Siyasal İslamcı IŞİD militanları Rusya’da Moskova şehir merkezine nispeten uzak bir konser salonuna saldırdı. Siyonist saldırganlığı aratmayacak barbarlıkla hedef gözetmeden ateş açan 4 İslamcı militan en az 137 kişiyi katletti. 150’den çok da yaralı var. Rakamlar hâlâ netleşmedi, çünkü İslamcı militanlarca yakılan bina harabeye döndü.

Moskova ve ülkenin en popüler ve büyükleri arasında olan konser salonu tıka basa izleyici doluydu.

Otomatik silahlarla salona giren 4 kişi, hiç tanımadıkları, sadece konser izlemeye gelen kadınlı erkekli, aralarında çocukların da olduğu genç-yaşlı binlerce sivili taramaya başlıyor. Görgü tanıkları önce bir patlama duyduklarını ve silah seslerinin ardından binada yangın çıktığını söylüyor. Kurtulanlar, çatı ve bodruma kaçabilenlerle ölü taklidi yaparak kurşunlara hedef olmaktan kaçınabilenler.

Bu, Rusya’nın yurttaşlarını hedef alan son siyasal İslamcı saldırı. 2015’te yine IŞİD, koyduğu bombayla, Mısır’da Sina üzerinde bir Rus uçağını patlatmış ve hemen tümü turist olan 224 Rus yurttaşını öldürmüştü. 2004’te ise, bu kez Çeçen siyasal İslamcılar Beslan’da bir okulu basarak, çocuk ve öğretmen binden fazla kişiyi rehin almış ve 330 kişiyi katletmişti. Ölenlerin 186’sı çocuktu. Yetişkin-çocuk oranı, yaklaşık siyonistlerin Gazze’de katlettikleri kadar.

Konser salonu, okul, uçak… Müzikseverler, öğrenci ve öğretmenlerle turistler… Siyasal İslamcıların davalarıyla nasıl bir ilgileri kurulabilir? Şeriat talebinin, ülkeleri 1500 yıl öncesinin rejimiyle yönetme iddiasının masum insanlardan istediği ne?

Biliniyor; siyasal İslam ilahiden başka müzik tanımıyor! Kur’an kursu ve imam hatipten başka okul da. Hele kız çocukları zinhar okula gitmeyecek! Turizm neymiş; öyle isteyenin istediği gibi gezip-tozması da yok! Başka? Resim ve heykel de yasaklar arasında. Kur’an’da yazmasa bile, içmek ya da “helal” olmayan et ve sair yiyecekleri yemek de! Siyasal İslam ve İslamcıların hedefi yalnızca rejimi değiştirmekten ibaret değil. Bu nedenle sadece rejimleri savunmakta olan silahlı güçleri, orduları vb. hedef almakla yetinmiyorlar. Önlerine kim çıkarsa… Kendileri ve boyun eğip kurallarına uyanlar dışında kim varsa hedef alıyorlar! Çoluk-çocuk, sivil-asker, erkek-kadın fark etmiyor! Ne Hizbullah ne de katlettiği Gonca Kuriş unutulabilir. Eki de var: kadınlara okumak, çalışmak, özetle evden çıkıp “erkek işi” olan yönetme işine karışmak, başını açmak da yasak. Erkeğe köle olacak! IŞİD’in “esir” aldığı kadınları zorla cariye yapıp köle olarak kullandığı biliniyor. “Emir kulu” olan askerlerin boğazını kestikleri, diri diri yaktıkları da!

Tek kendilerini ve kurallarını tanır ve doğru bilirler. Birini “emir”, “halife” ya da “reis” beller, ne derse doğru der, ne yaparsa doğru yapar deyip peşinden giderler. Tek adamın sözü kanundur! Böyle olmayan düzenleri şeriata ve gereklerine, reis sözünün üstünlüğüne uydurmaya kalkışırlar. “Davaları” için her şey mübahtır! Anayasa babayasa tanımamaktan yolsuzluk ve milyarları zimmete geçirmeye, “dinsiz” ya da başka din veya mezhepten olduğu için önüne geleni katletmeye varıncaya kadar. “Yaşam tarzına karışmayız” derler, ama her şeye karışırlar. “Herkesin inancı ya da inançsızlığı kendine” değildir, alemi dayattıklarına boyun eğmeye zorlarlar. Olmazsa, tutuklamayı, öldürmeyi hak bilirler. Hem de suçlu suçsuz demeden. Moskova konser salonunda olduğu gibi, ne ilgileri olduğuna bakmadan!

Siyasal İslam ve İslamcılar hele bir de kapitalistleşip tekelcileşmiş, tekçi iddialarını kapitalizmi zemin edinerek ileri sürüyorlarsa durum daha da vahimdir. Aflarla önünü açtıkları deprem ve insanı ve doğayı hiçe sayarak dağıttıkları ruhsatlar ve göz yummaları sonucu olan iş cinayetlerinin kitlesel kayıplarına “kader” der geçerler örneğin.

Sadece İslam’a da özgü değildir. “On Emir” “Komşunu öldürme”, “Komşundan çalma” demekle yetinmiş, kendinden olmayana her şeyi serbest bırakmıştır. Gazze’de siyonizmin yaptıkları ortadadır. Hristiyanlık da Bruno’yu, cadı deyip sayısız kadını yakarak öldürmekten geri durmamış, yağma için Kudüs’e defalarca sefer açıp önüne geleni katletmiştir.

Şimdi dinci gericiliğin başını çekense İslam’ın siyasallaşmasıdır!

QOSHE - Rusya: Siyasallaşmış din budur!.. - Mustafa Yalçıner
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Rusya: Siyasallaşmış din budur!..

42 44
26.03.2024

Siyasal İslamcı IŞİD militanları Rusya’da Moskova şehir merkezine nispeten uzak bir konser salonuna saldırdı. Siyonist saldırganlığı aratmayacak barbarlıkla hedef gözetmeden ateş açan 4 İslamcı militan en az 137 kişiyi katletti. 150’den çok da yaralı var. Rakamlar hâlâ netleşmedi, çünkü İslamcı militanlarca yakılan bina harabeye döndü.

Moskova ve ülkenin en popüler ve büyükleri arasında olan konser salonu tıka basa izleyici doluydu.

Otomatik silahlarla salona giren 4 kişi, hiç tanımadıkları, sadece konser izlemeye gelen kadınlı erkekli, aralarında çocukların da olduğu genç-yaşlı binlerce sivili taramaya başlıyor. Görgü tanıkları önce bir patlama duyduklarını ve silah seslerinin ardından binada yangın çıktığını söylüyor. Kurtulanlar, çatı ve bodruma kaçabilenlerle ölü taklidi yaparak kurşunlara hedef olmaktan kaçınabilenler.

Bu, Rusya’nın yurttaşlarını hedef alan son siyasal İslamcı saldırı. 2015’te yine IŞİD, koyduğu bombayla, Mısır’da Sina üzerinde bir Rus uçağını patlatmış ve hemen tümü turist olan 224 Rus yurttaşını öldürmüştü. 2004’te ise, bu kez Çeçen siyasal İslamcılar Beslan’da bir okulu basarak, çocuk ve öğretmen binden fazla kişiyi rehin almış ve 330 kişiyi katletmişti. Ölenlerin 186’sı çocuktu. Yetişkin-çocuk oranı, yaklaşık siyonistlerin Gazze’de katlettikleri kadar.

Konser salonu, okul, uçak… Müzikseverler, öğrenci ve öğretmenlerle turistler… Siyasal İslamcıların........

© Evrensel


Get it on Google Play