Önceki gün akşam saatlerinde sona eren yerel seçimde oluşan Türkiye’nin yeni siyasi haritası:
- 22 yıldır CHP’nin kıyılara sıkışmaktan kurtulup, son yıllardaki popüler söylemle üstündeki “yüzde 25’lik cam tavanı” kırıp iç Ege, İç Anadolu ve Karadeniz’de uzun zamandır seçim kazanmadığı illerde kazandığı, İstanbul, Ankara ve İzmir’de, diğer büyük şehirlerde her biri şehir büyüklüğünde ilçelerde başarı sağlayarak 1’inci parti olduğunun,
- Bırakalım Erdoğan’ın çıtayı İstanbul ve Ankara’yı CHP’den kurtararak yerel seçimi muhalefetin tabutuna çakacağı son çivi olarak kullanmaya amaçlarken, AKP’nin iç ve kuzeydoğu Anadolu’ya sıkışan bir partiye dönüştüğünün ve seçim sonuçlarının AKP için çok ağır ve yıkıcı olduğunun,
- DEM Parti’nin ağır baskı altında olmasına ve seçim süreci boyunca da Cumhur İttifakı tarafından şeytanlaştırılma gayretlerine, “Çözüm sürecinin yeniden başlatılacağı”na, şimdiye kadar görülmemiş biçimde bazı bölge il ve ilçelerine sahte seçmen taşımaya varan girişimlere karşın 10 yıldır kayyumla yönetilen il ve ilçeleri geri alarak, kayyum ve kayyum politikasını çökerttiğinin,
- YRP’nin, klasik seçim ölçülerine göre bir zafer kazandı ama bu zafer siyasi İslamcılığın büyük kaybettiği bir dönemde bir “Pyrus zaferi” olmayı aşamayacak bir zafer olduğunun,
- MHP’nin sekiz belediye kazanmış olmasına rağmen genel seçimde aldığı oyun yarısını bile alamadığının, dolayısıyla kaba milliyetçiliğin sadece oy değil önemli ölçüde itibar da kaybettiğinin,
- “Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız” diyerek 14 Mayıs seçim yenilgisinin baş sorumlusu olan Akşener ve İYİP’in yerel seçimin asıl kaybedenlerden olduğunun, dahası Akşener’in aktif siyasetten çekileceğinin, partisinin de bir geleceğinin olmadığının haritasıdır.
Kısacası 31 Mart 2024 yerel seçimi, bir yerel seçimdir. Erdoğan ve iktidarının sözcüleri, “Ne var canım bu yerel seçim” diyerek uğradıkları hezimeti geçiştirmeye çalışacaklardır. Ama bu yerel seçimin gerek AKP-MHP merkezli Cumhur İttifakına vurduğu ağır darbe gerekse ülkemiz siyasetinin tek adam rejimi tarafından çok dar bir köşeye sıkıştırılmışlığının dayanaklarını çökerten gelişmelerin önünü açması nedenle herhangi bir genel seçimden de çok daha fazla siyasi sonuçlara yol açabileceğini söylemek yanlış olmaz.

Tek adam rejiminin gerek dünya gerekse ülkemizde “meşruiyetinin” tek dayanağı, her şeyin başı olan Cumhurbaşkanının seçimle gelmesiydi. Erdoğan bunu bildiği için seçimi kazanmayı değil “götürmeyi” esas alıyordu. Nitekim son yerel seçimde sahte oluğu açıkça belli olan araçları kullanmaktan ve seçmen taşımaya kadar varan girimlerden imtina etmedi.
Bu da 7 Haziran 2015 seçimi sonrasındaki hemen bütün seçim ve referandumların ve seçimlerin meşruiyetini tartışılır hale getirmişti.
Nitekim bu son yerel seçimde önceki seçimleri bile aratacak ölçüde tehdit, şantaj, sahte araçlar kullanıldı ve bazı il ve ilçelere dışarıdan sahte oy seçmenler taşındı.

Dahası tek adam yönetiminin seçimi fiilen adil bir seçim olmaktan bu ölçüde çıkarmasına karşın aldığı ağır yenilgiyle birleşmesi seçim sonuçlarıyla iktidarın meşruiyeti arasındaki ilişkiyi daha bir görünür hale getirmiştir.
Yerel seçimde ortaya çıkan sandık sonuçlarının AKP’nin artık 2’nci parti olduğunu ortaya koyması, “Oy vermeyene hizmet gelmez” demesi Cumhur İttifakı oylarının toplamının bile yüzde 40’lara gerilmesi ve yukarıda sözünü ettiğimiz haritanın kazandığı siyasi renk, üstelik sürecin tek adam rejimine destek veren odakların girdikleri mecrada aşağı doğru düşmeye devam edeceğini dönemin asıl gerçeği olması, seçimlerin meşruiyeti tartışmasını “iktidarın meşruiyeti” tartışmasına çekecek mahiyettedir. Daha oy sayımı bitmeden, dün “Önümüzdeki dört yıl seçim yok” diyerek tek adam yönetimine çanak tutanların bile “erken seçim”den söz etmeye başlaması bu tartışmayı önümüzdeki günlerde iktidar için bir meşruiyet tartışmasına dönüşeceğinin işareti olarak görmek yanlış olmaz.
Biliyoruz ki hele de söz konusu olan sınıflar mücadelesi alanıysa kendiliğinden gelişmeler önemlidir ama bir yere kadardır. Bu yüzden de seçimin sonuçlarının yol açacağı gelişmeler kendiliğinden sonuna kadar varmaz. Dahası devlet gücünü elinde tutan tek adam yönetiminin seçimin kendi cenahında yol açtığı yıkımı bir biçimde tamir ederek işler yenden yoluna koyabilir. En azından yığınlarda böyle bir algı oluşturabilir. Bu yüzdende de gerek mevcut düzen muhalefetin gerekse demokrasi güçlerinin bundan sonrası için nasıl bir mücadele örgütleyeceği yukarıda söylenenlerin tek adam rejimine karşı mücadelenin ilerlemesi bakımından belirleyici olacaktır.

Seçim sonuçları karşısında Cumhur İttifakının İBB Adayı Murat Kurum, “Allah bahtımızı açık etsin. Milletimizin sandıktaki iradesini bir milat olarak kabul edip eksiklerimizi gidermek için sahada olmaya devam edeceğiz”, Erdoğan ise “Kardeşlerim sandıklar kapanmış millet iradesi tecelli etmiştir. Biz de bu seçimin neticelerini değerlendirip öz eleştirimizi yapacağız” diyerek karşıladı.
Ne kadar demokratlar değil mi?
Açık ve gizli Erdoğanofil liberaller bu açıklamaları, “Bakın Erdoğan, seçimden ders almış, bundan böyle yasasızlık, hukuksuzluk yapamayacak. Demokrasinin, özgürlüklerin geliştirileceği bir döneme giriyoruz” demeye başladılar bile.
Ancak Erdoğan’ın ülke ekonomisini getirdiği bataktan çıkmada Mehmet Şimşek’e verdiği yetkiyi sürdüreceğini söylediği dikkate alındığında, hak talip eden, özgürlük ve demokrasi talebiyle sokağa çıkanlara, tek adam rejiminin uygulamalarına tepki gösterenlere karşı elinden geleni arkasına koymayacağı besbellidir. Erdoğan’ın söylemiyle yaptıkları arasındaki farkı unutmamalıyız. Çünkü yaptıkları yapacaklarının garantisidir!
Bu yüzden de önümüzdeki dönem halklar, seçimde ortaya koyduğu tavrı her gün haklarına ve taleplerine sahip çıkıp birleşerek ilerletmek zorundadır. Aksi halde devletin büyük gücünü pervasızca kullanmaktan çekinmeyecek yönetim karşısında kazandıklarını kaybetmek çok zaman almayacaktır. Ki önümüzdeki günlerde bunu daha çok tartışacağız.

QOSHE - Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim! - İhsan Çaralan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim!

42 27
02.04.2024

Önceki gün akşam saatlerinde sona eren yerel seçimde oluşan Türkiye’nin yeni siyasi haritası:
- 22 yıldır CHP’nin kıyılara sıkışmaktan kurtulup, son yıllardaki popüler söylemle üstündeki “yüzde 25’lik cam tavanı” kırıp iç Ege, İç Anadolu ve Karadeniz’de uzun zamandır seçim kazanmadığı illerde kazandığı, İstanbul, Ankara ve İzmir’de, diğer büyük şehirlerde her biri şehir büyüklüğünde ilçelerde başarı sağlayarak 1’inci parti olduğunun,
- Bırakalım Erdoğan’ın çıtayı İstanbul ve Ankara’yı CHP’den kurtararak yerel seçimi muhalefetin tabutuna çakacağı son çivi olarak kullanmaya amaçlarken, AKP’nin iç ve kuzeydoğu Anadolu’ya sıkışan bir partiye dönüştüğünün ve seçim sonuçlarının AKP için çok ağır ve yıkıcı olduğunun,
- DEM Parti’nin ağır baskı altında olmasına ve seçim süreci boyunca da Cumhur İttifakı tarafından şeytanlaştırılma gayretlerine, “Çözüm sürecinin yeniden başlatılacağı”na, şimdiye kadar görülmemiş biçimde bazı bölge il ve ilçelerine sahte seçmen taşımaya varan girişimlere karşın 10 yıldır kayyumla yönetilen il ve ilçeleri geri alarak, kayyum ve kayyum politikasını çökerttiğinin,
- YRP’nin, klasik seçim ölçülerine göre bir zafer kazandı ama bu zafer siyasi İslamcılığın büyük kaybettiği bir dönemde bir “Pyrus zaferi” olmayı aşamayacak bir zafer olduğunun,
- MHP’nin sekiz belediye kazanmış olmasına rağmen genel seçimde aldığı oyun yarısını bile alamadığının, dolayısıyla kaba milliyetçiliğin sadece oy değil önemli ölçüde itibar da kaybettiğinin,
- “Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız” diyerek 14 Mayıs seçim yenilgisinin baş sorumlusu olan Akşener ve İYİP’in yerel seçimin asıl kaybedenlerden olduğunun, dahası Akşener’in aktif siyasetten çekileceğinin, partisinin de bir geleceğinin olmadığının haritasıdır.
Kısacası 31 Mart 2024 yerel seçimi, bir yerel seçimdir. Erdoğan ve iktidarının sözcüleri, “Ne var canım bu yerel seçim” diyerek uğradıkları hezimeti geçiştirmeye çalışacaklardır. Ama bu yerel seçimin gerek AKP-MHP merkezli........

© Evrensel


Get it on Google Play