’de istihdam oranı erkeklerde yüzde 66 iken, kadınlarda yüzde 32.4 ile son derece düşük seviyede seyrediyor.

Hafta başında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ocak 2024 dönemine ait resmi işsizlik verileri açıklandı. TÜİK’e göre bu yılın ilk ayında işsizlik oranı son yılların en yüksek seviyesine ulaştı ve ülke genelinde resmi işsiz sayısı 3 milyon 214 bin oldu. Ülke ekonomisinin uzun süredir içinde bulunduğu koşullar ve ekonomide yaşanan ağır sorunlar, açıklanan işsizlik verilerinin bu yıl içinde görülecek en düşük oran olması ihtimalini güçlendiriyor.

İşsizlik gibi, son derece somut, ekonomik ve sosyal yönleri kadar, psikolojik etkileri dolayısıyla toplumun geniş kesimlerini yakından ilgilendiren bir konuda TÜİK tarafından açıklanan resmi veriler, toplumun önemli bir bölümü tarafından, tıpkı resmi enflasyon oranlarında olduğu gibi, doğru ve gerçekçi bulunmuyor.

TÜİK’in işsizlik tanımı ve hesaplama yönteminin ILO ve AB standartlarına uygun olduğunu belirtelim. Yani işsizlik verileri sadece bizde değil, dünyanın diğer ülkelerinde de benzer yöntem ve tanımlarla hesaplanıyor. Avrupa’da ve ABD’de işsizlik verilerinin Türkiye’ye göre, düşük olmasının bazı nedenleri var. En belirleyici neden ise esnek çalışma biçimlerinin bu ülkelerde çok yaygın olması. Başta kısmi süreli çalışma olmak üzere, farklı adlar altında uygulanan esnek çalışma uygulamaları işsizlik oranlarının (işsizlerin değil) gerçekte olduğundan çok daha düşük hesaplanmasını sağlıyor. Son günlerde esnek çalışma uygulamalarının yeniden gündeme getirilmesi bu nedenle tesadüf değil.

TÜİK’in işsizlik ölçümünün, istatistik tekniği açısından doğru olsa bile, gerçek işsizlik ve işsiz sayısının tespiti konusunda sağlıklı sonuçlar verdiğini söylemek mümkün değil. Şöyle ki Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) tanımına göre ‘Çalışma çağında olup da (15-65 yaş arası) işe başlamaya hazır olanlar, fiili olarak iş arayanlar ve iş aramasına rağmen iş bulamayanlar’ işsiz olarak tanımlanıyor. TÜİK’in de kullandığı uluslararası standarda göre istihdam edilmeyen, son üç ayda iş aramış olan ve 15 gün içinde bir işte istihdam edilebilecek durumda olan kişiler işsiz olarak kabul ediliyor ve resmi işsizlik oranı buna göre hesaplanıyor. İşsiz olduğu halde iş arama kanallarına başvurmayan (örneğin İŞKUR’a kayıt yaptırmayan) işsizler işsiz olarak görünmüyor.

İşsizlik oranları hesaplanırken fiilen işsiz olduğu halde iş bulma ümidi olmadığı için iş aramayı bırakanlar, mevsimlik işlerde çalışıp iş aramayan ama sürekli bir iş bulsa çalışacak olanlar, ücretsiz aile işçileri, öğrenciler, emekliler, engelli, yaşlı ve hasta olduğu için iş aramayan ama iş bulsa çalışmaya hazır olanlar, diğer nedenlerle iş aramayanlar fakat yapabilecekleri bir iş olsa işbaşı yapmaya hazır olanlar dahil edilmiyor. Dolayısıyla açılanan resmi işsizlik verileri, gerçekte olan işsizliği değil, TÜİK tarafından özenle seçilmiş işsizlerin sayısını ifade ediyor.

Ülke ekonomisinde yaşanan durgunluk işaretlerinin ilk etkisi işsizlik oranları üzerinde net olarak görülmeye başladı. Yerel seçim süreci nedeniyle etkisini henüz göstermemiş olsa da ekonomik durgunluk sürecinin asıl etkileri seçim sonrasında, dar ve geniş tanımlı işsizlik verilerindeki olağan dışı artışlarla daha net görülecek. Mevcut ekonomi politikalarının sürdürülmesi halinde ülkenin yılın ikinci yarısında büyük bir işsizlik kriziyle karşı karşıya kalması kaçınılmaz görünüyor.

QOSHE - İşsizlik krizine doğru - Erkan Aydoğanoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İşsizlik krizine doğru

7 6
14.03.2024

Türkiye OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülke konumunda. OECD ülkelerinde istihdam oranı (istihdam edilen nüfusun 15-65 yaş arasında olan çalışabilir çağ nüfusuna oranı) ortalama yüzde 70’in üzerinde iken, bu oran Türkiye’de ortalama yüzde 49 ile en düşük seviyede. Türkiye’de istihdam oranı erkeklerde yüzde 66 iken, kadınlarda yüzde 32.4 ile son derece düşük seviyede seyrediyor.

Hafta başında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ocak 2024 dönemine ait resmi işsizlik verileri açıklandı. TÜİK’e göre bu yılın ilk ayında işsizlik oranı son yılların en yüksek seviyesine ulaştı ve ülke genelinde resmi işsiz sayısı 3 milyon 214 bin oldu. Ülke ekonomisinin uzun süredir içinde bulunduğu koşullar ve ekonomide yaşanan ağır sorunlar, açıklanan işsizlik verilerinin bu yıl içinde görülecek en düşük oran olması ihtimalini güçlendiriyor.

İşsizlik gibi, son derece somut, ekonomik ve sosyal yönleri kadar, psikolojik etkileri dolayısıyla toplumun geniş kesimlerini yakından ilgilendiren bir konuda TÜİK tarafından açıklanan resmi veriler, toplumun önemli bir bölümü tarafından, tıpkı resmi enflasyon oranlarında olduğu gibi, doğru ve gerçekçi bulunmuyor.

TÜİK’in işsizlik tanımı ve hesaplama yönteminin ILO ve AB........

© Evrensel


Get it on Google Play