Suriye 2024 yılına, önceki birkaç yıla göre daha ağır bir tabloyla girdi. Dikkatini birkaç yıldır Ukrayna savaşına yöneltmiş olan Rusya, Şam’ın beklediği desteği sağlayamadı. Giderek ağırlaşan yaptırımlar nedeniyle çıkış arayan İran ise 2023 yılının sonunda patlak veren Gazze Savaşı’na dikkat kesildi. Bu nedenle İran’dan da beklediği düzeyde siyasi ve ekonomik destek alamayan Şam gözünü Körfez ülkelerine çevirdi.

Aslında 2023 yılı Şam’ın 2011 yılından beri devam eden uluslararası siyasi izolasyonu kırdığı yıl da oldu. Ayaklanmanın başında askıya alınmış olan Arap Lig’i üyeliğine geri dönen Şam, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Çin’deki Asya Oyunları’na katılması ile bölgesel ve uluslararası temaslarını artırma fırsatı yakaladı. Ancak ne Arap Lig’i üyeliği, ne Körfez ülkeleri ile karşılıklı ziyaretler ne de Çin Zirvesi’ne katılım Şam yönetimine hayati derecede ihtiyacı olan ekonomik kaynakları sağlayabildi. Amerikan yaptırımlarının Suriyelilerin hayatına etkisi ağırlaştıkça ağırlaştı. 2011’den beri yıllar süren savaşlar, kayıplar, acılar yaşamış olan insanlar boğuldukça boğuldu.

Suriye fiilen 4’e bölünmüş bir ülke. Şam ülkenin büyük kısmını kontrol etse de ekonomik açıdan değerli kuzeydoğudaki bölgeler, Kürtlerin öncülüğünde kurulan öz yönetimin kontrolünde. ABD desteği ile Suriye’ye yönelik yaptırımlardan büyük ölçüde muaf olan Kuzeydoğu Suriye’de de aynen Şam’da olduğu gibi temel sorunlar işsizlik, elektrik kesintileri, fiyatların yüksekliği ve belirsizlik.

Diğer taraftan Türkiye’nin desteklediği silahlı grupların bölgelerinde tam anlamıyla Vahşi Batı kanunsuzluğu hüküm sürüyor. Herhangi bir siyasi iradeyi tanımayan, Türkiye’de kurulmuş olan sivil muhalefeti ciddiye bile almayan bu silahlı gruplar kendi aralarında da sürekli çatışıyor. Kaçakçılık, güç savaşları, fidye için insan kaçırmalar dahil her türlü suçun sıradanlaştığı bu bölgede de ekonomik durum pek iç açıcı değil. Zaten kısıtlı olan gelir kaynakları silahlı grupların bölüşmesi nedeniyle halka yansımadan tükeniyor.

HTŞ’nin ya da kısaca cihatçıların yönetiminde olan İdlip’te durum diğer 3 bölgeye göre çok daha kötü. 2023’ün son aylarında HTŞ içinde başlayan tutuklama furyaları işkencelerle ve infazlarla devam ediyor. Örgütün Lideri Golani kendisine karşı darbe yapılacağını düşündüğü için hız kesmeden infazlara devam ediyor. Örgüt içindeki önemli isimlerin bir kısmı Türkiye’nin desteklediği grupların bölgelerine kaçıyor. Elbette HTŞ içindeki bu mücadelede bütün taraflara başarılar diliyor, örgüt içindeki husumetlerin daha da derinleşmesini temenni ediyoruz!

İdlip’teki siviller açısından ise, kelimenin tam anlamıyla açlık kapıda. Birleşmiş Milletlerin gıda ihtiyacını büyük ölçüde karşıladığı İdlip’te BM’nin ilgili ajanslarının bütçe sorunu nedeniyle 2024 yılı itibarıyla gıda desteği kesilecek.

Aslında İdlip Türkiye açısından da tehlike çanlarının çaldığı yer. Ukrayna savaşının dünya gündeminden düşmeye başlamasına paralel olarak Rusya’nın Orta Doğu’ya yeniden ağırlık vermeye başladığı bir yıla girdik. Bu nedenle, İdlip’e yönelik büyük çaplı bir operasyon olur mu bilinmez şimdilik ancak hava saldırılarının yoğunlaşması beklenebilir. Özellikle BM’nin gıda desteğini kesmesi ile birlikte yüz binlerce insanın Türkiye sınırına yığılmasını tetikleyen şartlar olgunlaşabilir.

Aslında bütün Suriye için 2024 yılı ekonomik krize bağlı işsizlik, pahalılık ve geleceğin belirsizliği gibi sebeplerle göçün artacağı yıl olabilir.

Peki 2024 Ankara-Şam yakınlaşması getirir mi? Mümkün. Türkiye’de yaklaşan seçimlerle birlikte yeniden milliyetçi söylemlerin yükselmesi ve buna bağlı olarak Suriye’nin kuzey doğusuna askeri operasyon girişiminin bir kez daha gündeme gelmesi olasılık dahilinde. Bir de seçimden bağımsız olarak Suriye Kürtlerinin geçtiğimiz ay ilan ettiği ve Türkiye tarafından ayrılıkçı ajanda olarak yorumlanan toplumsal sözleşme meselesi var. Ankara ile Şam’ın Suriye Kürtlerinin çekirdeğini oluşturduğu yapılara yönelik tepkilerinin artmaya başladığı bir dönemde ‘ortak tehdide karşı iş birliği’ anlayışı iki başkenti yaklaştırabilir.

Her halükarda Suriye çok zor bir yıla girdi. Yeni tartışmalar, göç hareketleri, operasyonlar gibi ihtimallerle Suriye’yi bu yıl çok konuşacağız gibi görünüyor.

QOSHE - Savaşların gölgesinde kalan Suriye - Hediye Levent
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Savaşların gölgesinde kalan Suriye

42 24
11.01.2024

Suriye 2024 yılına, önceki birkaç yıla göre daha ağır bir tabloyla girdi. Dikkatini birkaç yıldır Ukrayna savaşına yöneltmiş olan Rusya, Şam’ın beklediği desteği sağlayamadı. Giderek ağırlaşan yaptırımlar nedeniyle çıkış arayan İran ise 2023 yılının sonunda patlak veren Gazze Savaşı’na dikkat kesildi. Bu nedenle İran’dan da beklediği düzeyde siyasi ve ekonomik destek alamayan Şam gözünü Körfez ülkelerine çevirdi.

Aslında 2023 yılı Şam’ın 2011 yılından beri devam eden uluslararası siyasi izolasyonu kırdığı yıl da oldu. Ayaklanmanın başında askıya alınmış olan Arap Lig’i üyeliğine geri dönen Şam, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Çin’deki Asya Oyunları’na katılması ile bölgesel ve uluslararası temaslarını artırma fırsatı yakaladı. Ancak ne Arap Lig’i üyeliği, ne Körfez ülkeleri ile karşılıklı ziyaretler ne de Çin Zirvesi’ne katılım Şam yönetimine hayati derecede ihtiyacı olan ekonomik kaynakları sağlayabildi. Amerikan yaptırımlarının Suriyelilerin hayatına etkisi ağırlaştıkça ağırlaştı. 2011’den beri yıllar süren savaşlar, kayıplar, acılar yaşamış olan insanlar boğuldukça boğuldu.

Suriye fiilen 4’e bölünmüş bir ülke. Şam ülkenin büyük kısmını kontrol etse de ekonomik açıdan değerli kuzeydoğudaki bölgeler, Kürtlerin öncülüğünde kurulan öz yönetimin kontrolünde. ABD desteği ile Suriye’ye yönelik yaptırımlardan büyük ölçüde muaf olan Kuzeydoğu Suriye’de de aynen Şam’da olduğu gibi........

© Evrensel


Get it on Google Play