AKP açısından tek başına iktidarını kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından, 31 Mart 2024 yerel seçimleri iktidarının ‘meşruiyetinin’ tartışılacağı bir tabloyu açıkça ortaya koydu. Bu yazı yazılırken sandıkların henüz yüzde 50’ye yakını açılmıştı.

Devlet imkanlarının kelimenin tam anlamıyla iktidar açısından ‘hunharca’ harcandığı, harekete geçirildiği, bakanların AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kurum için sahaya çıktığı bir tablonun ardından ortaya çıkan sonuç, ülke halklarının, emekçilerinin iktidara çok net bir yanıt verdiğini gösteriyor. İstanbul’da İmamoğlu’nun Kurum karşısında kaç puan fark ile kazanacağı bu yazı matbaaya gittiğinde muhtemelen netleşmiş olacak ve pek çok kamuoyu araştırmasının tahmin ettiğinin üzerinde bir sonuç olacak bu.

Bu sonuçlar, İmamoğlu’nun partisindeki pozisyonunu daha da güçlendirirken önümüzdeki dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından da onu en güçlü aday haline getirmiş oldu.

Daha önce güçlü sonuçlar aldığı deprem kentleri dahil pek çok kentte ciddi zayıflama gösteren AKP ve Cumhur İttifakı, ortaya çıkan bu tablo ile artık bir ‘yük’ olarak tarif edilmiş oldu.

Bu sonuçlar, muhalefet cephesi içinde seçimlerin ertesinde bir erken genel seçim tartışmasını da tetikleyecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haziran ayındaki bir konuşmasında, “31 Mart 2024 yerel seçimleri, tıpkı 30 yıl önceki 1994 seçimleri gibi inşallah belediyecilikte yeni bir milat olacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Bu, aslında kendi partisindeki erimenin Milli Görüş’ün mirası için yarışan Yeniden Refah Partisi ile Saadet Partisinde toplanmasının önünü almaya yönelik bir hamleydi. Aynı zamanda da seçmenini konsolide etmeye yönelik bir taktik söylemdi.

Ortaya çıkan tablo ise Erdoğan’a ‘1994 senin için artık ancak bir nostalji olabilir’ diyor.

Bu sonuçların ortaya çıkmasında son olarak Şimşek programıyla emekçilerin üzerine iyice çöken ve onların nefes almasını bile zorlaştıran yoksullaştırıcı ekonomi politikalarına açık bir tepki olduğunu söyleyebiliriz. Bu kadar yaygın bir erime ekonomi politikalarının sonuçlarından bağımsız tartışılamaz. Bunun içine, iktidar tarafından yaşamaları bile lüks olarak görülen emeklilerin tepkisini de ekleyin.

DEM Partinin aldığı sonuç ise kayyum politikalarına karşı net bir yanıt oluştururken, iktidara ve genel olarak devlete de bir kez daha ‘Boyun eğmiyoruz, irademizi tanıyın’ denmiş oldu.

Tam burada bir parantez açalım. Çoğu zaman olağanüstü halin çeşitli biçimleriyle yönetilen Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı bölge illerinde partilerin çalışmalarına ek olarak, son 35 yıldır bir de devletin özel bir çalışması var. Bu, devletin güvenlik konseptine bağlı olarak belirli bir mantık etrafından parçalı bir karakter gösteriyor. Temel strateji Kürt siyasi hareketini zayıflatmak üzerine kurulurken, bir il ve ilçede Kürt hareketinin karşısında hangi parti daha güçlü ise, devlet güvenlik personeli ve çeşitli kadrolarıyla oraya güçlendirmek üzere yükleniyor.

Bu gerçeğe ve taşımalı asker, polis oylarına, bu konuda yapılan itirazların çoğu yerde yanıtsız bırakılmasına rağmen, genel tabloda Kürt halkının yanıtının, sesinin duyulması engellenemedi. Kayyumu önden seçmen boyutuyla yürürlüğe koyma girişimleri karşısında da net bir yanıt verildi.

6 Şubat 2023’te gerçekleşen depremlerin ardından yapılan seçimlerde AKP’nin deprem olan illerin önemli bir kısmında güçlü sonuçlar alması çeşitli yönleriyle tartışılmıştı. Ancak daha önceki deprem süreçlerine de bakıldığında ilk anda depremzede bölgelerde, belirli taleplerin yerine getirilme imkanları açısından güçlü olana sarılma refleksi olurken, bu taleplerin karşılanmadığı görüldükçe de bu destek düşüyor. Bu yerel seçimler de bize bunu göstermiş oldu.

Deprem yaşayan illerde AKP’nin oylarında erime görülürken YRP ve CHP’nin oylarında yükselme var. Maraş’ta AKP, depremin ardından gerçekleşen 2023 milletvekili seçimlerinde yüzde 47.72 oy alırken, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde sandıkların yüzde 26.49’u açıldığında oyu yüzde 37.73 oranındaydı. YRP, son milletvekili seçimlerinde bu ilde yüzde 5.42 oy alırken, bu yerel seçimde yüzde 26.56 oranındaydı. Depremin ardından 13 ay geçtikten sonra yapılan yerel seçimlerde AKP’deki ciddi erimenin önemli oranda YRP’de toplandığı ancak YRP’nin AKP dışından da oy aldığı dikkati çekiyor. Maraş’ta CHP de 2023 milletvekili seçimlerinde yüzde 16.04 oranında oy alırken, bu seçimlerde 28.67 oranında oy aldı. Dolayısıyla çok açık ki, Kahramanmaraş’ta depremin ilk anında bir beklenti ile iktidara oy veren seçmenin önemli bir bölümü desteğini çekerek, iktidarın karşısındaki partilere doğru kayış gösterdi.

Antep’te de benzer bir tablo var. 14 Mayıs 2023 milletvekili seçimlerinde AKP Antep’te yüzde 44.88 oy alırken, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde sandıkların 36.9’u açıldığında AKP’nin oy oranı yüzde 37.28 idi. Yani 7 puandan fazla bir erime söz konusu. YRP, Antep’te 2023 milletvekili seçimlerinde yüzde 4.18 oy alırken, 31 Mart 2024 seçimlerinde, sandıkların yukarıda belirttiğim oranı açılmışken YRP’nin oy oranı yüzde 16.31’di. Antep’te 2023 milletvekili seçimlerinde CHP’nin oyu yüzde 16.3 iken, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde -bu yazı yazılırken- yüzde 30.08 oranındaydı.

Sandıkların tamamı açıldığında bu oranlar kuşkusuz farklılık gösterecektir. Ancak şu ana kadarki veriler de deprem yaşanan kentlerde iktidardaki zayıflamayı gözler önüne sermeye yetiyor. Bu kentlerde YRP ve CHP oylarında değişen oranlarda ve önemli düzeyde bir artış görüyoruz.

Bu seçimler İyi Parti için ise, kendisine ‘Millet İttifakı’ aktörü olarak restorasyon programı etrafında biçilen rolü harcamış olmasının da bir sonucunu yaşattı. İyi Partiye kendisinin dışında biçilmiş olan hikayenin de sonuna doğru gelindi denilebilir.

Bu seçimler Gelecek ve Deva Partisini de artık parti binalarını açık tutmanın maliyetinin bile yük görüleceği bir tablo ile yüz yüze bıraktı.

Karadeniz’de, çok güçlü olduğu kentlerden Kayseri’de bile ciddi erime gösteren bir AKP var artık karşımızda.

Erdoğan ve partisi, o kadar sözden sonra yarından itibaren Şimşek programından nasıl sapacak? Daha önemli soru da şu: Böyle bir sonucun ardından, iktidar o programı uygulanmaya nasıl devam edilecek?

Bu tablonun sermaye ve halklar, emekçiler açısından iki farklı tartışmayı derinleştireceği artık nettir. Sermaye, artık Cumhur İttifakının dışında ortaya çıkan yeni tabloyla yürüyeceği yolun etüdünü yaparak öne çıkan siyasi aktörlere kendince bir yön vermeye çalışacaktır. Çıkarları sermaye ile çatışan işçi ve emekçiler açısından da başka bir değişim talebinin daha cesaretle dile getirileceği bir kapının açıldığı nettir. İşçi ve emekçileri politikasının, örgüt çalışmasının merkezine koyanlar açısından ise ortaya çıkan bu tablo ayrıca sorumluluklar yüklüyor.

QOSHE - İktidar açısından ciddi bir ‘meşruiyet’ tartışmasının kapısı açıldı - Fatih Polat
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İktidar açısından ciddi bir ‘meşruiyet’ tartışmasının kapısı açıldı

29 8
01.04.2024

AKP açısından tek başına iktidarını kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından, 31 Mart 2024 yerel seçimleri iktidarının ‘meşruiyetinin’ tartışılacağı bir tabloyu açıkça ortaya koydu. Bu yazı yazılırken sandıkların henüz yüzde 50’ye yakını açılmıştı.

Devlet imkanlarının kelimenin tam anlamıyla iktidar açısından ‘hunharca’ harcandığı, harekete geçirildiği, bakanların AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kurum için sahaya çıktığı bir tablonun ardından ortaya çıkan sonuç, ülke halklarının, emekçilerinin iktidara çok net bir yanıt verdiğini gösteriyor. İstanbul’da İmamoğlu’nun Kurum karşısında kaç puan fark ile kazanacağı bu yazı matbaaya gittiğinde muhtemelen netleşmiş olacak ve pek çok kamuoyu araştırmasının tahmin ettiğinin üzerinde bir sonuç olacak bu.

Bu sonuçlar, İmamoğlu’nun partisindeki pozisyonunu daha da güçlendirirken önümüzdeki dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından da onu en güçlü aday haline getirmiş oldu.

Daha önce güçlü sonuçlar aldığı deprem kentleri dahil pek çok kentte ciddi zayıflama gösteren AKP ve Cumhur İttifakı, ortaya çıkan bu tablo ile artık bir ‘yük’ olarak tarif edilmiş oldu.

Bu sonuçlar, muhalefet cephesi içinde seçimlerin ertesinde bir erken genel seçim tartışmasını da tetikleyecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haziran ayındaki bir konuşmasında, “31 Mart 2024 yerel seçimleri, tıpkı 30 yıl önceki 1994 seçimleri gibi inşallah belediyecilikte yeni bir milat olacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Bu, aslında kendi partisindeki erimenin Milli Görüş’ün mirası için yarışan Yeniden Refah Partisi ile Saadet Partisinde toplanmasının önünü almaya yönelik bir hamleydi. Aynı zamanda da seçmenini konsolide etmeye yönelik bir taktik söylemdi.

Ortaya çıkan tablo ise Erdoğan’a ‘1994 senin için artık ancak bir nostalji olabilir’ diyor.

Bu sonuçların ortaya çıkmasında son olarak Şimşek programıyla emekçilerin üzerine iyice çöken ve onların nefes almasını bile zorlaştıran yoksullaştırıcı ekonomi politikalarına açık bir tepki olduğunu söyleyebiliriz. Bu kadar yaygın bir erime ekonomi politikalarının sonuçlarından bağımsız tartışılamaz. Bunun içine, iktidar tarafından yaşamaları bile lüks olarak görülen emeklilerin tepkisini de ekleyin.

DEM Partinin........

© Evrensel


Get it on Google Play