Sinemada da tiyatroda da rolünde takılıp kalmak dölünden çıkamamak gibi yaşamına da yansıyan durumlar olabiliyor. Yaşamında da sahne ya da perdede de hep aynı/benzer karakter olarak var oluyor sonrasında; örneği çok. Bu konuda Ahmet Mekin şunları söyler: “Tesiri devam eden roller olmadı. Rolün tesirinde kalırsan olmaz, o zaman Kadirizm gibi bir şey çıkar ortaya her yerde kabadayı olursun ya da aptalı oynuyorsan aptal olursun.

Yeşilçam döneminde de sonrasında da televizyon dizilerinde de tarzı olmayan rolleri istemez, kabul etmez, oynamaz Ahmet Mekin; kimin yaptığı, nasıl yaptığı da önemlidir. Bu nedenle “Kurtlar Vadisi Vatan” için gelen yaşlı dede rolünü kabul etmez. Her şey para, şöhret, çok izlenme değildir onun için.

Toplumsal muhalefetin yükseldiği ’70’li yıllarda halk hareketleri, devrimcilerin mücadelesi de çoğalmıştır. O günlerde gelir “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminde efsane Cemşit rolü. Ertesi gün sette Atıf Yılmaz senaryoyu okuyup okumadığını sorar, okumamıştır. Bir söyleşisinde nedenini şöyle açıklar Ahmet Mekin; “Aklım İstanbul’daki devrimci gençlerdeydi.”

Çok eski yıllarda Ses dergisinin eski sayılarını karıştırırken “Ahmet Mekin Atatürk’ü oynamak istiyor” haberine rastlamıştım fakat bu hayalini gerçekleştiremez. O yıllarında gerçekten de Atatürk’ün bir dönemine, orta yaş yıllarındaki haline çok benziyordur. Sonraki yıllarda gelen Atatürk’ü oynaması tekliflerini de kendi kabul etmez, nedeni de senaryoları kötü bulmasıdır.

İstemeden girdiği sinemayı, Yeşilçam’ı sonradan çok sever Ahmet Mekin, önemser, verilen emeğe, setlerdeki dayanışmaya, özverili çalışmaya saygı duyar. “Biz yarı amatör, yarı profesyoneldik, amatör ruhla çalışıyor yaptığımız işe karşılık profesyonel olarak para kazanıyorduk, çoğu işi kendimiz yapar, kostümlerimize kadar birçok şeyi kendimiz getirirdik” dediği Yeşilçam’ı çok sevmiştir.

Atıf Yılmaz’ın yönettiği, 1962 yapımı, senaryosunu Sadık Şendil, Kemal Tahir ve İlhan Engin’in yazdığı “Beş Kardeştiler” filminde birlikte çalıştıkları, iyi dost oldukları Ruhi Su’dan söz ederken duygusallaşır, öfkelenir. Filmin müziklerini Yalçın Tura ve Ruhi Su yapmıştır. “Ruhi Bey gibi bir adamı yurt dışına göndermediler. Göndermeyen insanlarda nasıl bir akıl nasıl bir vicdan var. Aklım duruyor. Bir insanın sağlığıyla ilgiliyse ona her şey yapılmalı. Adam Türkiye’yi dünyaya tanıtmış bir adam, benim için büyük adam, büyük müzikçi. Bu adamı yurt dışına göndermiyorsunuz. Niye göndermiyorsunuz, tedavi olacak, komünist propagandası mı yapacak orada yatakta, konuşamayan adam. Bu kadar akıl dışı, saçma, vicdansızca bir şey bu. Çıldırıyorum böyle şeyler oldukça.”*

Toplumsal sorunlara duyarlı, politik bir duruşu olan, sinema dahil meselelere politik bakan Ahmet Mekin, ülkenin gidişatından, durumdan rahatsız ve huzursuzdur. Artık gazete okumadığını, haber izlemediğini, sadece kitap okuduğunu söyler.

Bir söyleşisinde “Biz sanatçı değiliz, biz oyuncu takımıyız. Sanat içerisinde bölümlerden biriyiz. Yani ben sanatçı değilim, oyuncuyum. Kameraman, ışıkçı… Yönetmen biraz daha sanata, sanatçıya yakındır eğer hikayeyi de kendi yazıyorsa. Bizler başkalarının fikrinden çıkan senaryoda onlar ne yazdıysa onu söyleyen oyuncuyuz. Bunu iyi yapmak ya da yapamamak. İyi yaparsan yeteneklisin, iyi oyuncu oluyorsun, yapamazsan olmuyorsun.”**

1968 yılında İngiltere’den bir film yapım şirketinden iyi bir teklif alır Ahmet Mekin fakat hem istenen şartları yerine getiremeyeceğini düşündüğünden hem de evli olduğu için ailesinden ayrılıp sonu belirsiz bir maceraya girmek istemediğinden kabul etmez.

Jön olarak başladığı sinemada iz bırakan rollerde, filmlerde oynamak için kendi isteğiyle karakter oyunculuğuna geçen Ahmet Mekin için emek çok önemli ve değerlidir. Bu geçişin ilk filmlerinden biri de “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmidir. Yücel Çakmaklı’nın Necip Fazıl Kısakürek’in eserinden uyarladığı 1977 yapımı “Bir Adam Yaratmak” filminde başrol oynadıktan sonra aynı yıl Türkan Şoray ve Kadir İnanır’la başrolleri “ikinci adam” /karakter oyuncusu Cemşit olarak paylaşır.

Ahmet Mekin emeği yücelten, sevgi mesajları veren bu efsane filmin bir başka önemli özelliğinin de güçlü kadın imajının mesajını veriyor olduğunu söyler. Filmde Asya’nın bir yaşındaki bebeğini alıp büyük bir aşk yaşadığı adamdan ayrılıp kendi hayatına gitmesi güçlü kadın imajı veriyordur. Çekimleri yaklaşık iki ay süren, Adana, Osmaniye’de çekilen “Selvi Boylum Al Yazmalım” için Ahmet Mekin şunları söyler: “Güzel bir film, iyi bir ekip, çok iyi bir hikaye, ayrıca çok iyi senaryolaştırıldı Ali Özgentürk tarafından, iyi bir yönetmen çekti, iyi bir kamera ekibi, çok iyi bir müzik var Cahit Berkay’ın, müthiş, akılda kalan bir müzik, bütün insanların ortak çalıştıkları bir iş; onların emeğinin sonunda güzel bir iş çıktı ve 45 senedir de oynuyor.” (Görkemli Hatıralar)

Not: Dolu dolu yaşanmış bir hayatı ve sinema yolculuğunu birkaç gazete yazısına sığdırmak kolay değil. Bu hafta tamamlayacağımızı söylediğimiz yazı serimizi haftaya tamamlayabileceğiz.

* Katıldığı Görkemli Hatıralar programında söylediklerinden.

** Yeşilçam efsanesi: Ahmet Mekin ile samimi bir sohbet, (Cihat’ın Seyir Defteri, Haziran 2022)

Yararlandığım kaynaklar:

-Film ve Dahası

-“3 İnsan 3 Öykü” Belgeseli, Belgeselci (Cengiz Özkarabekir)

QOSHE - Sevgi Cemşit’ti, Cemşit Ahmet Mekin’di, Ahmet Mekin perdede devleşen bir aktördü (3) - Mesut Kara
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sevgi Cemşit’ti, Cemşit Ahmet Mekin’di, Ahmet Mekin perdede devleşen bir aktördü (3)

14 1
05.11.2023

Sinemada da tiyatroda da rolünde takılıp kalmak dölünden çıkamamak gibi yaşamına da yansıyan durumlar olabiliyor. Yaşamında da sahne ya da perdede de hep aynı/benzer karakter olarak var oluyor sonrasında; örneği çok. Bu konuda Ahmet Mekin şunları söyler: “Tesiri devam eden roller olmadı. Rolün tesirinde kalırsan olmaz, o zaman Kadirizm gibi bir şey çıkar ortaya her yerde kabadayı olursun ya da aptalı oynuyorsan aptal olursun.

Yeşilçam döneminde de sonrasında da televizyon dizilerinde de tarzı olmayan rolleri istemez, kabul etmez, oynamaz Ahmet Mekin; kimin yaptığı, nasıl yaptığı da önemlidir. Bu nedenle “Kurtlar Vadisi Vatan” için gelen yaşlı dede rolünü kabul etmez. Her şey para, şöhret, çok izlenme değildir onun için.

Toplumsal muhalefetin yükseldiği ’70’li yıllarda halk hareketleri, devrimcilerin mücadelesi de çoğalmıştır. O günlerde gelir “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminde efsane Cemşit rolü. Ertesi gün sette Atıf Yılmaz senaryoyu okuyup okumadığını sorar, okumamıştır. Bir söyleşisinde nedenini şöyle açıklar Ahmet Mekin; “Aklım İstanbul’daki devrimci gençlerdeydi.”

Çok eski yıllarda Ses dergisinin eski sayılarını karıştırırken “Ahmet Mekin Atatürk’ü oynamak istiyor” haberine rastlamıştım fakat bu hayalini gerçekleştiremez. O yıllarında gerçekten de Atatürk’ün bir dönemine, orta yaş yıllarındaki haline çok benziyordur. Sonraki yıllarda gelen Atatürk’ü oynaması tekliflerini de kendi kabul etmez, nedeni de senaryoları kötü bulmasıdır.

İstemeden girdiği sinemayı, Yeşilçam’ı sonradan çok sever Ahmet Mekin, önemser, verilen emeğe, setlerdeki dayanışmaya, özverili çalışmaya saygı duyar. “Biz yarı amatör, yarı profesyoneldik, amatör ruhla çalışıyor yaptığımız işe karşılık profesyonel olarak para kazanıyorduk, çoğu işi kendimiz yapar,........

© Evrensel


Get it on Google Play