Çok değil, bir sene önce akıllara bile gelmeyecek olan bir ihtimal gerçek oldu ve geleneksel merkez sol ile merkez sağ siyasetin dışından gelen bir aday olan Javier Milei, Arjantin’de ikinci tur seçimleri kazanarak başkan seçildi.

Seçimlerden önce yapılan son anketler ülkenin mevcut Ekonomi Bakanı Sergio Massa ve Milei’in başa baş olduklarını, bir kısmı da Milei’in az bir farkla önde olduğunu gösteriyordu. Ancak seçimlerde Milei rakibine neredeyse 12 puan fark atarak ve 14.5 milyon Arjantinlinin oyunu alarak kesin bir zafer kazanmış bulunuyor. Milei ilk turda aldığı 8 milyon oya 6.5 milyon daha ekleyerek zoru başarmış denebilir. İkinci tur başkanlık tartışmasında da Massa’nın daha tutarlı ve makul olduğu, Milei’in ise hem moralsiz hem de konuya hakim olamadığı yönünde bir görüntü ve görüş ortaya çıkmıştı. Ancak sonuçlar büyük miktardaki kararsız seçmenin aslında çok da kararsız olmadığını gösteriyor.

İkinci turda katılımın çok az düşmesi, boş ve geçersiz verilen oyların sayısının çok değişmemesi merkez sağ “Juntos por el Cambio”nun adayı olan Patricia Bullrich için kullanılan oyların neredeyse blok halinde Javier Milei’e kaydığı anlamına gelebilir. Ancak “Hacemos por Nuestro País”in adayı olan Juan Schiaretti’den de azımsanamayacak bir oyun da Massa’ya değil Milei’e gittiği anlaşılıyor. Özellikle Buenos Aires metropolitan bölgesinde ilk ve ikinci tur karşılaştırıldığında Bullrich’e oy verenlerin çok az fire verdiği anlaşılıyor. Bölgelerde ise merkez sağın Milei’e verdiği destek daha da artıyor.

Hiç şüphesiz bu başarının mimarlarından birisi ilk turdan hemen sonra “Juntos por el Cambio” ile Milei’in “La Libertad Avanza” ittifakları arasında Massa’ya karşı ittifakın kurulmasını sağlayan kişi eski Arjantin Devlet Başkanı Maurico Macri. Milei’in siyasal kast olarak nitelendirdiği, ağza alınmayacak sözler sarf ettiği ve başkanlık tartışmasında “katil Montonero” diye tanımladığı Patricio Bullrich ve partisi, Macri sayesinde zaman kaybetmeden bir araya gelebildiler ve Bullrich ikinci turda Milei’i destekledi. Bu destekle Milei hem diskurunu yumuşattı, hem de özellikle kentli orta sınıflar açısından en azından kontrol altında tutulacak bir aday haline geldi.

Milei ise sadece seçilmek için değil aynı zamanda şimdi ülkeyi yönetmek için de Macri’ye ve merkez sağa ihtiyaç duyuyor. Milei ve partisi La Libertad Avanza yasama organının iki alt organında da azınlıkta bulunuyor. Eğer Milei, ülkeyi yönetebilmek ve vadettiği yasaları çıkarmak istiyorsa Macri’ye ve “Juntos por el Cambio”ya muhtaç durumda. Bununla beraber Milei ve partisi hiçbir federal valiliğe sahip değiller. Milei’in en yüksek oy oranlarına ulaştığı eyaletlerde bile “La Libertad Avanza”nın hiçbir yerel politik figüre sahip olmaması, hatta ulusal düzeyde de partisinin kadrolarının bulunmaması, Milei’in zayıf tarafları. O sebeple bugün için Macri’nin ve “Juntos por el Cambio”nun kendileri iktidar olmuş gibi sevinmeleri anlaşılabilir.

Bununla birlikte ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum da yeni başkanın ajandasının ne yönde olacağının ipucunu veriyor. IMF, Arjantin’den bütçe açığını 2024 sonuna kadar 0.9’a düşürmesini, kamu iktisadi teşekküllerine yönlendirilen kaynakların azaltılmasını, kamusal sosyal yardım mekanizmalarını şeffaflaştırmasını ve enerji piyasasındaki sübvansiyonları azaltmasını bekliyor. İthalat üzerindeki vergilendirmelerden de ülkenin döviz biriktirmesi planlanıyor. Tüm bu IMF programı için ise Milei biçilmiş kaftan.

Doğal olarak, dolarizasyon, merkez bankasının, eğitim ve sağlık bakanlıklarının kaldırılması, kürtaj hakkının yasaklanması, askeri rejim döneminde insanlığa karşı işlenen suçların önemsizleştirilmesi gibi sansasyonel açıklamalar Milei’in alametifarikası niteliğinde. Ancak dün gece zafer konuşması esnasında Milei önceliğinin tam olarak ne olduğunu ortaya koymuş gibi. Konuşmasında Arjantin’in yeniden inşa edileceğini ve bu süreçte toplumun bazı kesimlerinin direneceğini belirtirken, bu direnişlere karşı ‘kanun dahilinde’ acımasız olacağını da sözlerine ekledi. Arjantin, neoliberalizmin gadrine uğramış diğer ülkelerden farklı olarak mesleki örgütlerin, mahalle ve öğrenci örgütlerinin halen kuvvetli olduğu ülkelerden biri. Milei de şüphesiz bunun farkında ve daha ilk günden önüne çıkan her şeyi ezeceğini de açık bir biçimde ilan etmiş bulunuyor. Bu bağlamda Milei’in güvenlikçi politikalar ile ülkedeki toplumsal direniş ve mücadele mekanizmalarının yok edilmesi gibi sınıfsal bir ajandası olduğu anlaşılıyor. Yasama organında merkez sağa bağımlı, yetişmiş kadroları bulunmayan, içi boş ve anlamsız bir retorik ile IMF’nin hayal kurduğu Arjantin’in ne kadar gerçekleşebileceği bilinmez ama Milei’in bu süreci yönetmesinin kolay olmadığını tahmin etmek de zor olmasa gerek.

QOSHE - Milei ve sınıfsal ajandası - Ertan Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Milei ve sınıfsal ajandası

27 7
21.11.2023

Çok değil, bir sene önce akıllara bile gelmeyecek olan bir ihtimal gerçek oldu ve geleneksel merkez sol ile merkez sağ siyasetin dışından gelen bir aday olan Javier Milei, Arjantin’de ikinci tur seçimleri kazanarak başkan seçildi.

Seçimlerden önce yapılan son anketler ülkenin mevcut Ekonomi Bakanı Sergio Massa ve Milei’in başa baş olduklarını, bir kısmı da Milei’in az bir farkla önde olduğunu gösteriyordu. Ancak seçimlerde Milei rakibine neredeyse 12 puan fark atarak ve 14.5 milyon Arjantinlinin oyunu alarak kesin bir zafer kazanmış bulunuyor. Milei ilk turda aldığı 8 milyon oya 6.5 milyon daha ekleyerek zoru başarmış denebilir. İkinci tur başkanlık tartışmasında da Massa’nın daha tutarlı ve makul olduğu, Milei’in ise hem moralsiz hem de konuya hakim olamadığı yönünde bir görüntü ve görüş ortaya çıkmıştı. Ancak sonuçlar büyük miktardaki kararsız seçmenin aslında çok da kararsız olmadığını gösteriyor.

İkinci turda katılımın çok az düşmesi, boş ve geçersiz verilen oyların sayısının çok değişmemesi merkez sağ “Juntos por el Cambio”nun adayı olan Patricia Bullrich için kullanılan oyların neredeyse blok halinde Javier Milei’e kaydığı anlamına gelebilir. Ancak “Hacemos por Nuestro País”in adayı olan Juan Schiaretti’den de azımsanamayacak bir oyun da Massa’ya değil Milei’e gittiği anlaşılıyor. Özellikle Buenos Aires metropolitan bölgesinde ilk ve ikinci tur karşılaştırıldığında Bullrich’e oy verenlerin çok az fire verdiği anlaşılıyor. Bölgelerde ise merkez sağın Milei’e verdiği destek daha da artıyor.

Hiç şüphesiz bu başarının mimarlarından birisi........

© Evrensel


Get it on Google Play