Kılıçdaroğlu başkanlığa veda ederken, CHP Kurultayını “değişimciler” ve adayları Özgür Özel kazandı. Parti Meclisinde de Özel’in ağırlığı vardı.

Peki Özel ve “değişimciler” CHP’yi ne kadar değiştirecek? CHP’nin ne ölçüde değişmesi beklenebilir?

CHP’nin 6 okundan biri “devrimcilik” ama bu, Kurtuluş Savaşı’nın bugün tamamen lafta kalan “milli devrimci” içeriğiyle ilgili. CHP’nin bir düzen partisi olduğunu bilmeyen yok.

Emperyalistlere yaltaklanan ve sonunda bir İngiliz zırhlısına atlayıp kaçan halife padişahın temsil ettiği merkezi feodal düzen yıkılarak cumhuriyetin kurulması tarihsel olarak ileri bir adımdı. Antiemperyalizmi zayıf da olsa, genç cumhuriyet devleti ve kurulmasına girişilen düzen antiemperyalistti. Ulusal bir kapitalizmin inşasına girişildi. CHP, o gün bugündür “Devlet kurucu partiyim” diye övünüyor. Oysa bugün ne ulusal kapitalizmden ne burjuva devletin cılız olsa bile antiemperyalizminden söz etmek mümkün. Artık “beşli çeteleri” ve Koç’la Sabancı gibi geleneksel tekelci gruplarıyla epey gelişkin tekelci kapitalist bir ülke Türkiye. Devletse hâlâ burjuva nitelikli ama iktidar çoktan, 1920’lerde henüz oluşmamış tekelci burjuvazinin elinde toplanmış halde. Ne düzen 1920’lerin düzeni ne devlet genç cumhuriyet devleti! Köprülerin altından çok sular aktı. Antiemperyalizm mi? Geçiniz, artık Türkiye bir NATO ülkesi!

Ve CHP hâlâ düzen ve devlet savunucusu! Bakın programına. Tekelleri, emperyalistleri, yabancı sermayeyi, NATO’yu, özelleştirmeyi savunuyor. Oysa, halkın çıkarları yansıtacak en küçük bir ilerleme bile artık düzen ve devlete toz kondurmayarak sağlanabilir değil. Ve ilericilik, solculuk iddiasındaki CHP, düzene ve burjuva devlete zeval verecek her şeye karşı duruyor. Çerçevesi bu olunca, bütün ağızlar kuş tutsa, yalan oluyor.

Ecevit, en ileri vaatlerde bulunan CHP’liydi. Ve bugünküler gibi 5 ayda “değişimci” olmamıştı. 1961 seçimlerinin ardından çalışma bakanıydı. 1965 seçimlerinden az önce ikna ettiği İsmet Paşa’ya ideolojik, politik ve örgütsel olarak örgütlemeye giriştiği “ortanın solu”nu ilan ettirdi. Genel sekreter oldu. Ve 1972’de karşısına dikilen Paşa’nın elinden başkanlığı aldı. Yaklaşık 10 yıl görüş geliştirerek hazırlandı ve bir hareket oluşturdu. “Faşizmden hesap soracağız”, “Toprak işleyenin, su kullananın” gibi sloganlaştırılmış vaatlerle CHP’nin oy desteğini yüzde 44’e kadar yükseltti. Üstelik “bozuk” dediği “Düzeni değiştireceğiz”, “Hakça bir düzen kuracağız” diyordu. Dürüstlüğüne dürüsttü ancak onun da sınırı kapitalist düzen ve burjuva devletti; umut oldu ancak peşinden giden halk aldanmış olmakla kaldı.

Değişimciler” ise hâlâ değişimin içini dolduramadı. Özel partinin sağa çekildiğini söyleyip sol bir CHP vadediyor. Ancak sağ nedir sol ne -hep muallakta! Örneğin o da sağcılarla ittifakı sürdürme eğiliminde.

Ancak sadece “değişim” demek bile, son seçim yenilgisiyle yıkılmış, Kılıçdaroğlu’nun “Yanlış yapmadık” demesiyle arkasını dönmüş tabana “umut” oluyor! Umut, çerçevesi belli yalanda aranıyor!

Vaatlere karınlar tok olmalı. Sadece sözünü ettiği “Sokağa çıkma”nın küçük bir adımını atsın Özel, bu yeter.

QOSHE - Değişimci Özel ve vaatleri… - Mustafa Yalçıner
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Değişimci Özel ve vaatleri…

26 0
07.11.2023

Kılıçdaroğlu başkanlığa veda ederken, CHP Kurultayını “değişimciler” ve adayları Özgür Özel kazandı. Parti Meclisinde de Özel’in ağırlığı vardı.

Peki Özel ve “değişimciler” CHP’yi ne kadar değiştirecek? CHP’nin ne ölçüde değişmesi beklenebilir?

CHP’nin 6 okundan biri “devrimcilik” ama bu, Kurtuluş Savaşı’nın bugün tamamen lafta kalan “milli devrimci” içeriğiyle ilgili. CHP’nin bir düzen partisi olduğunu bilmeyen yok.

Emperyalistlere yaltaklanan ve sonunda bir İngiliz zırhlısına atlayıp kaçan halife padişahın temsil ettiği merkezi feodal düzen yıkılarak cumhuriyetin kurulması tarihsel olarak ileri bir adımdı. Antiemperyalizmi zayıf da olsa, genç cumhuriyet devleti ve kurulmasına girişilen düzen antiemperyalistti. Ulusal bir kapitalizmin inşasına girişildi. CHP, o gün bugündür “Devlet kurucu partiyim” diye övünüyor. Oysa bugün ne ulusal kapitalizmden ne burjuva devletin cılız olsa bile antiemperyalizminden söz etmek mümkün. Artık “beşli çeteleri” ve Koç’la Sabancı gibi geleneksel tekelci gruplarıyla epey gelişkin tekelci........

© Evrensel


Get it on Google Play