Geçen hafta toprağa verdiğimiz değerli hocamız Prof. Dr. Nihat Falay, akademi camiamızın kolay telafi edemeyeceği bir kayıp olarak hepimizi kederlendirdi. Akademi kayıpları salt vefatlarla değil, siyasi saldırılarla da yaşanmakta olmakla beraber, siyasi saldırılara karşı koyulabilmekte, fakat doğal kayıplar içimize işlemektedir.

Nihat Hoca, 1940 Urfa doğumlu olup, işçilikten, tiyatro oyunculuğuna kadar pek çok alanda emeğini değerlendirdikten sonra, öğretim üyeliğinde karar kılarak, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde asistanlıkla işe başlar. Nihat Hoca, yurt dışı araştırma faaliyeti de dahil olarak, konferans, farklı alanlarda ders yürütme, seminer yönetme gibi akademinin her alanına emek vererek içine sindire sindire merdivenleri çıkıp, yaş haddinden profesör olarak emekli olmuş bir hocamızdı.

Nihat Hoca’nın en önemli özelliği, maliyenin klasikleşmiş alanına sıkışıp kalmayıp, çok farklı alanlara araştırmalarıyla yayılmak olmuştur. Bütçe konusunda uzmanlaşmış olan Hoca, Program Bütçe ve Sıfır Esaslı Bütçe başlıklı önemli bir çalışmayla dönemin çok yeni görüşlerini maliye yazınına kazandırmıştır. Program Bütçe ve Sıfır Esaslı Bütçe Sistemleri başlıklı çalışması da Hoca’nın bütçeleme sisteminin farklı alanlarına uzanma gayretinin sonucudur. Bütçe ile yetinmeyen Nihat Hoca, Maliye Tarihi adlı eseriyle tarih konularına olan ilgisinin ürününü akademiye kazandırmıştır. Bu eserinde Hoca, Osmanlı dönemi mali olaylarıyla ilgili geçmişte kalmış bilgileri gün yüzüne çıkarmış, öğrencileri ve meslektaşlarının yararlanmasına sunmuştur. Yine tarih çalışmaları alanında İbn-i Haldun üzerine de yoğun çalışmalar yapmış olan Hoca, İbn-i Haldun’un İktisadi Görüşleri başlıklı bir eser yayımlamıştır. Hoca’nın arşivciliği Türkiye Ekonomi Bibliyografyası başlıklı eserinde de yansır.

Kendisini bir tür arşivciliğe yöneltmiş olan Nihat Hoca, bu vasfı ile vefat etmiş hocalarımızın anma toplantılarında adeta kişinin sicilini ortaya koyacak şekilde detaylı bilgiler sunma özelliğini göstermiştir. Örneğin, rahmetli Prof. Dr. Sevim Görgün Hoca’mızı anma toplantısında, hocanın yeğeni Prof. Dr. İnci Çilesiz’i dahi hayrete düşürecek detayda bilgi sunarak hepimizi Sevim Hoca’nın geçmişi hakkında tenvir etmiştir.

Rahmetli Sevim Hoca’nın cenazesine, dersim dolayısıyla gidememiş, Nihat Hoca’dan herhangi bir yere bağış yapmasını rica etmiştim. Aradan zaman geçti, bir gün konuşurken, baktım, içindeki notlarla kabarık ajandasında bir şeyler arıyor. Bir ufak kağıt bularak bana uzattı. Bunun ne olduğunu sorduğumda, belki 15-20 gün önce Sevim Hoca’nın cenaze töreninde adıma yapmış olduğu bağışın makbuzu olduğunu söyledi. Böylesi sadık arşivci bir dosttu Nihat Hoca. Odasına girdiğinizde dolapların üzerinde zamanla tozlanmış eski gazeteleri görürdünüz. O gazeteler Hoca’nın arşivinde bulgu ve maddi delil oluşturuyordu.

Kürsümüzün bir diğer çok değerli kaybı Prof. Dr. Memduh Yaşa için çıkarılan armağanda da çok fedakarca çalışmış olan Hoca’mız, Memduh Hoca ile ilgili olağanüstü kaynak toplayarak çok detaylı ve yararlı bir yazı kaleme almıştır. Bu eserdeki yazısı yanında, toplanan kaynaklar konusunda da olağanüstü çaba harcayan Nihat Hoca söz konusu armağana yaptığı katkı ile insanüstü vefa ve sadakat örneği sergilemiştir.

Nihat Hoca ilginç arşivci niteliğini çok başka ve önemli bir çalışmayla da ortaya koymuştur. 1933 Üniversite Reformu sürecinde bazı yabancı hocalar üniversitelerimize çağırılmış olup, İstanbul ve Ankara üniversitelerine büyük katkı koymuşlardır. Bu hocalardan çoğu Almanya’da Hitler rejiminin dışladığı hocalar olmakla beraber, tümü Almanya’dan olmayıp, Avusturya ve diğer bazı ülkelerden gelenler de vardı. Bu konuda Hakkı Bilen ve daha birçok araştırmacı tarafından eserler ortaya koyulmuştur. Hatta bizzat yabancı profesörler tarafında da kaleme alınmış eserler mevcuttur. Bilgisayar kullanmada fazla mahir olmayan Hoca, bu konuya da el atmış ve yaşamının son yıllarında bu konuda önemli bir yapıt ortaya koymuştur. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından basılan İstanbul Üniversitesinin Yabancı Akademisyenleri başlıklı kapsamlı bir çalışmayı Hoca başarıyla kotarmıştır. Bu çalışmasını imzalı olarak bana verdiğinde doğrusu çok şaşırdım ve kendisine bilgisayara fazla yakın olmadan böylesi kapsamlı bir çalışmayı nasıl tamamladığını sorduğumda, uzun yıllarını buna verdiğini söylemişti. 163 hocayı kapsayan, kaynakça ve dizin de dahil toplam 416 sayfalık kitap, bu konuda daha derin araştırmacılar için bir tür ilk kaynak niteliğindedir. Nihat Hoca, İstanbul’da İktisat başlıklı bir dokümantasyon yapmış olan Prof. Dr. Çiğdem Boz’un eserinde de yabancı hocalar hakkında geniş açıklamalarda bulunmuştur.

Nihat Hoca fevkalde girişken, sıcakkanlı ve çevresi ile çok rahat ilişki kurabilme yeteneği yanında, Öğretim Üyeleri Derneği kurucularından da olarak çok geniş bir çevre ile devamlı irtibat halinde olmuştur. Derler ki, insanların cenaze törenindeki topluluk vefat edenin etrafında bıraktığı ışık ve izlenimin yansımasıdır. Hocamızın cenaze törenindeki topluluk, camiden mezara dek eksilmeden yürürken sergilenen Nihat Falay ilgisi ve sevgisi hepimizin acılı duygularına bir nebze de olsa su serpmiş oldu.

Şık fularıyla, uzun ceketiyle, bir zamanlarda izin verdiği sakalı ve ilginç gözlüğü ile hafızamızdan silinmeyecek olan Nihat Falay Hoca, sadakat ve vefa örneği olarak aramızdan ayrılmıştır. Hoca’nın ebediyete intikali akademi camiası, meslektaşları ve öğrencileri için yeri doldurulamayacak kayıp olmuştur. Hepimizin başı sağ olsun!

QOSHE - Akademinin kaybı - İzzettin Önder
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Akademinin kaybı

10 12
17.02.2024

Geçen hafta toprağa verdiğimiz değerli hocamız Prof. Dr. Nihat Falay, akademi camiamızın kolay telafi edemeyeceği bir kayıp olarak hepimizi kederlendirdi. Akademi kayıpları salt vefatlarla değil, siyasi saldırılarla da yaşanmakta olmakla beraber, siyasi saldırılara karşı koyulabilmekte, fakat doğal kayıplar içimize işlemektedir.

Nihat Hoca, 1940 Urfa doğumlu olup, işçilikten, tiyatro oyunculuğuna kadar pek çok alanda emeğini değerlendirdikten sonra, öğretim üyeliğinde karar kılarak, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde asistanlıkla işe başlar. Nihat Hoca, yurt dışı araştırma faaliyeti de dahil olarak, konferans, farklı alanlarda ders yürütme, seminer yönetme gibi akademinin her alanına emek vererek içine sindire sindire merdivenleri çıkıp, yaş haddinden profesör olarak emekli olmuş bir hocamızdı.

Nihat Hoca’nın en önemli özelliği, maliyenin klasikleşmiş alanına sıkışıp kalmayıp, çok farklı alanlara araştırmalarıyla yayılmak olmuştur. Bütçe konusunda uzmanlaşmış olan Hoca, Program Bütçe ve Sıfır Esaslı Bütçe başlıklı önemli bir çalışmayla dönemin çok yeni görüşlerini maliye yazınına kazandırmıştır. Program Bütçe ve Sıfır Esaslı Bütçe Sistemleri başlıklı çalışması da Hoca’nın bütçeleme sisteminin farklı alanlarına uzanma gayretinin sonucudur. Bütçe ile yetinmeyen Nihat Hoca, Maliye Tarihi adlı eseriyle tarih konularına olan ilgisinin ürününü akademiye kazandırmıştır. Bu eserinde Hoca, Osmanlı dönemi mali olaylarıyla ilgili geçmişte kalmış bilgileri gün yüzüne çıkarmış, öğrencileri ve meslektaşlarının yararlanmasına sunmuştur. Yine tarih çalışmaları alanında İbn-i Haldun üzerine de yoğun çalışmalar yapmış olan Hoca, İbn-i Haldun’un İktisadi Görüşleri başlıklı bir eser yayımlamıştır. Hoca’nın arşivciliği Türkiye Ekonomi Bibliyografyası başlıklı eserinde de........

© Evrensel


Get it on Google Play