“… Hehey de hey! / Bir sabahın üç kapısı var göğe / Biri korku / Çal yere, / Emek senin umut senin / Korku ne? / Yeter ki elin ellere kavuşsun.”
Sennur Sezer

Karşı Sanat çalışmalarında 15 Mart’ta açılan “GÖĞ” isimli Ayşe Tülay’ın sergisi 15 Nisan’da sona eriyor.

Ben de sergi izlenimlerimi paylaşmak istedim. Sergiyi dolaşırken Sennur Sezer’in “Sabah Türküsü” şiiri aklıma geldi. Sanki Sennur Abla sergiyi izlemiş gibi hissettim. Ayrıca serinin afişi de şiire uymuş. Bu hislerimden sonra geleyim sergiye.

Sergi, kolaj, yerleştirme, video ve karışık teknik tuval çalışmalarıyla oluşturulmuş, güncel ya da çağdaş diyebileceğimiz tarzda hazırlanmış.

Sergi; insan ve doğa, birey ve toplum gibi kavramlarla dolu. Nesnel olan gerçekliğin insandaki öznel yansıyışı ve onun toplumsal ilişkilerdeki biçimlenişini gösteriyor. Aile yapısından, toplumsal yapıya ulaşmada yaşananların gerçekliğinin sorgulanması kavramsal olarak izleyicilerle paylaşılıyor. Su, hava ve toprak tüm canlıların yaşamasında olmazsa olmaz olarak dururken sınırlar, göçler, katliamlar ve özetle “Coğrafya kaderdir” sözünün bir o kadar da aile ve toplumla olan ilişkide önem taşıdığını gösteriyor.

Ayşe Tülay da tüm bu ilişkilerden yola çıkarak ortak ihtiyaçların sınırların ve ulusların birbirleriyle çatışmasından aile denen kader taşımacılığının insana bıraktığı izleri veriyor.

Ayşe Tülay diyor ki; “Göğ” sergisi, yereşmek (yer eşmek, kendine yer yapmak) ve göğermek (olgunlaşmak) eylemleri çerçevesinde şekillenir. Göğermek, güneşin ve havanın sağladığı elverişli koşullar altında olgunlaşan meyveleri anımsatır.

Bu süreç, insanın yaşadığı coğrafyada ekolojik şartların yanı sıra bireysel ve toplumsal bilinçle donanarak, adaletli bir sistem içerisinde kişisel gelişimini tamamlaması ve iyilik ile kötülüğün mücadelesinde iyiliğin galip gelmesini sağlayacak bir yaşam döngüsünü ifade eder.

Sanatçı, doğal ve kaçınılmaz görünen bu düşüncenin neden gerçekleşmediğini sorgular ve aile hikayesinden alınan materyallerle yapılan eserleri aracılığıyla bu düşüncenin eleştirisini sunar. Aynı zamanda bulunduğu coğrafyanın barışçıl bir yaşam döngüsünü engelleyen yönlerine de değinir.”

Aynı zamanda profesyonel rehberlik de yapan Ayşe Tülay özellikle 6-7 Eylül olaylarıyla kendi öznel gerçekliğini yer yer çakıştırıyor.

Sizlerin de fırsat bulursanız izlemenizi tavsiye ederim.

QOSHE - Bir sabahın üç kapısı var göğe - Özcan Yaman
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bir sabahın üç kapısı var göğe

12 1
29.03.2024

“… Hehey de hey! / Bir sabahın üç kapısı var göğe / Biri korku / Çal yere, / Emek senin umut senin / Korku ne? / Yeter ki elin ellere kavuşsun.”
Sennur Sezer

Karşı Sanat çalışmalarında 15 Mart’ta açılan “GÖĞ” isimli Ayşe Tülay’ın sergisi 15 Nisan’da sona eriyor.

Ben de sergi izlenimlerimi paylaşmak istedim. Sergiyi dolaşırken Sennur Sezer’in “Sabah Türküsü” şiiri aklıma geldi. Sanki Sennur Abla sergiyi izlemiş gibi hissettim. Ayrıca serinin afişi de şiire uymuş. Bu hislerimden sonra geleyim sergiye.

Sergi, kolaj, yerleştirme, video ve karışık teknik tuval çalışmalarıyla oluşturulmuş, güncel ya da çağdaş diyebileceğimiz tarzda hazırlanmış.

Sergi; insan ve doğa, birey ve toplum gibi kavramlarla dolu. Nesnel olan gerçekliğin insandaki öznel yansıyışı ve onun toplumsal........

© Evrensel


Get it on Google Play