Mustafa Yalçıner

Siyasal partiler bir-iki pazarlık dışında hemen hemen tüm belediye başkan adaylarını açıkladı.

İktidar “koalisyonu” hemen her yerde tek adayla seçime giriyor. İttifak adaylarıyla ilgili sorun yaşamamış görünüyor. “Tek adam” ve “Yardımcısı” Devlet Bey el ele tek merkezden rant paylaşımının başında kimler olacağını belirlerlerken pek kavga gürültü olmadı. Ya da güçlü “merkez” gürültünün dışarıya yansımasını önleyebildi. Gürültü duyulmadı, ama açıklanan adaylarla rant ilişkisi dorukta. AKP Elbistan adayının çekilme nedeninin 50 milyon dolarlık borcu olduğu konuşuluyor. En istekli olunan yer olan İstanbul adayıysa rant paylaşımının başından geldi. Yıkıcı imar aflarının imzası onun. İliç’teki siyanürlü çamur baskınına ruhsat da onun adına verildi. Şimdilik bastırılıyor ve orada asıl gürültü kıyamet Erdoğan sonrası kopacak!

Eski Millet İttifakı yerel seçimlere ittifaksız giriyor.

CHP’de aday belirleme süreci biraz sorunlu geçti. Tepkiler dışarıya taştı. Önce Bolu beyi disipline verilip uzaklaştırılmıştı. Yönetim değişince itibar iadesi aldı ve geri dönüşüyle ırkçılık boyutundaki göçmen düşmanlığı CHP’nin milliyetçi siciline yeni bir kalın çentik olarak eklendi. Ve görüldü ki, tüm “değişim”, “değiştik” tevatürüne rağmen CHP’de sağcılık ve milliyetçilik zayıflamak bir yana güçlenmektedir.

Kılıçdaroğlu’nun sağa açılımı eleştiriliyordu. İttifak politikası da. Değişen ne? CHP’de eskinin “göbekçileri” bile neredeyse aranır olacak! Eski müttefik Akşener kıdemli bir “Asena” idi. Şimdi de MHP eskisi faşistten geçilmiyor! Ülkücülüğüyle övüneni mi ararsınız, “Kürt partisi” deyip DEM Parti’ye toplantı için salon vermeyeni mi… Sözde emek yanlısı sol parti, ama bazı illerde faşistler birbirleriyle yarışacak.

Ve istifalar. “40 yıllık CHP’liyim” deyip dost meclislerinde “bir Kadıköy’den aday yapmadılar” diye ekleyeni de oldu, “Kürt ve Aleviler tasfiye ediliyor” diyeni de. Dert ne peki? Paylaşılamayan beldeler hep rantı bol olanlardı! Partililiklerinin ölçüsü anlaşılmış oldu. Koltuk. Herhangi bir koltuk da değil, “ballı koltuk”!

Hiçbiri baldan, ranttan söz etmez ama. AKP’den CHP’ye, MHP’den İyi Partiye tümü “hizmet” için gelmiştir dünyaya! Hizmetmiş! Vatanmış.. Milletmiş.. Davaymış!.. Hepsi alınır satılır maldır! Kapitalizmde başka türlüsü olanaksızdır zaten. Kapitalizmi reddedip ötesine geçmiyorsanız, her şey alınıp satılır, sadece rayiç bedelini tutturmaya bakarsınız!

Sosyalistlik iddia edip kapitalistçe düşünmek ve kısa günün kârı hesabı yapmak da vardır. Sosyalizmi işçi sınıfının kurtuluş davası olarak kavramaz, işçisiz sosyalizm yolundan yürümeye çalışırsanız popülizm iflah ettirmez. Yalan dolan bile aykırı gelmemeye başlar. En çok sol popülist olursunuz, aday gösterdiğiniz “Sarıgül aday olursa ben çekilirim” der, rezil eder. İyi gidiyorum sanırsınız, ama ömrünüz mevsimlik olur. Kapitalizmde moda geniş yer tutar çünkü.

Neden yüzünü işçi sınıfına dönüp kurtuluşunu çözüm bilerek yolundan yürümek gerekir?

Yalnızca sosyalizm teorik olarak alternatif olduğu için değildir. Evet, alternatif olduğu kadar sadece işçi sınıfının değil insanlığın da kurtuluşunun yolu sosyalizmdir. İnsanın insanı sömürmediği, rantın ve giderek paranın tamamen değerli sayılmaktan çıkacağı, sınıfsız, savaşsız, hırsızlık ve kavga olmayacağı için polise, savaş olmayacağı için askere, yani devlete de ihtiyaç olmayacak bir toplumun kurulmasına girişmek yani.

Ama sadece gelecekteki savaşsız sömürüsüz dünyaya ulaşabilmek için değil. Şu anda iş gücünü kiralayarak -adına yaşamak denirse- yaşamaya çalışan milyonlar geçim derdinde. Sömürünün katmerlisiyle boğuşuyor ve giderek artarak greve çıkıyor. Burjuva partilerin gözü yerel seçim ve adaylarını belirlemekten başkasını görmüyor. Oysa şu şubatın yalnızca ilk iki haftasında 50’den çok grev vardı bu ülkede. Kimi başarıyla, kimi yenilgiyle sonuçlandı, kimiyse sürüyor.

Seçim çalışmasını sadece sosyalizmle değil, geçim mücadelesiyle, artan enflasyon, zamlar ve vergiler karşısında ücret artışı ve sosyal hakları için işçilerin düzenledikleri eylemlerle, çıkılan grevlerle birleştirmek. İşçi adaylarla işçilerin örgütlenmesine ve aynı zamanda oy desteğine talip olmak. Yol buradan çatılmamışsa bırakın kuyruğunu gitsin…

QOSHE - Seçim ve geçim... - Mustafa Yalçıner
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim ve geçim...

21 35
20.02.2024

Mustafa Yalçıner

Siyasal partiler bir-iki pazarlık dışında hemen hemen tüm belediye başkan adaylarını açıkladı.

İktidar “koalisyonu” hemen her yerde tek adayla seçime giriyor. İttifak adaylarıyla ilgili sorun yaşamamış görünüyor. “Tek adam” ve “Yardımcısı” Devlet Bey el ele tek merkezden rant paylaşımının başında kimler olacağını belirlerlerken pek kavga gürültü olmadı. Ya da güçlü “merkez” gürültünün dışarıya yansımasını önleyebildi. Gürültü duyulmadı, ama açıklanan adaylarla rant ilişkisi dorukta. AKP Elbistan adayının çekilme nedeninin 50 milyon dolarlık borcu olduğu konuşuluyor. En istekli olunan yer olan İstanbul adayıysa rant paylaşımının başından geldi. Yıkıcı imar aflarının imzası onun. İliç’teki siyanürlü çamur baskınına ruhsat da onun adına verildi. Şimdilik bastırılıyor ve orada asıl gürültü kıyamet Erdoğan sonrası kopacak!

Eski Millet İttifakı yerel seçimlere ittifaksız giriyor.

CHP’de aday belirleme süreci biraz sorunlu geçti. Tepkiler dışarıya taştı. Önce Bolu beyi disipline verilip uzaklaştırılmıştı. Yönetim değişince itibar iadesi aldı ve geri dönüşüyle ırkçılık boyutundaki göçmen düşmanlığı CHP’nin milliyetçi siciline yeni bir kalın çentik olarak eklendi. Ve görüldü ki, tüm “değişim”, “değiştik” tevatürüne rağmen CHP’de sağcılık ve milliyetçilik zayıflamak bir yana güçlenmektedir.

Kılıçdaroğlu’nun sağa açılımı eleştiriliyordu.........

© Evrensel


Get it on Google Play