Meksika 2 Haziran’da genel seçimlere giderken aynı zamanda ülkenin birçok eyaletinin de vali seçimleri gerçekleştirilecek. Ülkenin 32 federal biriminden biri olan başkent Meksiko City de bu seçimlerde yeni bir vali seçmek üzere sandığa gidecek. Mevcut Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador’un siyasi hayatında işgal ettiği ilk önemli koltuk olan Meksiko Valiliği (o zamandan bu yana kentin idari yapısında değişiklikler olsa da Meksiko federal bir birim olmayı sürdürmüştür), 2000 yılından beri Obrador’un siyasi çizgisi ile yönetilmeye devam ediyor. Bununla birlikte ilk defa bu seçimlerde Meksiko’nun muhalefet tarafından kazanılması ihtimali de ortaya çıkmış gibi görünüyor.

Obrador 2000’de başkentin yönetimini ele geçirdiği altı yıl boyunca uyguladığı altyapı projeleri ve sosyal programlar sayesinde muhalefetin tartışmasız lideri konumuna gelmişti. 70 yaş üstü her vatandaşa uyguladığı evrensel yaşlılık maaşı, bugün tüm ülkede uygulanıyor ve ekonomik durumuna bakılmaksızın 68 yaş üstü tüm bireyler iki ayda bir 5 bin Türk Lirası’na yakın bir maaş alma hakkına sahipler. Obrador’un annelere, öğrencilere ve geliri düşük ya da sosyal sigortası bulunmayan ailelere gerçekleştirdiği yardımlar ise popülist siyaset olarak eleştiri yağmuruna tutulmuştu. 1985 depreminde zarar gören evlerin yenilenmesi ya da kentin ana arteri konumundaki yollara ikinci kat ücretli otoban inşa edilmesi gibi projeler de Obrador’un diğer önemli icraatlarından olmuştu. Aynı zamanda çöküntü bölgesi haline gelen tarihi kent merkezi, Obrador döneminde tekrar canlılığa kavuştu ki 2018’de başkan seçildikten sonra da başkanlık sarayına tekrar dönüş yapılarak merkezi canlandırma politikası devam etti.

Obrador’un başkentteki bu popülerliği kendisinden sonraki yönetimlerce biraz hor kullanılsa da yine de başkent sonraki tüm seçimlerde muhalefetin elinde kaldı. 2 Haziran genel seçimlerinde Obrador’un başkan adayı olarak desteklediği ve bugün kazanmasına neredeyse kesin gözü ile bakılan Claudia Sheinbaum da geçtiğimiz son altı yıl başkenti yöneten kişi oldu. Ancak zamanla kentin sosyal yapısında önemli değişiklikler olduğunu iddia etmek mümkün. Kent bölünmüş Berlin’e benzetilerek alaya alınan görünmez bir çizgi ile kenti ortadan bölen sosyoekonomik ve politik bir ayrıma sahip. Uzaktan çalışan yabancıların akın akın yerleştiği, geniş park ve bahçeleri ile yeşil bir vahayı andıran, 19. yüzyıl mimarisi ile 20. yüzyıl art deco mimarinin birbirine karıştığı batı ilçeleri hem gelir düzeyi hem de seçmen tercihi yönü ile betonun, susuzluğun, suç olaylarının ve insan yoğunluğunun üst seviyede olduğu doğu ilçelerinden ayrılmakta. Obrador’un partisi Morena kentin yönetimi için kentin doğusundaki en yoğun nüfuslu Iztapalapa ilçesinin Belediye Başkanı Clara Brugada’yı aday olarak gösterdi. Muhalefetin ortak adayı ise batıdaki ilçelerdeki nüfustan oy almayı hedefleyen kentin en müreffeh ilçelerinden biri olan Benito Juarez’in Belediye Başkanı Santiago Taboada.

Muhalefetin seçim süresince en çok dillendirdiği konu ülkedeki ve kentteki güvenlik sorunu. Ülke ekonomisinin istikrarlı bir büyüme dönemi içinde olmasından dolayı belki de iktidarı en zorlayan konulardan birinin bu olduğu söylenebilir. Clara Brugada ise Iztapalapa gibi yoksul bir ilçede 12 adet inşa ettiği, içinde yüzme havuzları, kreşler, atölyeler, çamaşırhaneler gibi hizmetler bulunduran ve Ütopyalar olarak adlandırılan sosyal yapıların tüm kente yayılması vaadini seçim kampanyasının merkezine oturtuyor. Tüm kentte yaklaşık 100 ütopyanın inşa edilmesi gibi projeler hiç şüphesiz önemli. Ancak kentin artık çok yaşlanmış ve büyük yatırımlarla renove edilmesi gereken çok geniş bir metro ağı mevcut. Günde milyonlarca kişinin kullandığı ve yıllardır ücreti değişmeyen metroya Sheinbaum’un adaylığı kesinleşince yapılan sabotajlar ancak merkezi hükümetin orduyu metro güvenliğine sokması ile durdurulabilmişti. Bu açıdan bakınca Obradorcu siyasetin başkenti tekrar kazanabilecek olsa da başa baş giden bir durumun varlığı tespiti yapılabilir. Kentteki yerel seçimin 2030 başkanlık seçimleri için önemini ise yadsımamak gerekiyor.

QOSHE - Ütopyalar - Ertan Erol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ütopyalar

15 4
01.04.2024

Meksika 2 Haziran’da genel seçimlere giderken aynı zamanda ülkenin birçok eyaletinin de vali seçimleri gerçekleştirilecek. Ülkenin 32 federal biriminden biri olan başkent Meksiko City de bu seçimlerde yeni bir vali seçmek üzere sandığa gidecek. Mevcut Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador’un siyasi hayatında işgal ettiği ilk önemli koltuk olan Meksiko Valiliği (o zamandan bu yana kentin idari yapısında değişiklikler olsa da Meksiko federal bir birim olmayı sürdürmüştür), 2000 yılından beri Obrador’un siyasi çizgisi ile yönetilmeye devam ediyor. Bununla birlikte ilk defa bu seçimlerde Meksiko’nun muhalefet tarafından kazanılması ihtimali de ortaya çıkmış gibi görünüyor.

Obrador 2000’de başkentin yönetimini ele geçirdiği altı yıl boyunca uyguladığı altyapı projeleri ve sosyal programlar sayesinde muhalefetin tartışmasız lideri konumuna gelmişti. 70 yaş üstü her vatandaşa uyguladığı evrensel yaşlılık maaşı, bugün tüm ülkede uygulanıyor ve ekonomik durumuna bakılmaksızın 68 yaş üstü tüm bireyler iki ayda bir 5 bin Türk Lirası’na yakın bir maaş alma hakkına sahipler. Obrador’un annelere, öğrencilere ve geliri düşük ya da sosyal sigortası bulunmayan ailelere gerçekleştirdiği yardımlar ise popülist siyaset olarak eleştiri yağmuruna tutulmuştu. 1985 depreminde zarar gören evlerin yenilenmesi ya da kentin ana arteri konumundaki yollara ikinci kat........

© Evrensel


Get it on Google Play